Merakın ve soru sormanın habercilikte yarattığı fark ve AA Akademi'de o gün yaşananlar 

Toygun ATİLLA

BORSA MANİPÜLATÖRLERİNE YÖNELİK OPERASYON

Sıradan bir basın açıklamasaydı. Karşımızdaki emniyet yetkilisi 7-8 ay önce başlayan soruşturma sonunda gözaltına alınan borsa manipülatörlerinin elde ettiği haksız kazancı ve bu haksız kazancı elde etme yöntemlerini anlatıyordu. 

Soruşturma sırasında manipülatörlerin telefonları da mahkeme kararı ile dinlenmiş, bunlar da delil olarak ortaya koyulmuştu. 

ŞEYTANIN AVUKATI OLARAK SORDUM

Basın açıklaması bitmiş, gazeteciler dağılmak üzereydi. Emniyet yetkilisinin yanına yanaştım ve sorumu sordum: "Şeytanın avukatı olarak soruyorum. Aylarca bu manipülatörlerin telefonlarını dinlemişsiniz. Milyonlarca dolarlık haksız kazancın elde edilmesine, borsadaki manipülasyona, hangi kağıtların kazanıp kazanmayacağına vakıf olmuşsunuz. Sizler de milyoner oldunuz mu ? Borsada oynadınız mı? "

BİR SORUNUN YARATTIĞI FARK 

Öyle ya, borsadaki tüm iniş çıkışı belirleyen şebekeyi takip eden polisler bundan kazanç sağlamış olamazlar mıydı? 

Emniyet yetkilisi şöyle yanıt verdi: "Böyle bir durum oluşmaması için biz manipülatörleri dinleyen izleyen meslektaşlarımızı da dinledik ve izledik" 

Küçük bir merak sonrası sorduğum soru sonrası haber bir anda değişmişti. Sıradan bir haber manşetlik hale gelmişti. Ertesi gün Hürriyet'e o haber, "Dinleyenleri de dinlediler" gibi bir başlıkla manşet oldu. 

Bu anekdotu, önceki gün "Polis muhabirliği" ile ilgili "uzmanlığımı" paylaşmam için davet edildiğim Ankara'da Anadolu Ajansı Akademi'de izleyici olarak bulunan genç meslektaşlarımla paylaştım. 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN KURDUĞU KURUM: AA 

Avrupai bir stüdyoda hem yüz yüze hem de online olarak katılımcıların bulunduğu bir topluluk önündeki buluşmaydı. 

Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Anadolu Ajansı'ndaki bu eğitim faaliyeti açıkçası beni heyecanlandırdı. Her alanda mesleğin uzman isimlerini çalışanları ile buluşturan ve kurum içi eğitimi önemseyen bir yaklaşım değerli bir vizyon ürünüydü. 

Tabi ki oralara kadar gidince sadece eğitim değil buradaki işleyişe dair bilgiler de edinmek istedim. 

Ee boşuna söylemedik, gazetecilikte merak olmazsa olmazdı. 

O zaman şimdi bu köklü kurumda 2012'den beri faaliyet gösteren Akademi'den sizlere anekdotlar anlatayım. 

2012'DEN BERİ EĞİTİM VERİYORLAR 

Anadolu Ajansı bünyesinde faaliyet gösteren AA Akademi 2012'den beri medya profesyonellerini geleceğe hazırlıyor. Buradaki temel amaç yapılan eğitimlerle habercilikte uzmanlaşmayı desteklemek. 

2012-2024 yılları arasında toplam 450 eğitim yapılırken bu eğitimlere 15 bin 589 kişi katılım sağlamış. En yoğun eğitim ise 2024'e 171 eğitim ve 5 bin 33 kişinin katılımı ile sağlanmış. 

Ne eğitimler verilmiş derseniz. Yeni başlayan muhabirlere haber üretim standartlarından, veri okuryazarlığına, yatırım ve girişim haberciliğinden, çevre ve iklim haberciliğine, güncel toplumsal konulara derinlemesine bakış sağlayarak muhabirlerin analitik düşünme ve özel dosya haberciliği yetkinliklerini geliştirmeyi amaçlandığı, "Odak" programlarına kadar onlarca eğitim programı verilmiş. 

HABERCİLİĞE VİZYONER KATKI 

Açıkçası gördüklerim ve bana anlatılanlardan edindiğim izlenim beni çok mutlu etti. 

Anadolu Ajansı Genel Müdürü Serdar Karagöz'ün de, kendisinden önce başlatılan bu projeyi sahiplenmesi, hatta daha da ileriye götürme çabaları takdire şayan. 

AA Akademi'den sorumlu, Akademi ve Yayın Koordinatörü Yahya Bostan'ın bu eğitimlere kattığı vizyon ve katma değer çok anlamlı.  Aynı şekilde ekip arkadaşları AA Akademi Müdürü Dr. Zeynep Bayramoğlu ve Müdür Yardımcısı Dr. Bilgay Duman'ın heyecanları görülmeye değer. 

Son söz, Siyasi kimliklerin giremediği, liyakatın anlamlı kılındığı herşey bence çok kıymetli. Bu anlamda Anadolu Ajansı Akademi'nin bu vizyon üzerinde yürüttüğü çalışma da elbetteki çok değerli. Emeği geçenleri tebrik ediyorum. 

patronlardunyasi.com