Dolar
38,8042
0,10%
Euro
43,1789
-0,98%
Sterlin
51,3057
-0,64%
Bitcoin
3.989.426
0,00%
BİST-100
9.669,95
-0,79%
Gram Altın
4.064,246
-1,92%
Gümüş
33,15
1,25%
Faiz
52,02
1,70%

İSO'dan yabancı banka uyarısı

İSO BAŞKANI TANIL KÜÇÜK, YABANCI BANKALARA SINIRLAMA GETİRİLMESİNİ İSTEDİ

02.08.2005 00:00
Haberi paylaşın
İSO'dan yabancı banka uyarısı
16px
32px

Yabancı bankalara karşı olmadıklarının altını çizen İSO Başkanı Tanıl Küçük, buna karşın kontrolün yabancılara bırakılmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Küçük, “Sektörün yabancılaşması kabul edilebilir ancak bunun belirli bir oranda olması yani bir anlamda sınırlandırılması gerekir.” diyor.

Türk sanayi kesiminin nabzını tutan en etkili sivil toplum örgütü İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) başkanı Tanıl Küçük, finans sektöründe yaşanan gelişmeleri yakından izleyen bir isim. Sanayi kesimi ile finans kesimi arasındaki ilişkiyi kaderleri birbirine bağlı iki insan arasındaki ilişkiye benzeten Küçük, bu anlamda sektördeki mülkiyet değişiminin kendileri açısından büyük önem taşıdığını vurguluyor. Yabancı sermayeli bankalara karşı olmadıklarının altını çizen İSO Başkanı Küçük buna karşın piyasanın kontrolünün de yabancılara bırakılmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Türkiye’nin, kalkınabilmesi için yabancı sermayeye her zaman ihtiyaç duyduğunu anlatan Küçük, buna karşın bazı sektörlerin tamamen yabancıların eline geçmesinin birtakım zafiyetler doğuracağı kanaatinde. Türk ekonomisinin son yıllarda yakaladığı olumlu tablonun muhafaza edilmesi halinde daha fazla yabancı yatırımcının Türkiye’ye yöneleceğini vurgulayarak, çok önemli adımlar atıldığını; ancak yapılması gereken daha çok iş olduğunu belirtiyor.

—Genel anlamda Türk ekonomisinin son durumunu nasıl görüyorsunuz?

Makro ekonomik dengelerin sağlanması anlamında Türkiye son üç yıldan bu yana çok ciddi bir yol aldı. Enflasyonla mücadelede çok ciddi bir başarı var. Aynı şekilde faizlerde ciddi gerileme sağlandı. Yabancı sermaye yatırımlarını çekebilmesi için birtakım olumlu çalışmalar oldu. Bu anlamda ben 2005 yılının ülkemiz açısından büyük önem taşıdığını söyleyebilirim.

—2005’i önemli kılan husus nedir?

Türkiye’nin kronik sorunlarından biri olan işsizliğin azalmasına büyük katkı sağlayacak doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ülkemize çekilmesi ve önümüzdeki yıllarda bunların hayata geçirilmesi için bu yıl büyük önem taşıyor. Yapılan araştırmalar ülkemizin sahip olduğu potansiyel büyüme oranının yüzde 7—8 civarında olduğunu göstermektedir. Bu ülkenin artık hak ettiği yerlere gelebilmesi için önümüzdeki yıllarda kesintisiz ve en az potansiyeli nispetinde büyümesi gereklidir. Bu anlamda biz içinde bulunduğumuz yılı ve sonrasını büyüme hedeflerinin gerçekleştirmesi için adımların atılacağı yıl olarak görüyoruz. Ancak bunları başardığımız takdirde ülke ekonomisinin gelişmesine ciddi katkı sağlayacak doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını ülkemize çekmeyi başarabiliriz.

—Ekonomideki olumlu tablo sanayi kesiminde neleri değiştirdi?

Geçen hafta 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listemizi açıkladık. Bu çalışmayı hazırlarken ekonominin ne kadar iyiye gittiğini gözlemleme imkânı bulduk. Göze çarpan ilk şey şirketlerin üretimden doğan satışlarının artması, kârlılıklarının ciddi oranda büyümesi oldu. Şirketlerin faaliyet dışı gelirlerinde ciddi bir azalma olması çok ama çok önemlidir. Faaliyet dışı gelirlerin satışlar içindeki payı 2001 yılında yüzde 8,7 iken 2004 yıl sonu itibarıyla bu oran yüzde 2,4’e geriledi. Faaliyet dışı gelirlerin bir alt kalemi olan faiz gelirlerinde de reel faizlerde yaşanan düşüşe bağlı olarak ciddi bir gerileme yaşandı ve 2001 yılında faiz gelirlerinin toplam satışlara oranı son üç yılda yüzde 3’lerden 0,8’lere geriledi. Sanayici artık esas işinden yani üretimden para kazanmaya başladı.

—Türk ekonomisi son üç çeyrektir büyüyor. Bu büyümenin kalıcı ve sürdürülebilir hale gelmesi için yapılması gerekenler nelerdir?

Sana