Türkiye’de yeni patronlar artık servetlerini kültürle ölçüyor, ekonominin yeni para birimi değişiyor
Sanat artık duvarlarda değil, bilanço sayfalarında. Bir tablo kaç itibar puanı eder? Patronlar artık servetlerini kültürle ölçüyor.

Toygun ATİLLA
Bir zamanlar sanat, Türkiye’de büyük ailelerin duvarlarını süsleyen pahalı bir ayrıcalıktı. Bugünse, markaların kurumsal DNA’sına işlenen stratejik bir yatırıma dönüştü.
Ekonomi gazeteciliğinin duayen ismi Vahap Munyar’ın “Sanat bizim DNA’mızda var, yaşayan değer ve işlevselliği hedefledik” başlıklı yazısını okuyunca bu dönüşümün güçlü bir örneği ile karşı karşıya olduğumuzu fark ettim.
Orada anlatılan şey, yalnızca bir sergi değil; bence bir düşünme biçimiydi.
MARKANIN İTİBARINI YÖNETEN ARAÇ
Artık sanat bir “sponsorlu afiş” değil, markanın itibarını, kültürel sermayesini ve duygusal bağını yöneten yeni bir araçtı.
Tıpkı yine bugün Patronlar Dünyası’nda haberini okuduğunuz Einstein’ın 56 milyon TL’ye satılan kemanı gibi…
Bir objeden fazlası. Bir hafıza, bir kimlik, bir duruş.
İŞLEVSEL SANAT YATIRIMI
Ben bu dönüşümü “işlevsel sanat yatırımı” olarak tanımlıyorum. Çünkü artık koleksiyonlar değil, yaşayan değerler konuşuluyor.
Her heykel, her tablo, her mekân artık sadece estetik değil, bir hikâyenin, bir vizyonun devamı gibi…
KÜLTÜREL GÜÇ GÖSTERİSİ
Türkiye’de Koç, Ülker, Sabancı, Eczacıbaşı, gibi gruplar yıllardır sanata yatırım yapıyorlardı.
Ama bugün fark şu: O yatırımlar itibar inşasının kalbine yerleşti.
Bir otel lobisindeki heykel, bir plazanın girişindeki enstalasyon ya da bir ofis binasındaki dijital sanat eseri, artık finansal olduğu kadar kültürel bir güç göstergesi.
SANATLA MARKA ARASINDA YAŞAYAN DİYALOG
Yeni nesil patronlar artık sadece fabrika değil, duygu mekânları kuruyor. Sanatla markaları arasında “yaşayan bir diyalog” oluşturuyorlar.
TÜRKİYE’NİN YENİ PATRONLARININ KONUŞTUĞU DİL
Dünya sanat piyasasının hacmi 57 milyar dolar. Türkiye’nin payı hâlâ yüzde 0,1 bile değil.
Ancak, sanat artık sadece küratörlerin değil, finansçılarla iletişimcilerin de yatırım alanı. Patronlar artık tablolarla değil, anlamlarla da yatırım yapıyor.
Sanat, lüksün yeni dili değil. Sürdürülebilir itibarın altyapısı. Bir tabloya değil, bir hikâyeye yatırım yapan bir kuşağın yükselişini hep birlikte göreceğiz.
Ve Türkiye’nin yeni patronları bu dili artık çok iyi konuşuyor.
patronlardunyasi.com