Galatasaray çamura saplandı
Tromso önünde soğuk hava ve ağır saha şartlarından etkilenen Galatasaray buna rağmen net pozisyonlar yakaladı, ama sonuca ulaşamadı. Aslan, Szekeres'in kafa golüyle sezonun ilk yenilgisini almasına karşın turu kolay geçeceğinin sinyalini yaktı

Bu sahaya pirinç ekseniz herhalde en verimli hasadı alırsınız. En son mahallenin sahasında bu çamurun içinde boğuşmuştuk. Ve şimdi kuzey kutbunda görmek nasip oldu. Galatasaray o kadar yol gelmese bu maç oynanmazdı. Adamlar bütün yıl burada oynuyorlar. Bu sahada hiçbir taktiksel anlayış geçerli değil. Eğer futbolcuya 4-4-2'yi bozmayın, ya da 3-5-2'ye dikkat derseniz, adama gülerler. Antrenör sadece tavsiye verebilir; yerden oynamayın, çalım, kısa pas yapmayın, uzun top oynayın ve mümkünse ayakta kalın.
Ama futbolcu bu yüzden onca para alıyor. Hiç kimse "Çamur sahada oynamam" diye sözleşmeye madde koydurmuyor. Profesyonel futbolcu çıkacak, oynayacak. Gerets'in dediği gibi bahane olmayacak. Ama gel gör ki, kazın ayağı öyle değil. Eğer hoca tavsiyelerini dinlemezsen işin zor. Boğazına kadar çamura batarsın. Galatasaray batmamaya çalıştı. Futbolcular ayakta kalmak için mücadele etti. Ancak gol atmak için gerekenleri yapmadı. Hatta inanmayacaksınız yerden kısa paslarla gol aramaya çalıştı. Oysa Norveçli rakip sahayı öyle ezberlemiş ki, kuru bölgeleri gözleri kapalı biliyor.
Kimler ayakta kaldı diye bakarsanız pek yok. Biraz Tomas, biraz Song, biraz Uğur ve biraz da Necati. Aslında Gerets de çamura uydu dersek yalan olmaz. Rüzgâra kapıldı, Hakan'ı oynatmadı. Belki hafif sakat olduğu için. Ancak sonra aldı. Takımın kurulu düzenini bozdu. Sahanın en iyisi Uğur'u çıkardı. Cihan'ı oraya aldı. Oysa Cihan'da ortada iyi oynuyordu, Saidou ilk kez yalnız kalmamıştı. Belki havadan oynamak istediği için Hakan'ı tercih etti. Ama baştan düşünmesi gerekiyordu.
Rakip pusudaydı
Galatasaray ilk yarıya iyi başladı. 8. dakikada Ümit, Necati'yi gördü. Necati'nin şutunu kaleci önledi. 10. dakikada Hasan sağdan sarktı. Necati'yi kaçırdı. Ortaladı. Ümit'in şutunu kaleci çıkardı.
İkinci yarı umutluyduk. Norveç liginin bu zayıf ekibi karşısında Galatasaray'ın saha ne olursa olsun galip geleceğini düşünüyorduk. Ama olmadı. Çamurun kurallarına göre oynamadı. Rakip ise pusudaydı. 55. dakikada ilk sinyal geldi. Essediri mutlak golü kaçırdı. İki dakika sonra Strand, Mondragon'un burnunun dibinden topa vuramadı. 58. dakikada Pedersen, Ümit Karan'ı düşürdü. Hakem penaltılık hareketi ceza alanı dışına taşıdı.
77. dakikada Tromso korner kazandı. Gelen topu Szekeres kafayla kaleye doğru gönderdi. Yere erken inen top çamura takılmadı. Ve filelerle kucaklaştı:1-0
83. dakikada Hasan'ın ortasını Hakan indirdi. Necati şutladı. Sahanın en iyisi kaleci Hirscfeld kurtardı. Sonra da maç bitti.
Galatasaray belki kaybetti. Ama rövanşta mutlaka eler. Biz böyle düşünüyoruz. Bu maç hem bizler, hem de Tromso için bir sürpriz. Ancak Galatasaray'da oynamalar başladı. Gerets bu oynamalara dikkat etmeli. Yaptığı değişiklikler düzeni bozuyor. Tercihlerini yanlış kullanmaya başladı.
'Bu zeminde bu kadar'
Galatasaray Teknik Direktörü Eric Gerets, yağış nedeniyle ağırlaşan zeminde gerçek futbol kimliklerinden uzak kaldıklarını dile getirdi.
Gerets, "Zeminin ne kadar kötü olduğunu hep birlikte gördük. Oyunun hemen başlarında biraz paslaştık ve bu sayede gol pozisyonları yakaladık. Ancak zeminin bozulmasının ardından sadece uzun toplarla oynamak zorunda kaldık. Bu da bizim sistemimize uymayan bir oyun tarzıydı" yorumunu yaptı.
1 - 0'lık skorun tehlikeli olduğuna da dikkat çeken Belçikalı çalıştırıcı, "Kornerden yediğimiz bir golle Norveç'ten şanssız bir sonuçla ayrılıyoruz. Tabii ki bizim istediğimiz ve planladığımız sonuç bu değildi. İstanbul'da bunun rövanşını almak zorundayız. Dikkatli olacağız. Kontrataktan bir gol yersek işimizi zorlaştırırız. Normal şartlarda eleyebileceğimiz bir rakip."
MAÇIN YILDIZI
Hirscfeld
Tromso'nun kalecisi, sahanın en iyisiydi. Galatasaray'ın ataklarında paniğe kapılmadı, birçok pozisyonda iyi kapandı. Takımının golünden sonra Cim-Bom'un baskısı karşısında defansını iyi yönetti ve seken topları dikkatle süzerken, çamurun azizliğine uğramamak için iyi hesaplar yaptı. Böylece galibiyette başrolü oynadı.
M