Zeytin bizden satmak Avrupadan

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, Türkiye'nin zeytin üretiminde ikinci, yağlık zeytin ve zeytinyağı üretiminde ise 4'üncü büyük ülke olmasına karşın, markalaşamadığı için pazardaki payının çok düşük olduğunu söyledi. Satıcı, "İspanya ve İtalya gibi ülkeler bizim zeytinyağlarımızı paketleyip kendi ürünü gibi satarak büyük rakamlar kazanıyor" dedi.

Ayvalık Ticaret Odası tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen "Zeytin Hasat Şenliği" kapsamında Cunda Adası Kültür Merkezi'nde "Türk Zeytinyağının İç ve Dış Pazarda Tanıtımı" konulu panel düzenlendi.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli ile TARİŞ Temsilcisi Dr. Mustafa Tan'ın konuşmacı olarak katıldığı paneli yöneten TİM Başkanı Oğuz Satıcı, markalaşma, tanıtım ve kota gibi konulara dikkat çekti. Satıcı, dünyanın en önemli zeytin üreticisi olan Türkiye'de tüketilen zeytinyağının Avustralya'ya ihraç edilen zeytinyağı miktarından az olduğunu belirterek, "İtalya ve İspanya'da 12, Yunanistan'da 20 kilogram olan tüketim ülkemizde sadece 1 kilogram. Öncelikle zeytinyağı tükemini artırmanın yollarını aramamız gerekiyor." dedi.

Dünyada bilinçli beslenmenin ön plana çıkması nedeniyle markalaşmanın öneminin arttığını ve Türkiye'nin bu konuda henüz emekleme aşamasında olduğuna dikkat çeten Satıcı, şunları kaydetti: "Türkiye ürettiği zeytinyağını katma değerli olarak satamıyor. Dolayısıyla ihracattan elde edilen gelir düşük kalıyor. Üstelik AB'nin kendi üreticisini desteklemesi zaman zaman Türk zeytinyağının fiyatının dünya fiyatları üzerinde kalmasına ve ihracatımızın azalmasına neden oluyor. İspanya ve İtalya gibi ülkelere dökme olarak ihraç ettiğimiz zeytinyağı ambalajlanarak bu ülkelerin markaları adı altında satılıyor. Zeytin ve zeytinyağı sektörü olarak öncelikli vizyonumuz kendi markalarımızı yaratarak dünya pazarlarına açılmak olmalıdır. Topluca hareket ederek önce ülkemizi marka yaparken Türk mutfağını kullanmalıyız. Çünkü, Türkiye'nin zeytinyağında AB ülkeleriyle rekabet etmesinin yolu markalaşmaktan geçiyor."

TİM Başkanı Oğuz Satıcı, zeytin ve zeytinyağında dünya pazarlarından pay alabilmenin önünde gümrük, teşvik ve kota gibi engeller bulunduğunu ileri sürerek, hükümetin de bu konuda kendilerine destek vermesi gerektiğini söyledi.

ZEYTİN TANITIM GRUBU

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli ise, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye uyguladığı kotanın zeytin ve zeytinyağı sektörünün önündeki en büyük engel olduğunu ifade etti. Güreli, "İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkeleri bırakın. Üretimi ve pazarı çok az olan Suriye, Ürdün, Cezayir ve Tunus gibi ülkelere bile kota verilirken, Türkiye'ye verilmemesi düşündürücü. Bu kotayı, zeytin ve zeytinyağı üreticileriyle ihracatçı almayacak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti alacak. Türkiye, glabolleşti, AB'nin kapısına dayandı diyoruz, ama bütün dünyaya verdikleri kotayı sana vermiyorlar." diye konuştu.

Türkiye'nin tarım ülkesi olarak anıldığını hatırlatan Güreli, AB ülkelerindeki sübvansiyonun Türkiye'de denize düşen bir kibrit kutusu büyüklüğünde olduğunu belirtti. Güreli, Birlik olarak fındıkta olduğu gibi zeytin ve zeytinyağında da tanıtım grubu oluşturacaklarını ve buna TİM'in de destek verdiğini anlatarak, "En büyük sıkıntımız kota. Bunu aşmak için Brüksel'e yoğunlaşacağız." dedi.

TARİŞ adına konuşan Dr. Mustafa Tan da, zeytin ve zeytinyağı üretimindeki desteklerin yetersizliğinden yakındı. Tan, Türkiye'nin Uluslar arası Zeytinyağı Konseyi'ne yeniden girmesi gerektiğini anlatarak, tanıtımın önemine işaret etti. İstanbul'un büyük bir Pazar olduğunu belirten Tan, tanıtım grubu oluşturulmasının gerekliliğine değindi.

Panele, Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, Ayvalık Kaymakamı Nazım Madenoğlu, Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, Ege İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gencer ile çok sayıda zeytin üreticisi ve sanayici katıldı.

Balıkesir/Cihan