Güzel ve genç kalmanın beş altın kuralı

Güzel ve genç kalmanın beş altın kuralı

Filiz Akın yıllara meydan okuyan güzelliğinin sırlarını "Filiz Akın ile Güzellik, Zayıflama ve Genç Kalma Üzerine" adlı kitabında anlattı.

Güzel ve genç kalmanın beş altın kuralı
16px
24px
18.07.2006 00:00Güncelleme: 25.10.2023 14:54
ABONE OLgoogle
Röportaj: Sema DENKER

Ünlü sanatçı, Kelebek okurları için hem kanserin yarattığı deformasyonu nasıl ortadan kaldırdığını hem de genç ve güzel kalmanın beş altın kuralını açıkladı.

 Kitabınızı ne zaman yazmaya karar verdiniz?

- İki yıl önce hastalık teşhisinden sonra Amerika’ya gittim. Her kanser hastasına uygulanan tedavi bana da uygulandı. Bir hastalığı iyileştirmeye çalışırken, başka bir yerinizi yok ediyorlar. O yüzden tedavi sürecinde saçlar ve kirpikler dökülüyor. O durum karşısında aynaya baktığınızda ise bir insan değil de bir yaratık görüyorsunuz. O manzarayla karşılaştığınızda ister istemez kendinizi kötü hissediyorsunuz. Midenizde tüpler, kolunuzda serumlar, sondalar ve bayılmalar... İşte bu noktada kendi içinize dönüp o aynadaki mahluka bakarken, "Acaba ben eski halime dönebilir miyim" diye endişeleniyorsunuz. Ben de o günlerde kendime moral vermek için o hastane odasında yatarken notlar almaya başladım. Doktorların bana verdikleri bilgileri ve estetik cerrahla görüşmelerimden edindiği fikirleri hep not aldım. Baktım ki bundan keyif alıyorum, bu notları biriktirmeye devam ettim. Bir baktım ki, çok not almışım. İşte bu notları okuyucularla paylaşmak istedim. Ve ortaya da bu kitap çıktı.

Kitabınızda bitkilerin özelliklerinden hangi kremin nerede kullanılması gerektiğine kadar yüzlerce bilgiye yer vermişsiniz. Peki, güzellik konusunda neye karşısınız?

- Güzellik konusunu bir takıntı haline getirmeye karşıyım. Bazıları aynayı elinden düşürmüyor. Bu çok sağlıklı bir durum değil. Ama imkanlardan faydalanmak güzel bir şey. Tabii abartmamak şartıyla. Abartmazsan bir yapay güzellik de olmaz. Her şeyden gerektiği kadar, sağlığımızı riske sokmadan faydalanmalıyız.

Ama öyle yapmıyorlar. Sanki aynı fabrikadan çıkmış gibi birbirinin kopyası yüzlerce kadın var?

- Bu durumu özenti ve uç noktada tüketim hevesi olarak özetliyorum. Önemli olan sağlığını tehlikeye sokmadan kendine yakışanı bulmak. Mesela sırf arkadaşı yaptırdı kadın diye dolgun olan dudaklarını daha da şişirtiyor. 

Angelina Jolie dudağından istiyoruz diye doktora gidiyorlar...

- Ben Angeline Jolie dudağı istemem çünkü bana yakışmaz. Vücut orantısından dolayı dudakları çok güzel duruyor. Ama Jolie’nin dudakları herkeste aynı güzellikte durmaz. Yıllarca kadınlar Naomi dudağı yaptırdı. Naomi, Afrika kökenli bir kadın. O dudaklardaki ayrıntı ten rengi. Türk kadınları bu gerçeği bilmeden yıllarca boşu boşuna Naomi dudağı yaptırdı.

BURNUMU YAPTIRDIM İLGİ ARTTI

Siz çok estetik yaptırdınız mı?

- Hayır. Genç kızlığımda bir burun estetiği yaptırdım. Bir kez liposuction, bir de yıllar önce lifting yaptırmıştım, o kadar. İnsanları bazı organları rahatsız ediyor olabilir. Mesela benim burnum çirkindi. Ben onun kompleksini yaşıyordum. Kendimi çirkin bulurdum ve "Bir gün gelecek bu çirkin kızdan kurtulacağım" derdim. Oyuncu olmadan önce de burnumu yaptırdım...

Hemen güzel kız oldunuz mu peki?

- Evet, başkaları da onayladı bunu. Artık sıradan bir genç kız değildim. O yıllarda Kızılay’da uçak bileti satan bir büroda çalışıyordum. Beni görmek için büroya gelenler oluyordu. Hatta eşim Sönmez de o yıllarda, "Uçak bileti satan büroda çok güzel bir kız çalışıyor" diye duymuş. O bile beni görmeye gelmiş. Bunu yıllar sonra itiraf etmişti. Bu değişiklik de benim hayatıma mutluluk getirdi. 

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde