Ruhunu 'Yat'arak dinlendirenler
Türk iş dünyasının önemli isimlerinin ortak bir hobisi var. İşte yat sahibi patronlar..

İş dünyasının son yıllarda artan tekne ve yat tutkusu, Türkiye'yi üretimde dünyada ilk 3 ülke sıralamasına soktu. Türkiye'de yat üretimi yapan firma sayısı 360'a ulaşırken, ünlü isimler tekne yaptırmak için sıraya girdi.
Rahmi Koç, Mustafa Koç, Cem Boyner, Ömer Dinçkök, Bülent Eczacıbaşı, Ömer Sabancı, Mustafa Taviloğlu, İhsan Kalkavan... Türk iş dünyasının bu önemli isimlerinin ortak bir hobisi var; yat sevgisi. Yaz aylarında yılın yorgunluğunu yatlarında uzun deniz yolculuklarıyla atan işadamları bu isimlerle sınırlı değil.
Profesyonel yöneticilerden patronlara kadar işadamlarının tekne ve yat tutkusunun artması Türkiye'yi yat üretiminde yeni bir merkez haline getirdi. Türkiye'de bugün yaklaşık 360 firma sadece dünyanın en zenginlerine yat üretiyor.
İşadamlarının kimisi denize olan tutkusundan, kimisi balık tutmak için, kimisi İstanbul'da ulaşımını sağlamak için, kimisi de yelken sporuna duyduğu ilgiden dolayı tekne sahibi olmayı tercih ediyor. Dünya turuna çıkmak ise tekne sahibi olan işadamlarının en büyük hayali. Ancak bugüne kadar bu hayali gerçekleştiren sadece 2 işadamı oldu. Rahmi Koç ve İhsan Kalkavan... İşadamları tekne veya yat sahibi olmanın artık bir statü sembolü değil bir hobi olarak değerlendirilmesini istiyor.
Her keseye göre tekne bulunabilir
Türkiye'de her keseye göre tekne ve yat üretmek de mümkün. Örneğin en ucuz teknenin fiyatın 4 bin dolardan başlarken, motorlu yatların fiyatları da 100 milyon dolarlara kadar çıkabiliyor.
Türkiye'de daha çok spor amaçlı gerçekleştirilen tekne ve yatçılığın üst gelir grubu arasında yükselen bir trend olması, tekne ve yat siparişlerine de olumlu yansıyor. Bugün Türkiye'de motor yat ve yelkenli tekne üretimi yapan 360'a yakın üretim merkezinin yıllık kapasitesi 250 adedi aşmış durumda. Türkiye'de üretilen yatlar dünyanın değişik ülkelerinde dolaşıyor. Birçok ünlü yat siparişini Türkiye'deki firmalara yaptırıyor. Rus işadamı Roman Abramoviç ile Emlak kralı Donald Trump da yatlarını Türkiye'de ürettirdi. Türkiye bugün ağaç yat yapımında dünya ikincisi konumunda bulunurken, mega yat üretiminde ise İtalya ve ABD'nin ardından üçüncü sırada yeralıyor. Türkiye'nin adı, şimdiden yat sektöründe iddialı olan İtalya, Fransa, İngiltere, ABD ve İspanya gibi ülkelerle birlikte anılıyor.
Dünyaca ünlü işadamlarını yatları Türkiye'de yapılıyor
Son yıllarda artan talep karşında, Türkiye'deki tersaneler tekne ve yat siparişlerini karşılamakta zorlanıyor. Ticari gemi işleten armatörlerin yat üretimine girmesinin yanısıra Avrupalı yat üreticilerinin de yeni ürünlerini Türkiye'de üretmek için yatırım yapması dikkat çekiyor. Akdeniz ülkelerinde üretim yapan yat üreticilerinin tersane kurarak veya yerli yat imalatçılarıyla ortaklık yaparak Türkiye'ye gelmesi bunun en güzel örneği. İtalyan Perini, Solare, Alman Formant, Peer Gynt, İsviçreli Nedship Group ve İngiliz Oyster Marine firması yat üretimi için Türkiye'ye gelenlerden sadece bazıları.
