Dolar
39,676
0,06%
Euro
45,7028
0,29%
Sterlin
53,4196
-0,06%
Bitcoin
3.944.532
-4,54%
BİST-100
9.203,37
1,11%
Gram Altın
4.296,378
0,00%
Gümüş
36,03
-1,06%
Faiz
45,55
0,00%

Uluslararası Düşünce Kuruluşları Ağustos 2023 Raporu yayınlandı

Amerikan Atlantic Council tarafından açıklanan Uluslararası Düşünce Kuruluşları Ağustos 2023 Raporu yayınlandı. Rapor'un Türkiye’nin Akdeniz’deki Merkezî Konumu, Tarihsel Tartışmalar, Bölgesel Etki Ve Jeopolitik Çıkarımlar yazısı dikkat çekti.

13.09.2023 12:13
Uluslararası Düşünce Kuruluşları Ağustos 2023 Raporu yayınlandı
16px
32px

Raporda; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “ekonomik deney” yaptığı, ekonomik büyümeyi korumak için faiz oranlarını zorla düşük tuttuğu ve sonuç olarak fiyatların iki katına çıkmasına neden olduğu yazıldı.

TÜM DÜNYA İLE İLGİLİ GELİŞMELERİ YAZIYOR
Atlantik Konseyi isimli düşünce kuruluşu (Atlantic Council think tank), 1961 yılında kuruldu ve ABD'nin başkenti Washington'da bulunuyor.  Uluslararası ilişkilerle yakından ilgilenen bu kuruluş, tek tek ülkelerin yanı sıra küresel gelişmeler, gidişat ve eğilimler hakkında yıllık raporlar hazırlamasıyla ünlü.

FARKLI ÜLKELERDE 10 MERKEZİ VAR

Sadece siyasal alanda değil; iş dünyasında olup bitenlere dair de fikirsel değerlendirme ve önermelerde bulunup, perspektifler sunan kuruluşun farklı ülkelerde 10 bölgesel merkezi var. Uluslararası ölçekte güvenlik ve küresel ekonomik kalkınmayla bağlantılı işlevsel programları da planlayıp uyguluyor.

Raporun Ağustos 2023 versiyonu yayınlandı. Ekonomik göstergeler ve Türkiye’nin 2023 verileri oldukça dikkat çekici. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra ekonomi alanında atılan adımlar tam gaz devam ederken,  bazı kaynaklara göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan 20 Eylül'de ABD'li iş adamlarıyla birlikte bir araya gelecek. Toplantıda Türkiye'nin ekonomi bakanları ve üst düzey ekonomi yönetimi de olacak.

EKONOMİDE NELER DEĞİŞECEK?

Durum böyleyken, ekonomi yönetiminin son 100 günlük karnesine baktığımızda; Cumhurbaşkanı Kabinesi göreve başlar başlamaz ek bütçe, asgari ücret ve memur maaş artışı gibi çözülmesi gereken adımları atarken, 2024-2026 dönemine ilişkin Orta Vadeli Programı da yayınladı. Körfez ülkeleri başta olmak üzere yabancı yatırımcılarla temaslar sıklaştırıldı. Memur ve emeklinin hala ümidi var, zamlar bekleniyor. Asgari ücretle ilgili yeni artış yapılacağı kulisleri de dolaşıyor. 

Orta Vadeli Program'da (OVP) enflasyon beklentisi yukarı çekilip, büyüme beklentisi düşürülürken, Amerikan Atlantic Council’in raporunda  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “ekonomik deney” yaptığına dair vurgu da dikkat çekiyor. 

İşte o yazı:

“Bu yıl, Atatürk tarafından kurulan Cumhuriyetin 100. yıl dönümü; Türkiye’nin kendisini güçlü bir uluslararası konuma sahip, çok sayıda etnik kökenli ve kurumsal kimliğiyle öne çıkan, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olarak sunduğu tarihî bir an olmalıydı. Bütün bunlar, AKP ve lideri Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulmalıydı: “Türkiye, çok daha büyük adımlarla koşacak ve hedeflerine çok daha hızlı ilerleyecektir.” Beklenenin aksine bugün durum farklı; ekonomik olarak Dünya Bankası verilerine göre, Türkiye’de yıllık enflasyon yüzde 72,3 civarında iken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, nisan ayı için enflasyon oranının yüzde 43,68 olduğunu açıkladı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, “EKONOMİK DENEY” YAPTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ekonomik deney” yaptı, ekonomik büyümeyi korumak için faiz oranlarını zorla düşük tuttu ve sonuç olarak fiyatların iki katına çıkmasına neden oldu. Türkiye’nin uluslararası rolüne bakıldığında, siyasi kariyerinin başlangıcında Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB ile stratejik bir uyum göstererek Türkiye’nin siyasi durumunu etkilemek için Avrupa şartlarını ve baskısını kullandı. Ancak 2010’lardan sonra demokratik ve daha otoriter kuralları birleştirmeye çalışarak Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini şahsına odakladığı karışık bir sistem yarattı. 

