'Türbanlılan Arabistan'a gidip okusun'
9'uncu Cumhurbaşkanı Demirel'den gündemi sarsacak çarpıcı açıklamalar: Asker düzeltsin denirse, o da gelir. Müdahale ihtimali Meclis'i sekteye uğratıyor. Cesur karar almak isteyen bir başbakan 'bunun için beni asarlar mı'...
9'uncu Cumhurbaşkanı Demirel'den gündemi sarsacak çarpıcı açıklamalar: Asker düzeltsin denirse, o da gelir. Müdahale ihtimali Meclis'i sekteye uğratıyor. Cesur karar almak isteyen bir başbakan 'bunun için beni asarlar mı' korkusundan hala kurtulmuş değil
HABERTÜRK TV'de yayımlanan, Melih Meriç'in hazırlayıp sunduğu Basın Kulübü programında gazetecilerin ülke gündemine ilişkin sorularını yanıtlayan 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, büyük polemiğe yol açacak çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte Demirel'in sözleri:
DARBE KORKUSU VAR
Halkın seçtiği parlamentonun yerine başkası gelsin bu işi çözsün diyorsanız, demokrasi yerleşmemiş demektir. Ama eğer halk derse ki, birisi gelsin memleketi düzeltsin, asker yapsın derseniz, o da gelir. Müdahale ihtimali Parlamento'nun çalışmasını sekteye uğratıyor. Cesur kararlar alınamıyor. Bu kararları alacak olanlar, 'Acaba bir gün idareye el konur da, acaba hepimizi mahkemeye götürürler mi' diye düşünüyor. Cesur kararlar almak isteyen bir başbakan, 'Acaba yarın ben bu kararı aldığım için beni asarlar mı' korkusundan kurtulmuş değildir. Niye? Çünkü Türkiye seçilmiş bir başbakanı asmıştır. Bu korkuyu hemen böyle sabunlu suyla yıkayarak silemezsiniz. Bugün 28 Şubat öncesindeki gibi bir durum yok. Ama ne var? Bugün bir tartışma var Türkiye'de. Devletin başı, 'Laliklik tehlikede' diyor. Kurumlar arası sürtüşmenin daha ileri gitmesi durumunda bu, bunalım demektir. Çaresi de seçimdir.
KÖŞK'E ÇIKAR AMA...
Erdoğan'ın başbakanlığında hukuken sorun yok. Bu Meclis'ten Cumhurbaşkanı olarak da seçilebilir. Hukuken sorun yok. Fakat tarşılır. Eğer Erdoğan, cumhurbaşkanı olmayı kafasına koydu ise, erken seçime gitmeyecektir. Çünkü seçime giderse, Meclis'te yine böyle bir çoğunluğa sahip olacağını kim söyleyebilir. Cumhurbaşkanının eşinin başı sarılı diye ordu harekete geçmez. Kanuni bir engel yoktur ama siyasi bir simge olarak sarılı ise, Türkiye'de önemli sayılabilecek kurumların bundan hoşnut olmayacağı kesindir. (Soru: Başı kapalı başbakan olabilir mi?) Olur herhalde, ona mani olan bir şey yok.
Derin devlet askerdir
Sorunlar arttığında, ülke uçurumun kenarına geldiğinde sesler yükselir, 'kurtaralım' diye. Bu ses, genelde askerden gelir ve asker el koyar. Devlet görev yapamaz hale geldiğinde, devlete el koyan askerdir. Derin devlet odur. Zaten başka devlet kalmaz o zaman. Birini kaldırıp kendisini getirir.
O KIRMIZI KİTABI VEKİL DE GÖRSÜN
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi denen belge 60 senedir Türkiye'de var. Bu belge kanun kudretinde bir belge değildir. Kararnameye bağlı bir belge. Anayasa'ya aykırı bir belge değil. Eğer hükümet belgenin hilafına bir iş yapacaksa, önce belgeyi değiştirmelidir. Bir milletvekili görmek isterse, ondan saklayacaklarını sanmıyorum. Belgede ben de çok değişiklik yaptım.
SAVCININ İHRACI YANLIŞ KARARDIR
Şemdinli iddianamesini hazırlayan savcı yetkilerinin dışına çıkmıştır. Olayların çok önemli bir kumandana kadar götürülmesi Mustafa Muğlalı psikozunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. İddianamenin bu savcıya verilmesi yanlıştı. Fakat savcının ihracı da yanlıştı.
Türbanlılar Arabistan'a gitsin
Orası üniversite, oranın kuralları var. Danıştay, Anayasa Mahkemesi karar vermiş. İlle başı bağlı okumak istiyorsan, başı bağlı olarak okunabilen yerler var, oraya git. Arabistan'da falan öyle yerler vardır, oraya gidin, orada okuyun! Türkiye lalikten vazgeçemez. Herkes aklını başına toplasın. Bu ülkenin halkı yüzde 99'u Müslüman diye, Müslümanlığı istismar ederek, bu milleti arkamıza düşürürüz diye düşünen varsa aldanıyor. Hem de çok aldanmaktadır. Cumhur
