Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, ATV ve Sabah Gazetesi'nin satışı konusunda varlık satışının yanı sıra hisse satışını da deneyebileceklerini bildirdi.
TMSF'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Uluslararası Mevduat Sigortacıları Birliği (IADI) Bölgelerarası Konferansı'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ertürk, ''ATV ve Sabah gazetelerinin satış sürecinin ne zaman başlayacağı'' şeklindeki bir soruya, ATV ve Sabah olayında konunun yargıda olduğunu ve süreci devam ettiğini ve ilk etapta yürütmeyi durdurma talebinin reddedildiğini belirterek, ''Dolayısıyla şu anda önümüzde yasal olarak herhangi bir engel kalmadı. Uyuşmazlığın esasıyla ilgili karar henüz verilmiş değil, ama yürütmeyi durdurma talebi reddedildiği için bizim satış prosedürünü hızlandırmamız için şartlar olgunlaşmış bulunuyor'' diye konuştu.
Bundan sonra yapacakları şeyin satışın takvimini oluşturmak, hukuki altyapısı üzerinde çalışmak ve bu takvimi kamuoyuna ilan etmek olduğunu ifade eden Ertürk, şunları kaydetti:
''Bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor. Burada bu satışın diğer Uzan satışlarından bir farkı var. Orada varlık satışı denemiştik. Oradaki şirketlerin yapısı varlık satışıyla ancak temizlenebiliyordu. Ama burada varlık satışı dışında, hisse satışı yolunu da deneyebiliriz. O konuda çalışıyoruz. Merkez Yayın Holding'in, medya varlıkları ana ortağı olan Merkez Yayın Holding'in hisselerini de Bankalar Kanunu'ndan doğan yetkilerimizi kullanarak TMSF'ye devraldık. Dolayısıyla hem varlık satışı yapabilmek hem de hisse satışı yapabilmek mümkün hale geldi.''
SATIŞ BİÇİMİNE KARAR VERME...
Ertürk, satış konusunda şu anda kesin bir tarih vermesinin mümkün olmadığını belirterek, çalışmaların sonuçlandırılmasından sonra bir takvim ilan edeceklerini, o takvimin de çok geç olmamasına ve çok uzun sürmemesine çalışacaklarını söyledi. Satışın biçimine karar verme konusunda ise Ertürk, şunları kaydetti:
''Hangi seçenek olacağına karar verirken, hem hangi seçenekte daha fazla gelir elde edebiliriz ona bakacağız hem de hangi seçenek yatırımcı için daha güvenli bir seçenek olacaktır, yatırımcılar hangi seçeneği daha çok tercih edeceklerdir, o konuda da bir araştırma yapacağız ve hangisi daha kolay tabii, gerçekleştirmesi daha hızlı ve daha kolay olacak. Bu 3 hususu bir arada değerlendirip, hangi satış yöntemini benimseyeceğimizi ilan edeceğiz. Tabii ki o takvimi ilan ederken aynı zamanda bu konudaki temel tercihlerimizi de kamuoyuyla paylaşmış olacağız''
''MEDYA VARLIKLARINI YÖNETMEK KOLAY DEĞİL''
Ahmet Ertürk, ''Medya varlıklarını yönetmenin çok kolay olmadığını gördük, daha önce de tecrübemiz vardı, ama burada daha da fazlasını gördük. Nitekim zaman zaman bana da yönelik bazı suçlamalar var. En azından bu tür iddialara meydan vermemek, bu tür eleştirilere yol açmamak, TMSF'nin bu güne kadar sürdürdüğü, bugüne kadar titizlikle koruduğu tarafsızlığını ve sadece teknik ve hukuksal iş yapmakla yükümlü bir kurum olduğu imajını zedelememek için bu konuda da acele etmeye kararlıyız'' dedi.
Yıl sonundan önce bu varlıkları satacaklarını düşündüklerini dile getiren Ertürk, ancak bunun ''en geç'' tarih olduğunu ve bu tarihin daha öncesinde de bitirebileceklerini söyledi.
Ertürk, ''Satış şeklinin netleşip netleşmediği, ATV ve Sabah'ın birlikte mi ayrı mı satılacağı'' yönündeki bir soruyu da şöyle yanıtladı: ''Tabii bir medya grubunu ayırmak onun değerini düşürmek anlamına gelir. Bir medya grubu dendiğinde, bir televizyon en azından günlük gazete ve onların dergileri ve diğer yayın organları... Dolayısıyla burada da biz o değeri koruyacak, değeri azamiye çıkaracak, maksimize edecek bir paket oluşturarak, o şekilde satışa çıkacağız. Burada birden fazla paket olabilir ama şu anda onların içeriğiyle ilgili hangi paketin hangi varlıkları kapsayacağıyla ilgili bir açıklama yapacak durumda değilim. O konuda da çalışmalar devam ediyor. Medya grubu adını hak edecek bir bütünlük oluşturacağız.''