Sektörde öne çıkan Türk firmalar arasında ise 3E Yat, Vicem Yacht, Deniz Yatçılık, Egemar, Mat Yatçılık, Mengi Yat, Numarine, Orion Yatçılık. Viking Marine ve Yıldız Tersanesi dikkat çekiyor.
Büyük holdingler de yat üretim işine girdi
Denizcilik sektöründeki büyümeye paralel olarak yat üretimi de artarak sürüyor. Sektörün son yıllarda sağladığı gelişim hızı birçok holdingi de bu alana yöneltmiş durumda. Koç'tan Profilo'ya, Kıraça Şirketler Grubu'ndan Sanko'ya kadar birçok büyük grup bu alana yatırım yaptı.
Profilo Holding, Proteksan firması ile bugün Tuzla'da dünyanın birçok ünlü ismine mega yatlar üretiyor. Profilo'nun da ortak olduğu Proteksan, "mega yat" denilen çelik gövdeli yat üretimindeki 3 önemli firma arasında. Bugüne kadar dünyadaki birçok ünlüye yat üretimi yaptıklarını belirten Profilo Holding CEO'su Göksen Körezlioğlu, "Genellikle mega yatlar üretiyoruz. Formula 1'in patronu Bernie Ecclestone'a 2 adet yat ürettik. Bunun yanında ünlü sanatçı Jonny Deep'e yat ürettik" diyor. Teknelerin tamamen özel tasarım olarak yapıldığını belirten Körezlioğlu, "Yaptığımız yatlar dünyadaki en iyi otel suitinden daha lüks. Bugün yılda 2 tekne üretiyoruz. Önümüzdeki yıl kapasiteyi 3'e çıkaracağız" diye devam ediyor.
Koç Grubu da RMK Marine şirketi ile mega yat üretimi yapıyor. Koç Grubu tarafından satın alındıktan sonra mega yat üretimine geçen RMK Marine, bugün Türkiye'de "mega yat" üretimindeki birkaç önemli şirketten biri. RMK Yatçılık, 1996 yılına kadar küçük sandal ve motor yatların üretimini, tamirini yapan küçük bir firmaydı. Koç Grubu tarafından satın alınmasıyla, yeniden yapılandırıldı. Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç'un özel ilgi alanını oluşturan şirket şimdiye kadar Avrupalı zenginlere 30 yat sattı. Seri üretim yapmayan firma, özel sipariş üzerine çalışıyor. En az 30 metre büyüklüğünde yatlar üreten firmanın ihracat yaptığı ülkeler arasında İngiltere, İtalya ve Amerika da var.
Tekne üretimi yapan diğer önemli bir grup ise İnan Kıraç'ın sahip olduğu Kıraça Şirketler Toplululuğu. Grup bünyesindeki Sirena Marine de dünyanın en tanınmış tekne markalarından İtalyan Azimut adına Bursa'da yat üretiyor. Sanko da Antalya ve İstanbul'da dünyaca ünlü Vicem markası için yat üretimi yapıyor.
İkinci el oto fiyatına tekne
Çocukluğundan bu yana yelken sporuyla ilgilenen ve artık bu sporu işi ile birlikte yürüten AVM Partners'in ortaklarından Aydun Yurdum, teknelerin pahalı olmadığını söylüyor. Yurdum, "14 yaşından beri bu sporu yapıyorum. İkinci el otomobil fiyatına tekne almak mümkün" diyor.
Kısacası denize tutkulu ve tekne sahibi olan işadamlarının hepsinin hobileri ile ilgili ortak görüşü iş hayatında karşılaşılan stresin atılmasında denizin oldukça önemli bir etkisi olduğu. Özellikle yelken sporu ile ilgilenen işadamları, "Yelken sporu sorumluluk duygusunun gelişmesi, takım ruhunun oluşması, doğru ve hızlı karar almada insana ciddi kazanımlar sağlıyor" görüşünde birleşiyor.
