Erdoğan'dan Arap işadamlarına fırça
Başbakan Erdoğan, IBF'de Arap işadamlarına seslenerek, ""Ben buradan Arap Ligine de sesleniyorum; sayın İslam ülkelerinin temsilcileri, oralara yabancı ülkelerin askeri giderken siz niye asker göndermiyorsunuz?"..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Ortadoğu'da aktif politika yürüttüğünü söyledi. Erdoğan, "Ben buradan Arap Ligine de sesleniyorum; sayın İslam ülkelerinin temsilcileri, oralara yabancı ülkelerin askeri giderken siz niye asker göndermiyorsunuz? Türkiye asker gönderdikten sonra siz niye adım atmadınız ?" diyerek Arap ülkelerine seslendi.
Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD tarafından Grand Cevahir Otel'de düzenlenen 10. Uluslararası İş Forumu (IBF) Kongresi'ne katıldı. Toplantıya Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, Enerji Bakanı Hilmi Güler, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Güney Afrika Western Cope Eyaleti Başbakanı İbrahim Resul, İslam Kalkınma Bankası Ahmed Muhammed Ali, İslam Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Şeyh Salih Abdullah Kamil, İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ile bin 500'den fazla işadamı iştirak etti. Toplantı Kur'an-ı Kerim tilaveti ve İstiklal Marşı ile başladı.
Zirvenin açılışından konuşan Başbakan Erdoğan, Ortadoğu coğrafyasının savaşlarla kaynadığına dikkat çekti. Erdoğan, Türkiye'nin Ortadoğu'da aktif politika yürüttüğüne işaret ederek, bazen Türkiye'nin üstlendiği rolü küçümseyenler çıktığını kaydetti. Erdoğan, " 'Bunları şunları yapmalıyız ' diye tavsiyelerde bulunanlar oluyor. Ama öyle tribünlerde oturmakla bu meselelere çözüm bulamazsınız. Lübnan'a asker gönderme konusu gündeme geldiğinde bizi, ana muhalefeti yavru muhalefeti adeta topa tuttu. Ama bugün gelinen noktada ne kadar isabetli bir iş yaptığımız gün gibi ortadadır. Ben buradan Arap Ligine de sesleniyorum; sayın İslam ülkelerinin temsilcileri, oralara yabancı ülkelerin askeri giderken siz niye asker göndermiyorsunuz? Türkiye asker gönderdikten sonra siz niye adım atmadınız? Dün Irak'ı, bugün Lübnan ve Filistin'i de bölüp parçalamaya başladılar. Burada durup seyretmekle bu işi halletmemiz mümkün değil. Ben bizzat Lübnan'a giderek askerlerimizi ziyaret edeceğim ve son durumu göreceğim. Bütün İslam alemi artık laf üretmeyi bırakmalı artık icraata geçmelidir." şeklinde konuştu.
EROL KARDEŞİM KUSURA BAKMASIN
Başbakan Erdoğan, Lübnan'a asker gönderme konusuna da değinirken, şöyle devam etti: ''Türkiye'de bakıyorsunuz ana muhalefeti, yavru muhalefeti parlamento dışı vesairesi hep (Türkiye'nin Lübnan'da ne işi var. Başımıza iş mi alacağız) Oradaki yönetim de (Türkiye buraya gelsin) diyor. Buradan Arap ligine de seslenmek istiyorum; bütün desteklerini çok açık net vermek durumundadır, vermelidir. Lübnan'ı kendi başına bırakmakla bu iş çözülmez. Bu iş sadece Birleşmiş Milletlere bırakılamaz. Birleşmiş Milletler gelip oraya gidiyor. Arap liginin bütün üyeleri, Birleşmiş Milletler mensubu üyeler neden oraya (Ben de gönderiyorum, ben de gönderiyorum) demiyor. Bunlar olmadıkça benim Erol kardeşim kusura bakmasın, buraya bu portreleri koymakla bir yere varamayız. Ne yaptın sorusunun cevabı, (Hiç olmazsa ben askerimi oraya gönderdim, benim askerim şu anda orada çalışıyor). Madden ve manen biz gerekli desteği Türkiye olarak veriyoruz. Yeterli mi, şu anda yeterli değil.'' -
"DARFUR'UN HALİ İÇLER ACISI
Bir süre önce Sudan'a yaptığı gezi sırasında Darfur'u da gezdiğini anlatan Erdoğan, buradaki kamplarda çok sefil manzaralarla karşılaştıklarını dile getirdi. Erdoğan, "Orada bir sünnet merasimine katıldık. Bir jilet ile 3 sünnet yapılıyordu. Steril ortam diye bir şey yoktu. İşte böyle bir manzara karşısında istediğiniz kadar konuşun anlatın çare olamazsınız. Ben oradaki sefaleti bizzat gördüm ve yaşadım. Bunun için tekrar altını çizerek diyorum ki; artık konuşmayı bırakalım, İslam dünyasında ezilen kardeşlerimizin yaralarını saracak somut adımlar atalım" şeklinde konuştu.
"KÜRESELLEŞMENİN İMKANLARINI KULLANMALIYIZ"
Başbakan Erdoğan, küreselleşmenin bütün dünyayı birbirine komşu haline getirdiğini belirterek, "Bunun zaman zaman sakıncaları ve sıkıntılarını da yaşıyoruz ama önemli olan özgüvendir. Bizim kendimize özgüvenimiz olduktan sonra, halledilemeyecek bir mesele yoktur. Küreselleşmenin imkanlarından istifade ederek ülkelerimizi aydınlık yarınlara taşımamız mümkündür. Sadece ekonomik güç veya askeri güç gelişmeyi yakalamak için yeterli değildir. Önemli olan ülkelerimizi yabancı sermayenin bir çekim gücü haline getirmek için çalışmamızdır. İşbirliğinin geliştirilmesi bütün dünyada önem kazanmış bir olgudur. Bu sebeple küreselleşmenin bütün imkanlarını kullanarak ülkelerimiz arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel işbirliklerini en üst seviyeye çıkarmalıyız" ifadelerini kullandı.
MÜSİAD Başkanı Bolat, Erdoğan'a vazo hediye etti.
"TÜRKİYE, YATIRIMLARIN CAZİBE MERKEZİ"
İstanbul'un bir küresel etkinlikler merkezi haline gelmesinin memnuniyet verici olduğunu hatırlatan Eroğan, Dünya Muhasebeciler Kongresi, Medeniyetler İttifakı Toplantısı, 6. Dünya Türk İşadamları Kongresi, İSEDAK Toplantısı ve IBF toplantısının ardarda yapılmasının bu duruma örnek teşkil ettiğini anlattı. Erdoğan, "Bununla da kalmıyoruz yarından itibaren Davos zirvesi de güzel İstanbul'umuzda yapılacaktır. Türkiye'nin küresel sermayenin cazibe merkezi haline gelmesi iktidara geldiğimizden beri sağladığımız güven ve istikrar ortamıdır. Türkiye dünyanın 20. büyük ekonomisi haline gelmiştir. Türkiye küresel yatırımcılara çok kolay ve cazip ortamlarda iş yapma imkanı sağlamaktadır. Bizden önceki dönemde 10 yılda Türkiye'nin ortalama yabancı sermaye girişi rakamı 1 milyar doları geçmiyordu. Bu rakam bizim dönemimizde 12.7 milyar dolara ulaşmıştır. Bu rakamın yıl sonunda 15-16 milyar dolara ulaşacaktır" dedi.
Erdoğan konuşmasının ardından aile fotoğrafı çektirdi.