Rumları susturan cümle

3 Ekim’deki pazarlık sırasında NATO üyeliği kopartmaya çalışan Rumların, İngiltere tarafından, ‘Türk askeri çekilmez, KKTC tanınır’ diye uyarıldığı ortaya çıktı. Rum Filelefteros gazetesi ‘şantaj yaptılar’ diye yazarken, Rum Dışişleri Bakanı Yakovu ise ‘Kapalıçarşı pazarlığı yaptılar’ dedi.

TÜRKİYE’nin AB ile müzakerelerinde yol haritası niteliğindeki çerçeve belge aracılığıyla NATO üyeliğini garanti altına almaya çalışan Rum Yönetimi’nin hem ABD, hem de İngiltere tarafından sert uyarılarla durdurulduğu ortaya çıktı. Rum medyasına göre, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice pazarlıkların tıkandığı anda Yakovu’yu aradı, ardından İngiltere KKTC’nin de tanınması dahil bir dizi tehditte bulundu. Fileftheros gazetesi, İngiltere’nin KKTC’nin tanınması ‘şantajında’ bulunduğunu ileri sürdü. Gazeteye göre, Türkiye’nin istediği değişikliklerin çerçeve belgesine girmemesi ve görüşmelerin kesilmesi halinde şunların gerçekleşeceğini Rumlara hatırlattı:

Kıbrıs sorunu çözülmeyecek ve bölünmüşlük daimi hale gelecek.

Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesi hiçbir zaman söz konusu olmayacak.

KKTC’nin gelecekte tanınması için koşullar oluşacak.

Katılım müzakerelerine başlama konusunda Türkiye’nin olası reddinin ‘tarihi sorumluluğu’ Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yüklenecek ve bununla doğru orantılı bir siyasi bedel ödenecek.

Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, 3 Ekim’de tam bir kapalıçarşı pazarlığı yürütüldüğünü söyledi. Yakovu Kıbrıs’a dönüşünde yaptığı açıklamada, Rice’ın zirve gecesi kendisini aradığını ve çerçeve belgesinde uluslararası kuruluşlarda Türkiye’nin vetosuyla ilgili değişiklik önerilerinde bulunduğunu ancak kendisinin ise hemen reddettiğini söyledi; ‘Bu belgenin omurgası müzakere çerçeve belgesidir ve Kıbrıs’ın taleplerine ilişkin paragraflara dokunulmamıştır’ şeklinde konuştu.

3 Ekim’de uzun pazarlıklardan sonra ‘dönem başkanı İngiltere, AB Konseyi’nin de onayıyla’ ifadesiyle, Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardaki veto hakkıyla ilgili 7’nci paragrafın Türkiye aleyhinde kullanılamayacağı güvencesinin müktesabat içinde yer alması görüşü benimsenmişti. 

Ömer Bilge/Hürriyet