AB, işadamlarımıza mülteci muamelesi yapmasın

"Tüm Avrupa'ya ürün ihracatı yapıyoruz. Ama o ihracatı yapan işadamlarımız Avrupa ülkelerine girerken vize sorunu yaşıyor." diyen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, Avrupa Birliği Araştırmalar Genel Müdürlüğü temsilcilerinden Türk işadamlarının AB üyesi ülkelerde yaşadığı vize sorunlarını çözmelerini istedi. 
 
İSO Başkanı Küçük, işadamlarının AB'de yaşadığı vize sorunlarının çözülmesini istedi.
TÜBİTAK Marmara Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen ve Avrupa Gıda ve İçecek Endüstrisi Konfederasyonu'nun da katılımıyla gerçekleştirilen 'Türkiye Danışma Toplantısı'nın açılış konuşmasını yapan Küçük, gıda sektörünün Türkiye ekonomisi için önemine değindi.

Ülkedeki istihdamın yüzde 13,7'sinin bu sektörden sağlandığını aktaran Küçük, Türkiye'nin en büyük 500 şirketi içinde gıda sektöründen 94 firma bulunduğunu söyledi. Küçük, sektörün 2005 yılında yaptığı ihracatın 4,3 milyar dolara ulaştığını dile getirerek, ticaret yapmak isteyen insanların vize taleplerini yasal olmayan göç dalgaları ile bir tutmanın yanlış olduğunu kaydetti.

AB Araştırmalar Genel Müdürlüğü Sağlık Birim Başkanı Antonio Di Giulio de Avrupa Teknoloji Platformları ve AB 7. çerçeve programı hakkında bilgi verdi. Di Giulio, AB tarafından oluşturulan 'Yaşam İçin Gıda Platformu'nun tabandan tavana bir gelişim sağlamayı hedeflediğini aktardı. 7. çerçeve programı için hazırlanan 'Stratejik Araştırma Planı'nı Türk gıda sektörü, bilim adamları ve tüketici temsilcilerinin görüşlerine sunmak için geldiklerine işaret eden Di Giulio, programın aralıkta kabul edilmesi halinde 2007'den itibaren yürürlüğe gireceğini belirtti. Sektördeki teknolojik gelişmelerin önemine vurgu yapan Di Giulio, ilerlemede yerel bakış açısının kaybedilmemesi gerektiğini söyledi.

"Güzel bir Adana kebabı için teknolojiye ihtiyacımız yok mu?" diye soran Di Giulio, geleneksel tatlara olan ilginin bazı insanlara gıda sektöründe teknolojik ilerlemelere ihtiyaç olmadığını düşündürdüğünü bildirdi. Sektördekilerin riskten kaçındığını vurgulayan Di Giulio, "Bu insanlar genellikle muhafazakar. Riskten kaçınıyorlar. Adana kebabı tabii ki gelenekselliğini korumalı ama sektördeki teknolojik ilerlemeyi de engellememeli." diye konuştu.