Dolar
38,0019
0,44%
Euro
41,1099
0,00%
Sterlin
49,0982
-0,02%
Bitcoin
3.334.336
1,35%
BİST-100
9.097
0,58%
Gram Altın
3.693,388
0,41%
Gümüş
33,15
0,34%
Faiz
53,36
0,45%

Simitis'ten 'Ege' reçetesi

YUNANİSTAN ESKİ BAŞBAKANI SMİTİS'E GÖRE EGE'DEKİ SORUN NASIL ÇÖZÜLÜR?

19.06.2006 00:00
Haberi paylaşın
Simitis'ten 'Ege' reçetesi
16px
32px

Ethnos gazetesinde yayımlanan makalesinde, Türk-Yunan ilişkilerine değinen Yunanistan eski Başbakanı Kostas Simitis, Atina'nın Ege'de karasularını 'seçici ve ölçülü' olarak genişletmeden önce ABD, Rusya, İngiltere gibi ülkelerle siyasi temaslarda bulunması gerektiğini belirtti.

Simitis, uluslararası hukuka göre, Yunanistan'ın Ege'de karasularını 12 mile çıkarma hakkı bulunduğunu, ancak bunu yaparken denizlerdeki serbest dolaşım hakkını engellememesi gerektiğini belirtti.

Eski Yunan Başbakanı, uluslararası deniz hukukuna göre, karasularının belirlenmesi konusunun her ülkenin yapacağı tek yanlı bir hareket olduğunu, ancak Ege'nin farklı bir durum içerdiğini vurguladı.
 
Simitis makalesinde, 'Ege'deki durum, genişlemeden önce ilgili ülkelerle siyasi temaslar gerektirmektedir. Bu konudaki Yunan tezleri, uluslararası deniz hukukuna göre, bazı coğrafi bölgelerdeki yeni karasuları sınırının mümkün olduğunca büyük olması ve bazı bölgelerde de 10, 8 yada 6 mil şeklinde olması için belirli ve ölçülü bir genişleme yönünde olmalıdır' şeklinde görüş belirtti.
 
Kıta sahanlığı konusunun karasularının boyutlarıyla doğrudan bağlantılı bir konu olduğunu belirten Simitis, bu nedenle 'Ege'de kıta sahanlığı sorununun çözüm yönüne gidilmesinden önce Yunanistan'ın karasularını muhakkak genişletmesi gerektiğini belirtti.
 
ABD, Rus ve İngiliz desteği nasıl alınır?
 
Simitis, 'bazı görüşlere göre, Ege kapalı bir Yunan denizidir. Ancak, bu 'kapalılığı' sağlayabilmemiz için, Yunanistan karasularını muhakkak 12 mile çıkarmalıdır. Ama bunu yaparken deniz yollarını tamamen kapatmaktan kaçınarak, diğer ülkelerin gemilerinin serbest dolaşım haklarını güvence altına almalıdır. Yunanistan böylelikle, kıta sahanlığının belirlenmesi konusunda, İstanbul Boğazı’ndan serbest geçiş konusuyla doğrudan ilgili olan Rusya, Ukrayna gibi ülkelerin olduğu kadar, birer deniz ülkesi olan İngiltere ve ABD'nin de desteğini kazanacaktır' görüşünü öne sürdü.
 
"Türkiye'nin üyelik süreci durmaz"
 
Türkiye'nin AB üyeliği konusuna değinen Simitis, 'bugün varılan aşamadan sonra Yunanistan ile Kıbrıs Rum kesiminin bu konuda Türkiye'ye baskı yapma olanağı bulunmadığını' belirtti.
 
Simitis, 2004 yılında müzakerelerin başlatılması kararından sonra, hiçbir ülkenin Türkiye'nin müzakere sürecini durdurma yetki ve hakkına sahip olmadığını belirttiği makalesinde, 'bu konudaki fırsatları kaçırdık. Türkiye'nin üyeliği konusunda Yunanistan ile Kıbrıs'ın (Rum kesimi) bundan sonra da gerekli gördükleri durumlarda Türkiye'nin üyelik sürecini durdurabilecekleri kanısı doğru değil” görüşünü savundu.
 
Simitis, makalesinde “müzakereler sırasında üye bir ülkeye kendi özel konularıyla ilgili olarak baskı yapma ya da müzakereleri engelleme hakkı tanınmamaktadır. Yunanistan ile Kıbrıs (Rum kesimi) bazı özel konulardaki düzenlemelerle ilgili itiraz ya da eleştirilerde bulunabilirler, ancak müzakereleri durduramazlar” değerlendirmesini yaptı.   
 
Atina'nın 'teorik' veto fırsatı ne zaman olur?
 
Eski Yunan Başbakanı, AB kurallarına göre, müzakerelerin yarıda kesilmesinin üye ülkelerin en az üçte biri tarafından istenmesi ve kararın da AB Konseyi’nde özel çoğunlukla alınması gereğine dikkat çekti.
 
 “Eğer Kıbrıs (Rum kesimi) geçen günlerde veto kullansaydı, AB ilk dosyayı askıya alıp, hemen ikinci dosyayı açacaktı” diyen Simitis “AB'de her zaman, sözgelimi bir ülkeye itirazı olan bir üye, daha sonra kendisiyle ilgili başka bir meselesinin halledilmesi gündeme geldiğinde eski itirazını geri çekmek zorunda kalır' açıklamasında bulundu.
 
Üye ülkelerin veto haklarının sadece başlangıçta ve müzakerelerin sonuçlanmasından sonra kesin karar alma aşamasında bulunduğunu belirten Simitis, Yunanistan'ın bundan sonra sadece, müzakerelerin ta