Satışa ilişkin talebin olup olmadığı yönündeki bir soruyu da yanıtlayan Ertürk, ilgilenenlerin olduğunu ancak bunun henüz talep düzeyine gelip gelmediğini bilmediklerini ifade ederek, çok sayıda ilgilenen kuruluş veya yatırımcı olduğunu söyledi. Ertürk, ilgilenenler konusunda ülke ya da bölge belirlemesi yapmak için daha erken olduğunu dile getirerek, ''Ama inanıyorum ki çok sayıda yabancı yatırımcı da yerli yatırımcı da bu medya varlıklarıyla ilgilenecektir. Onu görüyoruz, o konuda işaretler var'' dedi.
DOĞAN-AXEL İDDİASI
Bir gazetecinin, ''Doğan Grubu ile Axel Springer Grubu'nun paravan şirket kurarak Sabah Gazetesi'ni alacağına yönelik'' iddiaları hatırlatması üzerine de Ertürk, şunları kaydetti: ''Bu tür iddialarda bulunmak için çok erken. Kim kiminle ortak olacak, kimler konsorsiyum oluşturacak, kimler almak istiyor... Tabii ki bu sektörün bir düzenleyici organı var, bir düzenleyici, bir gözetleyici kuruluşu var medya sektörünün.
Ayrıca şartları var yasal olarak, sınırlamalar var. Bunlara uyarak tabii ki biz de hareket edeceğiz. O konuda nihai olarak biz satışı yapacağız, ama son onay mercii tabii ki RTÜK ve Rekabet Kurulu'dur. Onlar da elbette gerekli araştırmayı yapacaklardır.''
Rakam telaffuz etme durumunda olunmadığını belirten Ertürk, ''Bu girişimimiz, Sabah, ATV yönetimini devralma girişimimiz, kamuya çok ciddi bir ilave değer yaratmayı sağladı. Zaten bizim tek amacımız buydu. Daha önce bu varlıkların eski sahibi olan Dinç Bilgin'in fona olan borcu maalesef kapanamıyordu tam olarak. Şimdi bu operasyondan sonra Dinç Bilgin'in fona olan borcunun tamamıyla kapanacağı bir noktaya gelmiş bulunuyoruz'' diye konuştu.
Ahmet Ertürk, ''Cine 5'in Erol Aksoy'a geri verilmesi gibi bir durum burada da tekrar edebilir mi'' şeklindeki bir soru üzerine, ''Üzerinde çalıştığımız alt yapı bütün bunları içeriyor, bunların da daha fazlasını içeriyor. Tabii çok ciddi bir hukuksal araştırma ve inceleme yapılması gereken bir durumdayız. O nedenle sizin bu sorunuzun cevabını henüz verebiliyor değiliz'' yanıtını verdi.
TMSF'NİN TAHSİLATI...
Ertürk, TMSF'nin şu ana kadar yaptığı tahsilatın 15 milyar dolara vardığını bildirerek, yıl sonuna kadar 1,5 milyar dolarla 2 milyar dolar arasında daha tahsilat yapmayı hedeflediklerini, buna Sabah ve ATV'nin de dahil olduğunu bildirdi. Karşılaşılan olayların Bankalar Kanunu'nun yetkilerinin hala ciddi bir ihtiyaç olduğunu ortaya çıkardığını belirten Ertürk, şöyle dedi:
''Borçlu davranışlarının, borçtan kaçınma davranışlarının devam ettiğini görüyoruz. Protokol imzalamak her zaman sorunu çözmüyor. Protokol şartlarına uyum için çok ciddi bir yaptırım gücünün elimizde durmaya devam etmesi gerekiyor. 60 milyar dolara yaklaşan bir maliyeti ancak bu yetkilerle aşağıya çekebiliriz. Bu yasal düzenlemeler, bu yasal yetkiler olmasaydı, biz bu 60 milyar doların çok sembolik bir bölümünü ancak geri alabilirdik... Bu yasal yetkiler aynı zamanda tarihin yeniden tekerrür etmemesinin de güvencesidir.''