Rönesans Onursal Başkanı Erman Ilıcak ilk kez Davos’a katılacak, Ceyhan’daki 20 milyar dolarlık endüstri bölgesini anlatacak
Rönesans Holding’in 2 milyar dolarlık Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi ve Sıvı Yük Limanı yatırımı için 1.3 milyar dolar dış finansman sağlandı, inşaat başladı. Arazi rantının önüne geçmek için sıkı denetimler devreye alındı. Rönesans Holding Onursal Başkanı Dr. Erman Ilıcak, “Tesisimizin de içinde yer alacağı Doğu Akdeniz Petrokimya Kümelenmesi ve Limanı’nı 15-20 milyar dolarlık endüstri bölgesine dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Bölgeye başka yatırımcıları bekliyoruz. Hayatımda ilk kez projeyi tanıtmak için Davos’a gideceğim. Nefesim yettiğince her platformda anlatacağım” dedi.

Necla DALAN
Son 20 yılda Türkiye’de 10 milyar dolarlık yatırımı hayata geçiren Rönesans Holding, üç yıl içinde bu rakamı 14 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Grubu bu hedefe ulaştıracak en büyük adım ise 2 milyar dolarlık Ceyhan Polipropilen (PP) Üretim Tesisi ve Sıvı Yük Limanı yatırımı. Türkiye’de, özel sektörün bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük ağır sanayi yatırımlarından biri olacak tesis, petrokimya alanında dışa bağımlılığı azaltırken, Türkiye’nin cari dengesine yıllık 300 milyon dolar katkı sağlayacak.

İSTİHDAMIN YÜZDE 65’İ BÖLGEDEN SAĞLANIYOR
Yatırım için tamamı yabancı kaynaklardan 1.3 milyar dolarlık finansman sağlandı. Proje kapsamında şu anda 2 bin kişi çalışıyor. Pik noktaya ulaşıldığında çalışan sayısı 4 bin 500’ü bulacak. İstihdamın yüzde 65’ini bölgeden sağlanıyor. Bu arada bölgede açılan Ceyhan Kaynakçı Okulu’ndan 2022’den bu yana 6’sı kadın 400’e yakın mezun verildi.

Rönesans Onursal Başkanı Dr. Erman Ilıcak ve Necla Dalan
Rönesans Holding Onursal Başkanı Dr. Erman Ilıcak ile buluştuk ve hem projeyi hem de holdingi konuştuk. Yatırımın hızla ilerlediğini söyleyen Ilıcak, “2 milyar dolarlık bu yatırımla 472 bin 500 ton kapasiteli bir polipropilen üretim tesisi ve sıvı yük terminali kuruyoruz. PDHPP tesisi için Cezayirli Sonatrach, sıvı yük terminali için Norveçli Stolt-Nielsen ile ortaklık kurduk. Ortaklarımızla 700 milyon dolar öz sermaye yatırımı yaptık. 12 farklı milletten, 30’dan fazla firmayla birlikte çalışıyoruz. Bu sürecin arkasında 6 yıllık bir geliştirme ve finansman yolculuğu bulunuyor. Bir yıl önce, tamamı uluslararası finansörler tarafından sağlanan en büyük özel sektör finansmanlarından birini elde ettik ve inşaata başladık. Yatırımlarımızın 2027 sonunda tamamlanmasını hedefliyoruz” dedi.
ROTTERDAM LİMANI ÖRNEK ALINDI
Bu yatırım öncesi, Port of Rotterdam’a ve Singapur’daki Jurong Adası’nı incelediklerini açıklayan Ilıcak, şöyle devam etti:
“Rotterdam Limanı’nı örnek aldık. Tesisimizin de içinde yer alacağı Doğu Akdeniz Petrokimya Kümelenmesi ve Limanı (DAPEK), Türkiye’nin en büyük endüstri bölgelerinden birine dönüşme potansiyeline sahip. Biz bir ‘altyapı belediyesi’ gibi elektrik, doğalgaz, su, tren yolu bağlantısı gibi kritik altyapılar oluşturulmasına öncülük ediyoruz. Ayrıca endüstri bölgesine 1 ila 1.5 milyar dolar arasında ek yatırım yapmak üzere fizibilite çalışmalarına da başladık. Türkiye’nin bu stratejik endüstri bölgesinde yatırım yapmak isteyen herkes için kapımız açık. DAPEK’in 15 ila 20 milyar dolar büyüklüğünde bir endüstri bölgesine dönüşmesini amaçlıyoruz. Bölgeye başka yatırımcıları da bekliyoruz. Bizim yatırımımız 1340 hektarlık alanda sadece 65 hektarlık alana oturuyor. Yani yüzde 90’ı için başka yatırımcı alabileceğiz. Sonuçta altyapısı, lojistik imkanları, teknolojisi, hatta teşvik imkanlarıyla hazır bir bölge… Yatırımcıların uzaklara bakmalarına gerek yok. Bu işi, küresel iş ortaklarıyla birlikte beraber büyüteceğiz. Bu bölge Türkiye’nin petrokimyada üretim ve istihdam üssüne dönüşsün istiyoruz. Hayatımda ilk kez bu projeyi anlatmak için Davos’a gideceğim. Sonuna kadar her platformda tanıtacağız, nefesimiz yettiği kadar anlatacağız. Çünkü burası herkesin yeri. Ne kadar çok yabancı yatırımcı çekersek, ne kadar çok yerli yatırımcıyı cesaretlendirirsek o kadar ekonomiyi büyüteceğiz.”

