Tanıl Küçük'ten 2007 uyarısı

Tanıl Küçük'ten 2007 uyarısı

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, 2007'de yapılacak iki seçimin de önemli olacağını belirterek, ''Ancak, önümüzdeki sürede, sadece bu seçimlere odaklanmak yanlış olacaktır. " dedi.

Tanıl Küçük'ten 2007 uyarısı
16px
24px
27.12.2006 22:22
ABONE OLgoogle

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, 2007'de iki seçim olacağını ve iki seçimin de önemli olacağını belirterek, ''Ancak, önümüzdeki sürede, sadece bu seçimlere odaklanmak yanlış olacaktır. Konsantrasyonumuzu ve enerjimizi ekonomiye verebilmeliyiz, eldeki kazanımların daha da sağlamlaştırılmasına yöneltebilmeliyiz'' dedi.

İSO meclis toplantısında konuşan Küçük, 2006 yılı sonunda ekonomiye bakıldığı zaman olumlu gelişmelerin olduğunu ancak, kırılganlıkların da devam ettiğinin görüldüğünü kaydetti. 2006 yılı sonunda da ekonominin hala sürdürülebilirlik temeline oturtulabilmiş olmadığını anlatan Tanıl Küçük, 2007'de yaşanacak iki önemli seçimin getirdiği belirsizliğin ise sürdürülebilirliğe yönelik soru işaretlerini daha da artırdığını dile getirdi.

2006'da, dışarıda dalgalanmanın kısa sürmesi ve içeride Merkez Bankasının aldığı önlemler sayesinde mayıs ayında dalgalanmanın etkilerinin kısa sürede atlatıldığını ancak açıklanan göstergelerin, dalgalanmanın ekonomide hissedilenden daha fazla etki yarattığına işaret ettiğini aktaran Küçük, ''Nitekim, GSMH, 2006'nın ilk üç ayında yüzde 6,4, ikinci üç ayda yüzde 8,8 büyürken; dalgalanmayı takiben, üçüncü çeyrekte büyüme hızı yüzde 3'e gerilemiştir. GSMH verileri, bu dönemde iç talepte oldukça keskin bir yavaşlama yaşandığını ortaya koymuştur'' diye konuştu.

İSO Başkanı Tanıl Küçük, özel tüketim harcamalarının sabit fiyatlarla, ilk çeyrekte yüzde 8,4, ikinci çeyrekte de yüzde 10,4, üçüncü çeyrekte ise hız keserek sadece yüzde 1,3'lük artış gösterdiğini belirterek, 2006 sonu itibariyle öngörülen yıllık yüzde 5'lik büyüme hedefinin gerçekleşeceğinin söylenebileciğini ancak, bu oranın, 2001 sonrasında elde edilen en düşük yıllık büyüme oranı olacağını bildirdi.

2005'te olduğu gibi 2006'da da kurdaki düşüklüğün Türk sanayiinin rekabet gücüne ve karlılığına zarar verdiğini her fırsatta ifade ettiklerini aktaran Küçük, mayıs ayındaki dalgalanmayla kurların olması gereken noktaya yaklaşmasını takiben, haziran ayının hem sanayi üretimi hem de ihracat artışında tepe yapılan ay olduğunu belirterek, ''Ancak, bu aydan sonra kur aşağı gittikçe, sanayi üretimi ve ihracat artışı da aşağı gitmeye başlamıştır'' dedi.

DEVALÜASYON

Sadece kur ayarlamaları temelinde rekabet gücü elde etmeyi beklemenin gerçekçi olmayacağını ancak diğer taraftan rekabetçi bir kur düzeyinin Türkiye koşullarında ihracatta başarı açısından önemli olduğuna dikkat çeken Tanıl Küçük, ''Bu noktada şunun da altını çizmek istiyorum. Bu söylemimiz kesinlikle bir devalüasyon talebi şeklinde algılanmamalıdır'' dedi.

Beklentilerinin, kurun, ekonomideki dengeleri sarsmayan, makul ve rekabetçi seviyelerde seyretmesi olduğunu ifade eden Küçük, sanayinin rekabet gücü ve karlılığının artırılmasında, başta yapısal reformların gerçekleştirilmesi, büyümeyi, ihracatı, yatırımı, istihdamı destekleyen bir makro ekonomik ortamın yaratılması olmak üzere, hükümet ve ekonomi yönetiminden önemli beklentileri olduğunu 2006 yılında da her zaman ifade ettiklerini anlattı.

''Ancak, bunun rekabet gücü ve karlılığı artırmakta her şeyi devletten beklediğimiz şeklinde anlaşılmaması gerektiğini de özenle vurguladık'' diyen Küçük, Türk özel sanayi sektörünün, küresel rekabetin gerçeklerinin ve kendi sorumluluklarının farkında olduğunu, bunları yerine getirmenin arayışı içinde olduğunu belirtti. Tanıl Küçük, şunları kaydetti: ''Evet. 2007, sıkça söylendiği gibi kritik bir yıl. Önümüzde iki seçim var. Elbette ki, her iki seçim de son derece önemlidir.

Ancak, önümüzdeki sürede sadece bu seçimlere odaklanmak yanlış olacaktır. Konsantrasyonumuzu ve enerjimizi ekonomiye verebilmeliyiz, eldeki kazanımların daha da sağlamlaştırılmasına yöneltebilmeliyiz. Öte yandan, Avrupa Birliği sekiz başlıkta müzakerelerin askıya alınmasına karar vermiştir. Ekonomi açısından çok önemli bir dış çapa niteliğindeki müzakere süreci bundan sonra daha yavaş işleyecektir ancak, bu moralleri bozmamalı. Yola çıkarken, müzakere sürecinin zor geçeceğini biliyorduk.

Tıkanmalar olabilir, olacaktır da ama hedefe ulaşmak için kararlılıkla yola devam etmeliyiz. Türkiye, Avrupa Birliği perspektifini kaybetmemelidir. Hükümetimizin AB üyeliği ve mevzuat uyumu sürecini aynı kararlılıkla devam ettireceğine inanıyoruz. Evet, 2007 zor bir yıl olmaya aday. Ümidimiz, zorlukların aşılarak 2007'nin kazanımların daha ileri noktalara taşındığı bir yıl olabilmesidir.'' 

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde