Osman Müftüoğlu: Hata yaptık

Osman Müftüoğlu: Hata yaptık

Osman Müftüoğlu, ''hastalıkların sebepleriyle değil sonuçlarıyla savaştık. Hastalıklara yol veren ve bizi hasta eden “sebepleri” bir yana bırakıp o hastalıkların oluşturduğu “sonuçlar” ile uğraştık, onları ortadan kaldırmaya çalıştık. Tabirim hoş görülsün, adeta “rüzgârı bir kenara bırakıp yel değirmenleriyle kavga ettik”. dedi

Osman Müftüoğlu: Hata yaptık
16px
24px
13.06.2024 11:23Güncelleme: 13.06.2024 17:50
ABONE OLgoogle

HATA NEREDE

İsterseniz gelin doğrudan ve sözü fazla uzatmadan o hatalardan bazılarına örnekler vererek yola çıkalım: Tansiyonunun yüksek olduğunu belirlediğimiz bir kişide o kişinin “kilo fazlalığı var mı, tuz tüketimi fazla mı, uyku kalitesi yeterli mi, stres patlamaları söz konusu mu, ne yiyip ne içiyor, sigara ve alkol bağımlılığı ne durumda...?” gibi soruların yanıtını aramak, yani “sebeplere” odaklanmak yerine; anında ve süratle “bir tansiyon ilacı yazıp” meseleyi ilaçla çözmeye çalıştık. Yani sebeple değil “sonuçla” uğraştık. Aynı hatayı şeker hastalığı, kalp damar hastalığı, romatizmal hastalıklar hatta karaciğer yağlanması, safra kesesi taşı ile karşılaştığımızda da sık sık tekrarladık.

PEKİ NE YAPMALIYIZ

40 yılı aşan meslek hayatımın bana öğrettiği şeylerden, kazandırdığı tecrübelerden biri de net ve açık olarak şudur: Hastalıkların sebepleriyle uğraşmak yerine sonuçlarını ortadan kaldırmaya, onları halının altına süpürmeye, örtmeye, perdelemeye, neticede de “görmezden gelmeye” çalışarak hiçbir yere varamayız, varamıyoruz, varamayacağız.

Amerikalı bir meslektaşımın (Dr. Michael Greger) tanımıyla “bu yaklaşım taşan bir lavabonun musluğunu kapatmak yerine altındaki zemini paspaslamaya benziyor”.

''MUHTEŞEM DÖRTLÜ’YE DİKKAT''

Biz kronik hastalıkların tedavisi söz konusu olduğunda sebebi/nedeni tedavi etmek yerine sonuçları tedavi etmeye çalışıyoruz ve yanlış yapıyoruz. Neticede de maalesefçoğu zaman istediğimiz sonucu alamıyor, hatta bazen sınıfta kalıyoruz. Ama şimdi öğrendik ki özellikle kronik hastalıklar söz konusu olduğunda benim “Muhteşem Dörtlü” olarak tanımladığım “beslenme, Aaktivite, huzur/stres, uyku”da mevcut bazı problemleri çözmeden ve bunlara eşlik eden “Yaşam tarzı sorunları hastalığı”nı iyileştirmeden ya da yok etmeden -sigara/alkol alışkanlığı, fast food beslenme, şeker bağımlılığını tedavide sağlıklı ve kalıcı bir sonuç almamız mümkün değildir.

 Sonuçları bir yana bırakıp sebeplere odaklanan yeni ve muazzam bir tıp yaklaşımı çoktan yola çıkmış durumda! Ve bu bu yaklaşımın önümüzdeki yıllarda fırtına gibi eseceğinden hiç kuşkunuz olmasın.

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde