Dolar
42,2268
0,26%
Euro
48,953
0,36%
Sterlin
55,7048
0,39%
Bitcoin
4.309.693
1,35%
BİST-100
10.924,53
-1,34%
Gram Altın
5.432,356
0,78%
Gümüş
48,39
0,70%
Faiz
39,87
0,00%

Körfez’in küçük adası Bahreyn'in büyük hikâyesi

Petrol kaynaklarının komşu ve bölge ülkelerine göre daha sınırlı olması nedeniyle Bahreyn, yenilikçi ve girişimci yaklaşımı çok daha erken benimsedi. BAE ve Körfez’deki Türk iş dünyasının varlığının nüfuzunu geliştirmesini sağlayan Dubai ve Kuzey Emirlikleri Türk İş Konseyi’nin Başkanı Kanat Kutluk, Patronlar Dünyası için kaleme aldığı Körfez Serisi’nin dördüncü yazısında Körfez’in dönüşüm hikâyesini görüleceği Bahreyn’i, Türk iş dünyası ve girişimcileri için analiz etti.

09.11.2025 07:35Güncelleme: 09.11.2025 08:13
Körfez’in küçük adası Bahreyn'in büyük hikâyesi
16px
32px

Kanat KUTLUK
Dubai ve Kuzey Emirlikleri Türk İş Konseyi Başkanı 

Körfez ülkeleri denildiğinde akla genellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan veya Katar gelir. Oysa haritaya biraz yakından bakıldığında, Basra Körfezi’nin kalbinde, Suudi Arabistan’ın doğu sahiline neredeyse dokunan küçücük bir ada devleti belirir: Bahreyn Krallığı. Yüzölçümü İstanbul’un beşte biri kadar olan bu ülke, modern Körfez tarihinin en ilginç hikâyelerinden birine sahiptir.

Aslında Bahreyn, tıpkı Katar gibi, 1971’de kurulan Birleşik Arap Emirlikleri’nin kurucu anlaşmasında yer alan ülkelerden biriydi. Ancak son anda kendi bağımsız yolunu seçti ve küçük yüzölçümüne rağmen bölgesel dengelerde hep stratejik bir rol oynadı. Bu karar hem coğrafi konumu hem de siyasi karakteri açısından Bahreyn’i diğer Körfez monarşilerinden farklı bir yola soktu.

KRALLIĞIN KISA TARİHİ 

Bahreyn, İngiltere’nin Körfez’deki eski “koruma adalarından” biri olarak 20. yüzyıl ortalarına kadar Londra’nın etkisi altındaydı. 1971’de bağımsızlığını ilan ettikten sonra hızla bölgesel finans merkezi olma yoluna girdi. Manama, dönemin Londra ve Bombay arasında kurulan ticaret hattının önemli bir durağı haline geldi. 1980’lerden itibaren Bahreyn, petrol gelirlerinin sınırlı olduğunu fark eden ilk Körfez ülkesi olarak bankacılık, finans ve hizmet sektörlerine yöneldi.

Bahreyn, 2011.

Bugün petrol ve gaz, ülke gelirlerinin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyor olsa da Bahreyn ekonomisi çeşitlenme anlamında bölgedeki öncülerden biri konumunda. Alüminyum üretimi, sigorta sektörü ve finansal teknoloji girişimleri ülkenin yeni gurur kaynakları arasında yer alıyor. 2024 yılı itibarıyla Bahreyn’in GSYH’si yaklaşık 50 milyar dolar, kişi başına düşen gelir ise 30 bin dolar civarında seyrediyor. Yaklaşık 1,5 milyon nüfusuyla bu küçük ada ülkesi, düşük vergi oranı, güçlü finans altyapısı ve kolay şirket kuruluşu süreçleri sayesinde yabancı yatırımcılar için cazip bir ortam sunuyor. 

Suudi Arabistan’a 25 kilometrelik Kral Fahd Köprüsü ile bağlanması, ticaret ve ulaşım açısından ülkeye büyük avantaj sağlıyor. Alüminyum, petrol ürünleri ve kimyasallar, ihracatın başlıca kalemlerini oluştururken, son dönemde finans, lojistik ve dijital ekonomi Bahreyn’in geleceğini şekillendiren sektörler haline geliyor.

