'Vehbi Koç TÜPRAŞ'ı almazdı'

Vehbi Koç'un çalışma düzeni hakkında bilgi veren Can Kıraç, işe patronundan daha önce gitmenin çok önemli olduğunu söyledi. Vehbi Koç döneminde, Koç Holding'in yaptığı ortaklıkların perde arkasını anlatan Can Kıraç, 'Çok önemli finansal kombinasyonlar yapardı. Büyüme stratejisinde kendisine sürekli riske ortak olacak büyük firmalar bulurdu. Bugüne kadar Fiat ve Ford'la yaptığı ortaklıklarda bile çok dikkatli davranmış, yönetimde kendi hakimiyetinin olmasını istemiştir. Vefatından sonra Koç Holding farklı bir büyüme stratejisi izledi. Rahmi Koç'un çocukları Mustafa ve Ali, Koç Topluluğu'nu global yapmak için çaba harcıyor. Ancak Vehbi Koç risk almayı sevmezdi. Bir kere bile banka kredisi almadı, kimseye kefil olmadı. Kredi alıp şirket satın almazdı. Vehbi Koç hayatta olsaydı ne TÜPRAŞ'ı ne de Yapı Kredi'yi satın alırdı' diye konuştu.

AİLE ŞİRKETİ DEĞİŞMELİ

Türkiye'de hala aile şirketi kavramının devam ettiğini belirten Kıraç, büyük holdinglerde bu yapının korunduğunun altını çizdi. Ailelerin hisse paylarının çok büyük olduğunu ancak bunun değişmesi gerektiğini vurgulayan Kıraç, 'Dünyada bu trend değişti. Artık aile şirketlerinin başına profesyonel yöneticiler geçiyor. Holdingler halka açılıyor. Yüzde 50'nin üzerinde hisseler dağıtılmalı. Bugün Koç'a baktığımızda ailenin gücü yüzü 80'lerde. Yeni atılım yapılacaksa ailelerin gücü yetmez. Aile şirketlerinin en önemli yetersizliği sermaye gücüdür. Aile şirketlerinde başkanlar hırslı ve yetenekliyse başarı geliyor. Ancak bu yapının değişmesi ve kurumsallaşması şart. Türkiye'de bunun için bir nesil daha bekleyeceğiz' açıklamasında bulundu.

SADE VATANDAŞ SIKINTIDA

Alışveriş için sokağa çıktığında sade vatandaşı gözlemleyerek ülke ekonomisi hakkında bilgi edindiğini ifade eden Can Kıraç,

Türk ekonomisindeki en büyük sıkıntının gelir adaletsizliği olduğunu vurguladı. İstanbul'da yaşayan birkaç milyon mutlu insana bakıp ülke geneli hakkında yarğıda bulunmanın yanlış olduğunu belirten Kıraç, ' Sade vatandaş bana göre sıkıntıda, ekonomik büyüme olduğunda bunlar olur diyorlar ancak buna katılmıyorum. Avrupa Birliği'ni fantezi olarak görüyorum. AB'nin Türkiye'ye yaklaşımı göstermelik. Bizi istemediklerini açık açık söylüyorlar. AB kapısını çalma tarzımız zaten yanlış. Bugün sahip olduğumuz siyasal, sosyal, eğitim ve işçi haklarıyla AB'ye girmemiz mümkün değil' dedi.

KOÇ VEDA TARZIMA ÇOK KIZDI

29 Ağustos 1950 tarihinde Koç Holding'deki macerasına başladığını belirten Can Kıraç, işi girerken hayal kırıklığı yaşadığını itiraf etti. Ziraat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Koç Holding'e müracaat ettiğini ancak Vehbi Koç'un kendisine brüt 250 lira maaş önermesine üzüldüğünü söyleyen Kıraç, 'Koç bana 250 lira verirken İstanbul'da bir şirket 400 lira vermişti. Ankara'da babamın yanında kalmak zorunda olduğum için düşük de olsa Koç'un teklifini kabul ettim. Ardından 41 yıllık beraberlik ve ' Koç'un Can'ı' oldum. Vehbi Koç için çalışmak çok önemliydi. Onun tek hobisi çalışmaktı. Yanında çalışanlarının hayatlarını yakından takip ederdi. 1991'e kadar Koç Topluluğu'nun çeşitli kademelerinde görev yaptım. İdare Komitesi Başkanı iken bir toplantıda Vehbi Koç'tan önce yaptığım konuşmada görevi bıraktığımı açıkladım. Vehbi Koç dahil hiç kimse bilmiyordu bu kararımı ve herkes şoke oldu. Vehbi Koç toplantı sonrası bana gelip, ' Sen çok yanlış yaptın. Ben sana bugüne kadar hazırladığım tüm konuşma metinlerimi gösterdim ve paylaştım. Sen böyle bir kararı bana söylemedin bile' diye sitem etti. Önceden ona söyleseydim kesinlikle izin vermezdi. Kimse ayrılacağıma inanmadı. Ama 1 Ocak 1992'de işi bırak