4 MİLYONA YAKIN MÜLTECİYİ BARINDIRARAK ULUSLARARASI KONUMUNU PEKİŞTİRİYOR

Avrupa Parlamentosu, ülkedeki demokratik hak ve özgürlüklerin azalması nedeniyle 7 Haziran 2022’de Ankara’nın AB’ye tam üyeliğine yönelik anlaşmaları sürdürmeme kararı alsa bile, Avrupa ülkeleri, AKP hükûmeti ile dış politika, güvenlik ve göçmenlik sorunları gibi konularda iş birliğinin ne kadar önemli olduğunu biliyor. AB’nin ülkesiyle ilişkilerini sürdürmesi gerektiğinin bilincinde olan Erdoğan, kendisini UkraynaRusya ihtilafında arabulucu olarak temsil ederek, Rus gazına alternatif olarak Türk doğal gaz boru hatlarını hizmete sunarak ve 3,6 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyona yakın mülteciyi barındırarak uluslararası konumunu pekiştiriyor. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin yeniden başlatılması girişimi çerçevesinde alınan bir karar olan Isveç’in NATO’ya katılımına ilişkin  vetosunun kaldırılmasına ilişkin son açıklamaları, Türkiye’nin uluslararası prestijine ve Avrupa’daki çıkarlarına tekabül etmektedir. Bundan önce, 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve Türkiye’nin güneyi ve güneydoğusu ile Suriye’nin kuzeybatısında çeşitli kentlerde yıkıma yol açan, büyüklüğü Richter ölçeğine göre 7,7 ile 6,5 arasında değişen yıkıcı depremler durumu karmaşıklaştırdı. Tahmini ölü sayısı Türkiye’de 50.000’den, Suriye’de 6.000’den fazla oldu. 

ERDOĞAN ORTA DOĞU’YA ODAKLANIYOR

Yunanistan ve Güney Kıbrıs gibi ülkelerin Ankara ile karmaşık ilişkilere rağmen deprem sonrasında gösterdiği dayanışmanın hemen fikir değişikliğine yol açması pek olası değil ancak Avrupa’nın Türkiye ile daha istikrarlı bir dengenin acil bir şekilde kurulmasına nasıl tepki vermesi gerektiği sorusunu gündeme getiriyor. Türkiye’nin stratejik bir meydan okuyan ülke olmaya devam ettiği göz önüne alındığında, bir yandan AB’nin depremin ardından etkilenen bölgelere koşulsuz destek sağlaması, öte yandan Avrupalı liderler ve kurumların, önümüzdeki zorlu aylarda sağlam bir pozisyon belirleyerek ilişkileri yönetmesi gerekir. AB, Ankara ile stratejisini nasıl belirleyeceğini düşünürken, AKP lideri Erdoğan ise Orta Doğu’ya odaklanıyor.

HEDEF GELENEKSEL TÜRK DIŞ POLİTİKASINI DEĞİŞTİRMEYE YÖNELİK

Özellikle son seçimlerle birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjisini ve kaynaklarını bölgeye yönlendirmenin daha fazla iç destek toplamaya yardımcı olacağına inandı. Eş zamanlı olarak Türkiye, liderliğini ve nüfuzunu ortaya koymak için Orta Doğu’daki diğer ülkelerle aktif olarak rekabet ediyor. Geçen yüzyıl boyunca Türkiye’nin dış politikası, Lozan Barış Antlaşması’nın maddeleri tarafından yönlendirildi. Türkiye, egemenlik ve toprak bütünlüğünü korumaya kararlı, daha geniş jeopolitik mücadelelerin dışında, ağırlıklı olarak statükocu bir ülkeydi. Soğuk Savaş’ın sona ermesinden ve müteakip ekonomik ve diplomatik büyümeden bu yana Ankara, uluslararası nüfuz arzusunu gerçekleştirmek için bölgesel düzeni yeniden şekillendirmeye karar verdi. Geleneksel Türk dış politikasını değiştirmeye yönelik bu hedef, AKP hükûmeti tarafından gerçekleştiriliyor. “

DİKKAT ÇEKİCİ BAŞLIK: GELECEĞİ BİRLİKTE ŞEKİLLENDİRMEK

Bu arada Amerikan Atlantic Council’in 2019-2020 dönemini kapsayan yıllık raporu da inceledik,  ana başlığı yine hayli dikkat çekici: Shapping the Global Future Together.
Yani; Geleceği Birlikte Şekillendirmek.

Türkiye ve dünyada gelecekte neler olacak hep birlikte göreceğiz, bizler de yazacağız…

patronlardunyasi.com