TÜRKİYE’NİN İTHALAT BAĞIMLILIĞINI AZALTACAK
Türkiye’nin bugün yılda 8 milyon ton plastik hammadde ithal ettiğinin altını da çizen Ilıcak, “Bu miktarla, Çin’den sonra dünyanın en büyük plastik hammadde ithalatçısı konumundayız. Polipropilen ve polietilen, dış ticaret açığımızda en büyük paya sahip ürünler arasında. Polipropilenin yalnızca yüzde 4’ü yerli üretimle karşılanıyor; yüzde 96’sı ithalatla geliyor. Bu durum sanayiciye stok yükü, tedarik ve vade riski getiriyor. Rekabet gücümüzü azaltıyor, ihracatımızı zorlaştırıyor. Bu yatırım, Türkiye’nin ithalata bağımlılığını azaltacak, sanayimizin gelişimini hızlandıracak” değerlendirmesini yaptı.
ARAZİ KAPATMAK İSTEYENLERE GEÇİT VERİLMİYOR
Bu arada sohbetimiz sırasında Ilıcak ilginç bir o kadar önemli bir detaya değiniyor. Bu tip büyük projeler söz konusu olduğunda her zaman en büyük sorunun arsa spekülasyonu olduğunu hatırlatan Ilıcak, “Bunun önüne geçmek için başından itibaren Sanayi Bakanlığı ile çalıştık. Kimse arazi kapatıp 5-10 katına satarak rant elde etmesin istedik. Gelenler oldu ama erkenden kapatmak isteyenler olduğunu fark ettik. Dolayısıyla çok sıkı değerlendiriyoruz” diye konuştu.
Erman Ilıcak, sohbetimizde 32 yılı geride bırakan Rönesans’la ilgili de değerlendirmelerde bulundu ve ekledi:
50 MİLYAR DOLARLIK PROJE TAMAMLANDI
“Bugün 30’dan fazla ülkede operasyonu olan global bir şirketiz. Uluslararası müteahhitlikte dünyada ilk 50, Avrupa’da ilk 10’dayız. Yaklaşık 35 bin kişiyi istihdam ediyoruz. Gelirlerimizin yarısından fazlasını yurt dışından elde ediyoruz. Dünyanın bu en zorlu pazarlarında kazandığımızı, Türkiye’nin geleceğine yatırıyoruz. Kendi sektörümüzde, dünyanın bilinen ve itibarlı markalarından biri haline geldik. Yurtdışında 50 milyar dolarlık projeyi başarıyla tamamladık. Ülkemizde son 20 yılda yaklaşık 10 milyar dolar yatırım yaptık. Bu yatırımları ülkemize getirdiğimiz yabancı sermaye ve uluslararası finansmanla gerçekleştiriyoruz. Devam eden yatırımlarımızla birlikte, önümüzdeki üç yıl içinde Türkiye’deki toplam yatırımımızı 14 milyar dolara çıkaracağız. Ülkemize inanıyoruz. Üreterek, yatırım yaparak ve istihdam yaratarak Türkiye’nin geleceğine katkı sunmaya devam edeceğiz.”
“TÜRK İŞÇİSİNİ GÖTÜREMEDİĞİMİZ YERE GİTMİYORUZ”
Erman Ilıcak, geçen yılı 4 milyar dolar ciroyla kapattıklarını, gelirlerinin yüzde 50’sinin yurtdışından geldiğini vurgulayan Ilıcak, “Dünyanın en derin, Avrupa’nın ise en uzun tünelini; yine Avrupa'nın en yüksek binasını biz yaptık. Şimdi Orta Asya ülkelerindeyiz. Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan büyük pazarlarımız. Tek kriterimiz var o da Türk mühendislerini ve işçilerini götürebileceğimiz destinasyonlar seçmek. Onlar olmadan başarılı olmamız mümkün değil” dedi.
SAĞLIKTAKİ STANDARTLARI KAZAKİSTAN’A TAŞIDI
Erman Ilıcak’ın sağlık yatırımlarıyla ilgili verdiği bilgilerle yazımı tamamlayayım. Toplam 18 şehir hastanesinin 6’sı Rönesans tarafından Meridiam, Sojitz, Samsung C&T gibi ortaklarla yürütüldü. Bunlardan Elazığ projesi yeşil bono ile finanse edildi.
Ilıcak, “Sağlıkta getirdiğimiz mühendislik ve finansman standartlarını bugün Kazakistan’a taşıdık. Farklı bölgelerde de bunun model olacağına inanıyoruz” dedi.
patronlardunyasi.com















