Mustafa Süzer'e 'zimmet' davası
Kentbank'ın zararından sorumlu tutulan bankanın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer ve 35 kişi hakkında 'zimmet' suçundan dava açıldı.

TMSF tarafından el konulduktan sonra Bayındırbank bünyesinde birleştirilen Kentbank'ın zararından sorumlu tutulan bankanın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer'in de aralarında bulunduğu 14'ü Kentbank yöneticisi 35 kişi hakkında, 'zimmet' ve 'zimmet suçuna iştirak' gerekçesiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 82 sayfalık iddianamede, 'bankaların normal bir ticari şirketten farklı oldukları, bankanın parasının yok olması halinde banka sahibinin sermayesinden çok vatandaşın parasının yok olduğu' kaydedildi. Türkiye'de 1990 yılından sonra kurulan özel bankalarının bir
bölümünün bir holding grubu tarafından kurulduğu, grup firmalarına ucuz ve kolay kredi bulunmasının amaçlandığı, ancak bir süre sonra bazı banka sahiplerinin bu durumu haksız para ve mal sahibi olmanın
kaynağı haline dönüştürdükleri belirtilen iddianamede, sonuçta da mali yapısı bozulan bankaların Türk ekonomisini ciddi şekilde sarstığı ve bankalara el konulduğu anlatıldı.
KENTBANK'IN MALİ YAPISININ BOZULMASI
'Kentbank'ın mali yapısının 1995 yılından sonra kötüye gitmeye başladığı, bu kötü gidişte o dönemdeki mali krizlerin de etkisi bulunduğu gibi asıl nedenin bankanın mali kaynaklarının ve öz sermayesinin bilinçli bir şekilde, ticari işlem görüntüsüyle Süzer Grubu şirketlere ve özellikle Mustafa Süzer'e aktarılmasının etkili
olduğu' savunulan iddianamede, bankanın öz sermayesinin belli bir kısmının Süzer Grubu firmalara kredi olarak kullandırıldığı, bu kredilerin geri ödenmediği ileri sürüldü. Kredilerde yasal sınırların dolambaçlı yollarla aşıldığı, hileli işlemlerin krediyle sınırlı kalmadığı, grup şirketlerinin hisselerine banka alıcı olduğunda yüksek fiyattan, banka satıcı olduğunda düşük fiyattan işlem yapıldığı öne sürülen iddianamede, 'bazı hileli banka
muhasebe işlemleriyle sermaye getirilmiş gibi gösterilip, Mustafa Süzer'in ve Süzer Holding'in payını temsil eden hisselerin değerinin gerçek karşılığı olmayacak şekilde arttırıldığı, bütün bu işlemlerin normal bir banka faaliyetindeki kar-zarar veya banka bilançosunu düzenleme amacını aşıp bir kısım yöneticiler tarafından zimmet amacıyla yapıldığı' kaydedildi.
SÜZER GRUBU'NA VERİLEN KREDİLER
Kentbank'ın Süzer Grubu'na verilen kredilere ilişkin uyarıldığı, ancak gerekli önlemlerin alınmadığı, 1998 yılından sonra Süzer Grubu'na verilen kredilerinin ödenmediği, faiz tahsil edilemediği, ödenmiş gibi görünen kredilerin yeni krediler açılarak kapatıldığı ifade edilen iddianamede, 9 Temmuz 2001 tarihinde TMSF'ye devredilen bankanın görev zararının 681 milyon dolar, Süzer Grubu'na aktarılan ve geri dönmeyen miktarın ise 251 milyon dolar olduğu bildirildi. 30 ayrı işlemin ayrıntılarıyla değerlendirildiği ve her sanığın ayrı ayrı hukuki durumlarının açıklandığı iddianamede, Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer'in yüzde 99'luk hissesiyle Kentbank'ın ortağı değil neredeyse tamamının sahibi olduğu belirtildi.
'Mustafa Süzer'in emir ve talimatı olmadan bankada hiçbir usulsüz işlemin yapılmasının mümkün olmadığı' savunulan iddianamede, 'Mustafa Süzer'in anlatılan 30 eylemin tamamında, zimmete geçirilen 355 trilyon 626 milyar 413 milyon lirası ana para olmak üzere 2 katrilyon 504 trilyon 973 milyar 380 milyon liradan sorumlu olduğu' anlatıldı.
Sanık olarak yer alan diğer banka yöneticilerinin eylemlere ne şekilde katıldıklarına da yer verilen iddianamede, banka yöneticisi ya da personeli olmayan sanıkların da bankadan paranın ticari işlemmiş
gibi kendi adlarına ya da yöneticisi oldukları şirkete çıkarılıp ardından Süzer Grubu'na aktarılmasına yardımcı oldukları öne sürüldü. <