Başbakanın enflasyon hesabı
Başbakan, 'ekonomideki iyileşmenin vatandaşa tam yansımadığı' eleştirileri üzerine marketlerden halkın en çok tükettiği ürünlerin fiyatlarını alıp enflasyon hesabı yapıyor.
15.07.2005 10:19 • Güncelleme: 27.10.2023 14:25

16px
32px
Erdoğan, dar gelirlinin enflasyonunu hesaplattı
Başbakan Tayyip Erdoğan, "ekonomideki iyileşmenin vatandaşa yeterince
yansımadığı" eleştirileri üzerine, kendisi
bizzat pazar ve fiyat araştırmasına girişti. Marketlerden ve pazarlardan
halkın en çok tükettiği ürünlerin fiyatlarını
isteten Erdoğan, "lüks tüketim" mallarıyla değil, "dar gelirli vatandaşın"
tüketimiyle ilgileniyor. AK Parti grup
toplantısında, fiyatların düştüğünü ve bunun bazı ürünlerde açık bir şekilde
gözlendiğini belirten Başbakan Erdoğan,
zaman zaman Ankara genelinde marketlerden fiyat istediğini söylemişti. SABAH,
Başbakan Erdoğan'ın enflasyon
hesaplama sistemini araştırdı ve ortaya Erdoğan'ın "enflasyon tablosu" çıktı.
DAR GELİRLİLERİN GEÇİMİ
Ankara'nın Çankaya, Yenimahalle, Sincan, Çubuk ve Keçiören ilçelerinde bulunan
çeşitli marketlerden fiyatlar
derleten Erdoğan, özellikle dar gelirli nüfusun yaşadığı merkezlerin nabzını
tutuyor. Vatandaşların yoğun olarak
alışveriş yaptığı hipermarketler ile ilçelerdeki küçük ölçekli marketlerden ve
semt pazarlarından gelen fiyatlar düzenli
olarak izleniyor. Başbakan Erdoğan'ın enflasyonda baz aldığı ürünler ise
zorunlu ihtiyaç maddeleri olan; ekmek, un,
pirinç, makarna, dana eti, peynir, zeytin, süt, yoğurt, yumurta, margarin,
ayçiçek yağı, yaş meyve ve sebze, temizlik
malzemeleri... Erdoğan, beyaz eşya fiyatlarını da izlemeyi de ihmal etmiyor.
Beyaz eşya satan bayilerin liste fiyatlarını
düzenli olarak getirten Başbakan, taksitli kampanyalardaki fiyat düşüşlerini
de not alıyor. Başbakan'a aktarılan bilgilere
göre, AKP iktidarı döneminde buzdolabı fiyatlarında yüzde 29, çamaşır makinesi
fiyatlarında yüzde 35 düşüş yaşandı.
2002'de 5 milyon 518 bin beyaz eşya satılırken, bugün 10 milyon 938 adet beyaz
eşya satılıyor.
ÇAY SİMİT HESABI
Başbakan Erroğan, konuşmalarında 3 Kasım seçimleri öncesinde çay ve simidin
300'er bin lira olduğunu hatırlatıp, 5
kişilik bir ailenin sadece aylık çay-simit masrafının 370 milyon lirayı
bulduğunu, asgari ücretin ise o dönemde 218
milyon lira olduğunu hatırlatıyor. Erdoğan, bugünkü çay-simit fiyatları ile
asgari ücrette sağlanan artışın karşılaştırılması
halinde tüketicinin cebinde 98 milyon lira kaldığını dile getiriyor. Erdoğan,
önceki gün katıldığı bir televizyon
programında da bu konudaki görüşlerini ve tespit ettiği rakamları şöyle
açıkladı: "Asgari ücret 2002 sonunda 184
milyon TL idi. 2005 yılında 350 milyon liraya çıktı. Asgari ücretle 2002
yılında 190 kg ekmek alınırken bugün 280 kg
ekmek alınıyor. 2002'de 181 kg makarna alınırken bugün 318 kg makarna
alınıyor. 2002'de 80 kg kuru fasulye
alınırken bugün 135 kg alınıyor."
KÖPRÜ GEÇİŞİ BİLMEYEN VAR
SABAH'a açıklamalarda bulunan bir Başbakanlık yetkilisi, enflasyon hesaplaması
konusunda şunları söyledi: "Türkiye,
sadece büyük şehirlerden oluşmuyor. Nüfusun yarısı kırsal kesimde yaşıyor.
Köprü geçiş ücretinden, özel okuldan
haberi olmayan büyük bir kesim var. Dolayısıyla enflasyon hesaplanırken
insanların ihtiyaçları ve beklentileri de göz
önünde bulundurulmalı. Enflasyon her ilde vatandaşa farklı yansıyor. Genel
olarak enflasyonda yüzde 8-10 aralığında
bir artış var. Ancak bazı ürünlerin fiyatlarında da ciddi anlamda düşüşler
yaşanıyor. İşsizlik veya insanların alım gücünün
olmaması ise bir başka konu. Alım gücü olmayan vatandaşın fiyatları yüksek
bulması normal."
Bülent Aydemir/Sabah