El işçiliği Türkiye'yi tercih ettiriyor
Türkiye'de Ömer Sabancı, Yalçın Sabancı ve Ali Ağaoğlu gibi işadamlarına yat üreten Ada Boatyard'ın sahibi Murat Bilican ise, yurtdışında da Donald Trump ve Roman Abromoviç'e yat ürettiklerini söylüyor. Bilican, yabancıların özellikle Türkiye'de yat ürettirmek istemesini kaliteli iş gücüne bağlıyor. Bilican, "Avrupa'da bu tarz el işçiliğini bulmak çok zor. Olsa bile inanılmaz fiyatlar vermek zorundalar. Ama Türkiye'de daha hesaplı ürettirebiliyorlar. Son yıllarda herkes yat sahibi olmak istiyor. Özellikle bizim ürettiğimiz tekneler genelde boğazda ulaşım amaçlı kullanılan limuzin tarzı tekneler. Bunun yanında mega yatlar daha çok tatil amaçlı kullanılıyor" diyor.
Talep arttı, artık iç piyasaya da üretiyoruz
Yat üretimi yapan Viking Marin'in ortaklarından Alpaslan Sirkecioğlu, bugüne kadar imalatlarının yüzde 90'ını yurtdışına sattıklarını ama son dönemde artan talep nedeniyle iç piyasaya da hizmet vermeye başladıklarını belirtiyor.
Sirkecioğlu, "Denize ilgi son yıllarda artıyor ancak bunun da bazı handikapları var. Örneğin teknenizi bağlayacak yeterli marinamız yok" diyor. Viking Marine olarak yılda 25 tekne ürettiklerini kaydeden Sirkecioğlu, şöyle devam ediyor: "Boyları 10-15 metre arasında değişen değişik boyutlarda tekneler üretiyoruz. Fiyat aralığımız ürettiğimiz teknelerde 150 bin-400 bin euro arasında değişiyor. Bugün bayilerimiz aracılığıyla Danimarka, Almanya, İtalya, Fransa, İsviçre dahil birçok ülkeye yat üretimi yapıyoruz. Ama önümüzdeki yıllarda üretimin yüzde 20'sini Türkiye için yapacağımız yatların oluşturacağını düşünüyoruz."
Denizdeyseniz hayattan daha fazla tat alıyorsunuz
Denize tutkusuyla tanınan işadamlarından birisi de Çimentaş'ın CEO'su Mustafa Güçlü. 1985 yılından bu yana küçük bir teknesi ile sürekli denizde olan Güçlü, özellikle balık tutmayı çok seviyor. "Denizle haşır neşir olmak ve balık yakalamak için tekne sahibiyim" diyen Güçlü, en az haftada bir denize açılmayı seviyor. Amatör kaptan ehliyetine de sahip olan Güçlü, özellikle tüm haftanın iş stresini teknesinde attığını söylüyor. Güçlü, "Bana göre denizdeyseniz hayattan çok daha fazla mutluluk alıyorsunuzdur. Yakın çevrem de denizi çok seviyor" diyor. Güçlü, son dönemde tekne sahibi olan insanların sayısının artması nedeniyle yer bulmakta sıkıntı çekildiğinin altını çizerek, "Marinalarda doluluk oranları artınca, fiyatlar da yükseldi. Döviz bazında yüzde 30'u aşan zamlar yaptılar. Denize olan ilgi artırılsın istiyoruz ama bu işin mali boyutu da çok önemli" diyor.
Zengin işi değil, her bütçeye tekne var
Denize çocukluğundan beri özel bir ilgisi olan Profilo Holding CEO'su Göksen Körezlioğlu, yelken sporu ile yakından ilgilenen yöneticiler arasında yeralıyor. Profesyonel olarak 8-9 yıldır marina yöneticiliği de yapan Körezlioğlu, aynı zamanda Yelken Federasyonu İcra Kurulu Üyesi. Lisanslı bir tekne kullanıcısı olan Körezlioğlu, "Bir çok kişinin gözünde denizle ilgilenmek ve tekne sahibi olmak zengin işi diye adlandırılır. Ben buna katılmıyorum. Bazı insanlar kendine Mercedes araba alır. Bazıları da minik bir tekne alır. Bu sporu yapmak istedikten sonra her bütçeye ve her keseye uygun imkanlar var" diyor.
Sevgilisine vakit ayıran denize ve yelkene de vakit ayırabilir
14 yaşından beri yelken sporuyla ilgilenen AVM Partners'ın ortaklarından Aydın Yurdum, gençliğinde başladığı bu sporu hala büyük bir istek ve azimle sürdürüyor. Türkiye'de yelken sporu yapmanın çok pahalı bir iş olarak görülmesinden de rahatsız olan Yurdum, milyon dolara da, ikinci el otomobil fiyatına da tekne bulunduğunu vurguluyor.
Yelken sporu yapmanın insanın sorumluluk duygusunu geliştirdiğine dikkat çeken Yurdum, "14 yaşında bir çocuğa araba verip kullandırtamıyorsunuz ama bir tekneyi verip denize çıkarabiliyorsunuz. Bu aynı zamanda o yaşlarda sorumluluk bilincinin artmasına da neden oluyor" diyor.
Türkiye, mega yat üretiminde ilk üçte
- Türkiye ağaç yat yapımında dünya ikincisi. Mega yatlarda ise dünyada İtalya ve ABD'nin ardından üçüncü sırada yeralıyor.
- Yaklaşık 360 üreticinin bulunduğu sektörde başta İtalya, Hollanda ve Yunanistan olmak üzere dünyanın dört bir yanına Türkiye'den yelkenli ya da motor yat satılıyor.
- Türk yat üreticilerinin müşterisi genellikle yabancı zenginler. 50 metreden büyük teknelerin fiyatları müşteri taleplerine göre 10-15 milyon dolar arasında değişiyor.
- Türkiye'de yat üretimi yapan bölgeler arasında İstanbul Tuzla, Antalya Serbest Bölge, Bodrum İçmeler ve Karadeniz'deki bazı tersanelerle birlikte yıllık kapasite 250 adete kadar çıkıyor.
Tekne sahibi olan denize tutkun işadamları
Rahmi Koç: Hem üretiyor, hem kullanıyor. Son olarak tersanesinde Nazenin V inşa ediliyor. Bunu satmaktan vazgeçti.
İnan Kıraç: Boğaz trafiği yerine yatı tercih ediyor. Nazenin teknelerinden biri onun emrindeydi.
Mustafa Koç: Caressa K adlı 36.70 metrelik teknesi var. Bu tekne 2005'te RMK Marine'de yapıldı.
Hakan Ateş: Denize olan tutkusuyla biliniyor, teknesi var.
Caner Dikici: Uluç adlı teknesiyle yarışlara katılıyor.
Mustafa Aksoy: İşi gücü bırakıp dünya turuna çıkmayı planlıyor.
Vedat Tezman: Beneteau marka teknelerin distribütörlüğünü (Tezmarin) yapıyor. 7 yaşından beri yelken yapıyor. Yarıştığı 2 teknesi var. Figaro tipi teknesiyle eylülde tek başına Cap İstanbul'a katılacak.
Aydın Yurdum: 14 yaşından bu yana yelken yapıyor. Milli yelkenci. Yarışlara katılıyor.
Güntekin Köksal: TMSF'nin el koyduğu 30 metrelik yatlardan birini aldı. İsmini ZAP koyduğu tekneye 2 milyon dolarlık harcama yaptı.
Mustafa Taviloğlu: Özellikle balık tutmak için teknesini kullanıyor.
Halit Narin: Çok uzun yıllardır teknesi var.
İhsan Kalkavan: 10 metrelik teknesi ile geçtiğimiz yıllarda dünya turuna çıktı.
Göksen Körezlioğlu: Uzun zamandır tekne kullanıyor ve özellikle yelken yapmayı seviyor. Yarışlara katılıyor.
Cem Hakko: Yatı ile tatile çıkmayı seviyor.
Ali Ağaoğlu: Havadaki ve karadaki lüks tutkusunu şimdi de yeni yaptırdığı yatla denize taşıdı.
Ekrem Demirtaş: İzmirli bir işadamı olarak denize olan tutkusuyla biliniyor. Teknesi var.
Ömer Sabancı: Yatını yeni yaptırdı.
Yalçın Sabancı: Emeklilikten sonra denizcilik sektörüne merak sardı. Bugün Türkiye'nin önde gelen armatörleri arasında. Ayrıca kendisine yeni bir yat yaptırdı.
Adnan Polat: Bodrum'da kendisine 38 metre uzunluğunda lüks bir tekne yaptırıyor.
Ersin Özince: Teknesi var.
Sevgi Sayar Başaran/Referans