Tavanı çöken hastanede ölen Karan bebeğin ailesi konuştu

Tavanı çöken hastanede ölen Karan bebeğin ailesi konuştu

Çocuk sahibi olmaya çalışan Şentürk ailesinin tüp bebek ile dünyaya getirdiği Karan bebek, pandemi hastanesindeki faciada ciğerlerine kan dolması sonucu yaşamını yitirdi.

Tavanı çöken hastanede ölen Karan bebeğin ailesi konuştu
16px
24px
06.08.2024 16:22Güncelleme: 06.08.2024 16:43
ABONE OLgoogle

Yıllarca çocuk sahibi olmaya çalışan Şentürk ailesinin bebeği Karan, pandemi hastanesindeki faciada ciğerlerine kan dolarak öldü. Aile ihmal iddiasını dile getirip suçluların cezalandırılmasın istedi.

Yıllarca çocuk sahibi olmak siteyen Şentürk ailesi, tüp bebek tedavisi ile Karan bebeğin ellerini tutabildi. Karan'ın prematüre doğması nedeniyle de Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nide kuvöze kondu.

KARAN İÇİN HER ŞEYİ HAZIRLAMIŞLARDI

Karan'ın iyileşmesini bekleyen Turgut ve Büşra Şentürk çifti, onun için oyuncaklar, giysiler ve bir bebek için ihtiyaç olan her şeyi aldı.

Bebeklerinin iyileşip hazırladıkları odada sesini duymayı bekleyen çift, 3 Ağustos gecesi acı haberle sarsıldı.
Pandemi döneminde açılan hastanede sıcak su borusunun patlaması nedeniyle tavan çöktü. Kaynar su sebebiyle, Karan'ın da arasında olduğu sekiz bebek tahliye edildi.

CİĞERLERİNE KAN DOLARAK ÖLDÜ

Tahliye esnasında Karan'ın ciğerlerine kan doldu. Karan kurtarılmadı.

Acılı Şentürk aile, duruma isyan etti. Olaydan bir gün önce doktorun Karan'ın iyileştiğini nefes alabildiğini söyleyen Turgut Şentürk, ihmale dikkat çekti.

Büşra Şentürk de sorumluların cezalandırılması için sonuna kadar mücadele edeceklerini belirtti. Büşra Şentürk şunları dile getirdi:

“Çocuğumuzu maalesef hastanenin ihmalkarlığı yüzünden kaybettik. Kimse sorumluluğu kabul etmiyor. ‘Bizim yüzümüzden değil. Çocuk zaten entübeydi. Çocuk zaten hastaydı’ vesaire tarzında haberler söyleniyor. Hastane de bunu kabul etmiyor ama benim çocuğum erken doğmuştu. Benim çocuğumun ciğerleri belki yetersiz değildi ama benim çocuğumu iyiye gidiyordu. 72’nci saati tamamlıyordu. Belki sonucunda tamamlayamayacaktı, kendiliğinden de ölebilirdi. Bu zaten Allah’tan gelen bir şey, buna zaten kimsenin dediği bir şey yok ama benim çocuğumun ölümü, onların bahsettiği gibi kendiliğinden oluşan, kendiliğinden hayata gözünü yumarak değil. Benim çocuğum onların ihmalkarlığı yüzünden, oradan nakil sırasında ciğerlerine kan dolarak öldü. Onlar ne kadar kabul etmezlerse etmesinler, gerçek bu ve biz bunun peşini bırakmayacağız. Gerekli yerlere zaten başvurularımızı yaptık. Şikayetlerimizi bulunduk. Biz bunun peşini bırakmayacağız. Bizim çocuğumuz belki geri gelmeyecek, bunun hiçbir türlü bir karşılığı yok ama en azından kimin bu işte sorumluluğu varsa cezasını çekmesini istiyoruz. Biz bir sene uğraşıp emeklerle verdiğimiz, uğraştığımız tüp bebekle kazandığımız çocuğumuzu hastanenin ufacık gördüğü, belki görüp de boş verdiği bir ihmalkarlık yüzünden çocuğumuzu kaybettik. Geri dönüp de biz akşam haberlerine çıkana kadar kimse bizi arayıp da bir başsağlığı bile dilemedi. Biz haberlere çıktıktan sonra arayıp başsağlığı dileniyoruz. Bunun bir önemi yok, o güne kadar neredeydi insanlar? Biz oradayken gelip başsağlığı dilemediler, ertesi gün dinlemediler. Biz haberlere çıktıktan sonra mı akıllarına geldi bize başsağlığı dilemek?''

 

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde