Türkiye bu akşam oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray derbisini bekliyor… Yeşil sahalarda yaşanan rezaletlerin gölgesinde oynanacak maç, iki rakibin centilmenlerini akla getirdi
Son haftalarda önce hakeme dayak, ardından sahadan çekilme ve uçan tekmeli maç rezaletlerini izlemek zorunda kalırken, şairlerin dizelerine bile konu olan, centilmenlikleriyle yürekleri fetheden futbol efsanelerini hatırlatmasak olmazdı…

Burak ARTUNER
Bunca kirlenmişliğin içinde çoğumuzun yeşil sahalarda bir şeylerin düzeleceğine dair hiç umudu kalmasa da belki bir futbolcuya bir futbol adamına örnek olur düşüncesiyle yazdım bu yazıyı… Futbol sahalarında peşi sıra izlemek zorunda kaldığımız çirkinliklerin ortasında, bir zamanların centilmen rekabetlerini hoş bir nostalji olarak aktarmaktan başka ne gelir elden…
İyi bir Fenerbahçe taraftarı olduğu bilinen usta şair Cemal Süreya, Lefter’i şöyle anlatır ezeli rakibin efsanesi Metin Oktay’ı da koyarak içine:
“Metin Oktay jimnastikçi, Lefter sanatçı. Metin’den destan Lefter’den roman...”
FENERBAHÇE TRİBÜNLERİNİN ÖNÜNDE EĞİLEN TAÇSIZ KRAL
Tarih: 10 Haziran 1959… Yer Dolmabahçe Stadyumu… Yugoslavya'dan getirilen hakemin yönettiği maçta, Fenerbahçeli Avni’nin tekmesiyle acı içinde kıvranır Metin Oktay… Taçsız kral tekmeyle karşılık verince Yugoslav hakem kırmızı kartını çıkarır. Metin Oktay gözyaşları içinde sahayı terk ederken, Fenerbahçe tribünleri önünde durur bir süre. Herkes merak içinde beklerken, özür diler gibi eğilir Taçsız Kral… Fenerbahçe tribünleri kendisini alkışlar, 7 dakika duran maç başlarken hakem Metin’i yeniden oyuna alır… Maçın 37’nci dakikasında Metin Oktay, Fenerbahçe ağlarını delen efsane golle takımınının maçı 1-0 kazanmasını sağlar.
KENDİ OYUNCUSUNA ISLIK, RAKİP OYUNCUYA ALKIŞ
3 Mart 1968’de yine bir Fenerbahçe maçında, Çarli lakaplı Yılmaz'a, "3-0 öndesiniz. Artık tekme atmayın da tatlı tatlı bitsin şu maç" demesine rağmen tekme yiyince, kendini tutamaz ve yumruk atar Metin Oktay. Bu sefer maçı yöneten Avusturyalı hakem, Oktay’ı oyundan atar. Ancak Fenerbahçeliler, Metin Oktay'ın oyundan çıkmasına sebep olan Yılmaz'ı ıslıklar ve başı önde soyunma odasına giden Metin Oktay'ı ise ayakta alkışlar.
FENER FORMASINI GİYER MİSİN? ŞEREF DUYARIM
Metin Oktay 1968-1969 sezonundaki jübile maçında Fenerbahçe ile karşılaşmak ister. Fenerbahçe yöneticisi Eşref Aydın'ın bu isteğe cevabı şu şekildedir: "Tek bir şartım var. Fenerbahçe kulübü ve taraftarı her zaman sana hayrandı. 10 dakikalığına da olsa Fenerbahçe formasını giyer misin?"
Metin Oktay, Fenerbahçeli yöneticinin bu isteğine "Şeref duyarım" cevabını verir.
Jübile maçında Metin Oktay ile Can Bartu formalarını değiştirir. 10 dakikalığına Metin Oktay Fenerbahçe, Can Bartu ise Galatasaray forması ile mücadele eder.
ÜÇ CENTİLMEN VE İSLAM ÇUPİ’NİN YAZDIKLARI…
Bugün üç centilmenin üçü de hayatta değil, Metin Oktay 13 Eylül 1991’de Boğaz Köprüsü’nde geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitirirken, Fenerbahçe efsaneleri Lefter Küçükandonyadis 13 Ocak 2012’de, Can Bartu ise 11 Nisan 2019’da hayatını kaybetti… Onlar hayatımızdan çekilirken, futbol da sahadan ayrıldı gitti sanki… Kapaktaki fotoğrafta Lefter’in ve Metin Oktay’ın arasında görülen ünlü futbol yazarı İslam Çupi’de 2001’de yaşama gözlerini yummuştu. Büyük bir Fenerbahçeli olan İslam Çupi, o üç isimden sadece Metin Oktay’ın ölümünü görmüştü ve şöyle yazmıştı onunla ilgili o efsane veda yazısında: “İnsan sevgisi, insan dostluğu, sempatikliği, sevecenliği, zarafeti, bir şeyler verme konusundaki tek taraflı yırtınışı ile bir adam sembolü, bir beşeriyet ilahı idi. Ben bu bendeki ölüme razı olurdum, keşke Metin'i yaşatabilse idi, bu ölüm.''
O zaman Bedri Rahmi’nin “İstanbul Destanı”ndaki dizeleriyle son verelim yazımıza:
"İstanbul deyince aklıma
Stadyum gelir
Kanımın karıştığını duyarım ılık ılık
Memleketimin insanlarına
Daha fazla sokulmak isterim yanlarına
Ben de bağırırım birlikte
Avazım çıktığım kadar
Göğsümü gere gere
Ver Lefter’e yaz deftere..."
Keşke bugün de şiirlerde adı geçen ‘Şiir gibi futbolcuları’ konuşabilseydik… Keşke…
patronlardunyasi.com