ZOR DÖNEM: ARAP BAHARI VE SONRASI

2011’deki Arap Baharı dalgası Bahreyn’i de sert vurdu. Nüfusunun çoğunluğu Şii olan bir ülkede, Sünni hanedan yönetimine karşı protestolar patlak verdi. Bu dönemde Manama sokaklarında haftalarca süren gösteriler yaşandı. Krallık, Suudi Arabistan öncülüğündeki Körfez Gücü (Peninsula Shield) desteğiyle düzeni yeniden sağladı. O süreç Bahreyn için bir travmaydı ama aynı zamanda yönetim açısından da bir dönüm noktası oldu. Suudi Arabistan bu zamanda verdiği destekle Bahreyn’deki “big brother” yani “ağabey” rolünü pekiştirdi.

Bahreyn, 2011.

Bugün Bahreyn yönetimi, geçmişteki o iç karışıklıklardan aldığı derslerle daha temkinli bir siyaset izliyor.

Suudi Arabistan ile arasındaki köprü hem ekonomik hem sosyal açıdan ülkenin can damarı sayılır. Uzun yıllar boyunca Suudiler hafta sonu sinemaya, konserlere ya da alkol alabilecekleri mekânlara gitmek için Bahreyn’e geçerdi. Ancak son yıllarda Riyad’daki sosyal açılımlar arttıkça bu alışkanlık da yavaş yavaş azaldı.

Geçtiğimiz günlerde Saray’dan özel bir davetle gittiğim Riyad’da gördüğüm değişim bu konuda çok fazla şey duymuş olmama rağmen yine de şaşırttı.

TÜRKLER İÇİN FIRSATLAR ÜLKESİ 

Bahreyn, küçük ölçeğine rağmen Türk girişimciler için önemli fırsatlar barındırıyor. Özellikle inşaat, altyapı, enerji verimliliği, bilişim ve savunma sanayii gibi alanlarda Türk firmaları için açık kapılar mevcut. Türk markaları son yıllarda Körfez genelinde artan bilinirlikleri sayesinde Bahreyn’de de saygı görüyor. Türk müteahhitlik firmalarının ülkedeki bazı altyapı projelerinde yer alması, Türkiye’den gelen sermayeye güvenin bir göstergesi. Ayrıca Bahreyn Ekonomik Kalkınma Kurulu (EDB), yabancı yatırımcılara oldukça cazip teşvikler sunuyor. Vergisiz serbest bölgeler, düşük enerji maliyetleri ve yüksek yaşam kalitesi, yatırım ortamını destekleyen unsurlar arasında bulunuyor.

Ben de daha önce çalıştığım Amerikan firmasında görev yaptığım süreçte Bahreyn’e birçok kez gittim; hem iş hem de sosyal yaşam anlamında son derece samimi bir ülke olduğunu söyleyebilirim. Hatta BAE haricinde Körfez’de yaşayabileceğimi düşündüğüm bir ülke olarak zamanında değerlendirmiştim. INSEAD döneminden bazı arkadaşlarım bugün Bahreyn’de üst düzey pozisyonlarda görev yapıyor; onların gözlemleri de bu küçük krallığın bölgedeki en esnek ve insan odaklı ekonomilerden biri haline geldiğini doğruluyor.

BUGÜN VE GELECEK 

Bahreyn’in geleceği, finans ve teknoloji sektörlerine yaptığı yatırımlarla şekilleniyor. Ülke, bölgesel “finansal teknoloji üssü” olma hedefiyle dijital bankacılık lisansları vermeye başladı bile. Diğer Körfez ülkeleriyle kıyaslandığında daha az petrol gelirine sahip olması, Bahreyn’i doğal olarak yenilikçi ve girişimci olmaya zorladı. Bu da onu Türkiye’nin KOBİ’leri ve girişim ekosistemi için özellikle cazip kılıyor.

Körfez yazı dizisinin bu bölümünde anlattığımız gibi, Bahreyn belki yüzölçümü küçük bir ada, ama hikâyesi büyük: Birleşik Arap Emirlikleri’nden ayrılarak kendi yolunu seçen, Arap Baharından geçip yeniden doğan, bölgenin finansal zekâsını temsil eden bir ülke.
Bugün Bahreyn’e bakan her yatırımcı aslında sadece bir ada ülkesini değil, Körfez’in dönüşüm hikâyesini görüyor.

patronlardunyasi.com