Tahtakale atölyesinden Oscar kırmızı halısına, Karaca’nın üçüncü nesille gelen dünya markası yolculuğu
Temeli Tahtakale’de 25 metrekarelik bir cam atölyesinde atılan Karaca, satın aldığı markalar ve Türkiye’ye getirdiği dünya şirketleriyle büyüdü. Karaca’nın yemek takımlarıyla bugün sadece Türk sofralarını değil Hollywood’daki Oscar törenindeki sofraları süslüyor. Üçüncü nesil temsilcisi olarak Karaca’yı global yolculuğa çıkaran Fatih Karaca markanın hikayesini Patronlar Dünyası dergisine anlattı.
Patronlar Dünyası dergisinin aralık ayındaki Marka Hikayesi’nin konuğu Türkiye’ye global arenada da başarıyla temsil eden Karaca oldu. Karaca’yı global yolculuğa çıkaran Fatih Karaca markanın hikayesini Necla Dalan’a anlattı.
Karaca’nın büyümesinde ilk kırılma noktasını 2008 yılındaki Mortgage krizinde herkes küçülürken kendilerinin büyümesi olarak nitelendiren Fatih Karaca, 2012'de McKinsey'den yönetim danışmanlığı almalarının bir diğer önemli nokta olarak anlatıyor. Karaca’yı büyüten değerlere odaklandıklarını ve o değerlerden şirketin vizyonunu, misyonunu çıkardıklarını sözlerine ekleyen Karaca, “Bu bizim için büyük bir dönüşümdü” diyor.
“BİZE KATKISI OLACAK MARKALARLA GÖRÜŞÜYORUZ”
Shark Ninja'yı, Flying Tiger'ı Türkiye'ye getirmelerinin sadece para kazanmakla ilgili olmadığını vurgulayan Karaca, “O şirketlerle iş birliği yapıyorsunuz ve onlardan çok şey öğreniyorsunuz. Onlar da sizden öğreniyor. Görüştüğümüz başka markalar da var. Ama grubumuza değer katacak bir marka olmasına dikkat ediyoruz. Aslında hem kültür hem puzzle’ın eksik parçasını tamamlayacak markalar olduğunda ilgileniyoruz, görüşüyoruz” diyor.
Karaca’nın Oscar sofralarını süsleyeme devam edeceğini de söylüyor ve ekliyor:
“Bu sene çatal bıçak da vereceğiz. Sanırım önümüzdeki yıl 97’ncisi yapılacak Oscar töreninin… Biz 100’üncü yılda da olalım istiyorum.”
Karaca’nın küçük bir atölyeden başlayıp Oscar sofralarına uzayan hikayesini okumak için linke tıklayın. https://pddergi.com/
patronlardunyasi.com
