Borsa’nın iki yılı: Spekülatörlerin oyunu ve yatırımcının sabrı
"Borsa yatırımcısının sabrı yüzlerce kez test edildi.” Bu cümleyi Borsa Dedektifi'nin yazısında okuduğumda sordum: "Kim test ediyor, kim kazanıyor?" Sonrasında, iki yıldır süren bu büyük sabır sınavının izini sürdüm. Sonuç: Ortaya çıkan rakamlar bana, manşetlerden çok daha fazlasını anlatıyordu.

Toygun ATİLLA
Patronlar Dünyası'nın güvenilir borsa analisti, Borsa Dedektifi'nin yazısındaki o cümleyi ilk duyduğumda: “Birileri bu sabrı sınarken, birileri de bundan kazanç sağlıyor olmalıydı.” diye düşündüm.
Polis muhabirliğinden kalan alışkanlık; şüphe duyduğumda iz sürerim. Yine öyle yaptım...
Ve o iz beni son iki yıldır Borsa İstanbul’un en kırılgan, en gergin, en öğretici dönemine götürdü.
Şubat 2023…
Kahramanmaraş depremleriyle birlikte Türkiye ekonomisi kadar borsa da sarsılmıştı. Endeks, bir haftada %9 düşüşle 5.400 puandan 4.900’e gerilemişti.
O dönemde 280 binden fazla yatırımcı portföylerini kapattı; piyasa hacmi üçte bire indi.
Ama aynı hafta içinde bir grup yatırımcı, felaketin ardından gelecek toparlanmayı sezdi. Deprem sonrası enerji, çimento ve inşaat hisselerinde yoğun alımlar başladı.
Örneğin Aksa Enerji, Çimsa ve Oyak Çimento hisseleri bir ay içinde %60’a yakın prim yaptı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) bu dönemde 12 hisse için “volatilite bazlı tedbir” uyguladı.
"Felaketin ortasında bile fırsat arayan refleksler" diye not ettiğimi hatırlıyorum zihnimin derinliklerine...
Bu, borsadaki ilk kırılma anıydı: Bir taraf durdu, diğer taraf kazandı
YABANCI YATIRIMCILARIN RİSK FORMÜLÜ
2024’e girerken tablo karışıktı. Fed faiz artırımlarını sürdürüyordu; içeride enflasyon çift haneli seviyelerde kalmıştı. Yabancı yatırımcılar Türkiye riskini azaltma yoluna gitti.
2024’ün ilk yarısında net 2,8 milyar dolarlık yabancı çıkışı yaşandı.
Yabancı payı %31,2’den %28,4’e geriledi.
En çok satış yapan kurumlar arasında Citi, JP Morgan ve Deutsche Bank vardı.
Aynı dönemde yerli yatırımcı sayısı 3,6 milyondan 4,7 milyona yükseldi.
Bu tablo, piyasayı sessiz ama tehlikeli bir dengeye oturttu: Yabancı çıkarken borsa hâlâ ayakta görünüyordu çünkü yerli yatırımcı “moral takviyesi” yapıyordu. Ama o moral, veriden değil duygudan besleniyordu. Endeks 8.400 puandan 7.900’e kadar geriledi.
Yatırımcı psikolojisi, tabloyu kurtarmak için değil, umut üretmek için çalışıyordu.
MAHKEME SÜREÇLERİ
Eylül 2024, borsa tarihine “manşetlerin fiyatlandığı ay” olarak geçti. CHP merkezli mahkeme süreçleriyle gündem bir anda değişti. Endeks üç gün içinde %5,4 dalgalandı.
Ama perde arkasında daha ilginç bir tablo vardı: Bu dönemde özellikle inşaat, medya ve enerji hisselerinde olağanüstü hacim artışları görüldü. SPK, sadece eylül ayında 9 hisse için işlem yasağı ve 6’sına da tedbir kararı aldı.
Bazı hisseler, mahkeme açıklamalarından hemen önce tavan yaptı. Bilgiye saniyeler önce ulaşmak, o günlerde milyonlar kazandırıyordu. Borsa artık ekonomi değil, içerden bilgi alanların oyunuydu.
TRUMP ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ
Eylül 2025’te ABD Başkanı Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşeceği haberi geldi. Piyasa olumlu karşıladı, endeks 11.100 puanı test etti. Ama ertesi gün tablo tersine döndü.
Bank of America (BofA), yüksek hacimli satışlara başladı. 22 Eylül’den bu yana yapılan işlemlerde yaklaşık 980 milyon dolarlık net satış gerçekleşti. Satışlar özellikle banka ve ulaştırma hisselerinde yoğunlaştı.
Nedenine dair resmi açıklama yoktu. Piyasada söylenti çoktu: “Trump görüşmesinden olumsuz bilgi mi aldılar?”
Ama gerçek değişmedi:
Yabancı çıktı, endeks iki haftada 11.100’den 10.850’ye düştü. Bu olay, son iki yılın en net kırılma anlarından biriydi. Bir kez daha küçük yatırımcı geç kaldı, büyük yatırımcı erken girdi ve erken çıktı.
ENFLASYON VERİLERİ
TÜİK’in eylül enflasyon verisi 4 Ekim sabahı açıklandı. Piyasa %2,5 artış bekliyordu; gerçekleşme %3,23 oldu. Faiz artışı beklentisi anında fiyatlandı. Endeks %2,02 düşüşle 10.858 puandan kapandı. 10.600–10.700 aralığı teknik destek, ama asıl destek artık yatırımcı sabrıydı.
REELDE KAYBEDEN YATIRIMCI OLDU
2023–2025 arası dönemde borsa nominal olarak %120 yükseldi, ancak aynı dönemde TÜFE %140 arttı. Yani yatırımcı “kazandı” ama reel olarak kaybetti.
Borsanın bu iki yılı, aslında iki farklı hikâye yazdı.
Bir tarafta… Enflasyonun altında getiriye razı olmuş, her yeni gündemde yorgun düşen milyonlarca yatırımcı.
Diğer tarafta… Haber akışını yönlendiren, saniyelerle yarışan, bir manşetle milyonlar kazanan spekülatörler.
SPEKÜLATÖRLERE REKOR CEZA: 1.7 MİLYAR
2024–2025 arasında SPK’nın “manipülasyon ve spekülatif işlem” gerekçesiyle kestiği toplam ceza miktarı 1,7 milyar TL’yi geçti. Yine aynı dönemde en çok kazandıran 10 hisse senedinden 7’si, birden fazla defa “volatilite bazlı tedbir” listesine girdi.
Ve ikisinin de ortak noktası var: Birisi duyguyla, diğeri bilgiyle oynuyordu. Ama her ikisi de güvene muhtaçtı.
GÜVEN EKSİKLİĞİ
Borsa İstanbul son iki yılda teknik analizden çok psikolojik analizle yönetildi. Yabancı çıkışları, siyasi haber akışları, spekülatif hareketler… hepsi aynı tabloyu çizdi: güven eksikliği.
BORSA YATIRIMCISININ TEST EDİLEN SABRI
Borsa dedektifinin o cümlesi hâlâ geçerli: “Borsa yatırımcısının sabrı test ediliyor.”
Ama bugün bir ek yapmak gerekiyor: “Ve o sabır, bazen birilerinin kazanç planının parçası haline geliyor.”
patronlardujnyasi.com