Dolar
40,6711
0,01%
Euro
46,4897
0,13%
Sterlin
53,6672
-0,18%
Bitcoin
4.644.519
-1,85%
BİST-100
10.757,67
0,13%
Gram Altın
4.298,079
-0,08%
Gümüş
36,4
-0,86%
Faiz
44,23
-0,98%

Nedim Şener’e eşiyle ilgili tuhaf soru

Savcı: Gözaltına alınacağını bildiğin için mi eşinin ameliyatını öne aldırdın

08.03.2011 04:49
Haberi paylaşın
Nedim Şener’e eşiyle ilgili tuhaf soru
16px
32px

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Nedim Şener’e savcılıkta, “Gözaltına alınacağını bildiğin için mi eşinin ameliyatını öne aldırdın? Zaman kazanmak için..” diye sorulduğu belirtildi. Şık, Şener, Odatv yazarları ve Prof. Yalçın Küçük dün akşam saatlerinde Metris’ten Silivri Cezaevi’ne sevk edildiler.

Şık ve Şener’le Metris Cezaevi’nde görüşen avukat Efkan Bolaç, “Ahmet’in de Nedim’in de morali iyi. Tutuklanmalarının haksız olduğunun er geç anlaşılacağını düşünüyorlar. Kendilerine yapılan haksızlığın kamuoyunca da anlaşıldığını düşünüyorlar” dedi.

Şık ve Şener’in, geceyi tutuklanan Odatv yazarları ve Prof. Yalçın Küçük’le aynı koğuşta geçirdiğini belirten Bolaç, şöyle devam etti: “İkisiyle de yarım saat görüşebildim. Ergenekon davası sanıkları ile aynı ortamda kalmak istemediklerini bildirecekler. Nedim’in, Veli Küçük’le ilgili Hrant Dink davasındaki söylemleri nedeniyle, Ahmet de yazdığı kitaplar nedeniyle Ergenekon davası sanıklarıyla aynı ortamda kalmaları mümkün olamazdı. Ahmet’le Soner Yalçın arasında üç yıl önce gerginlik olmuştu.”

Avukat Bolaç, gazetecileri tutuklamanın devam edebileceği konusunda da uyardığını söyleyerek, “Ortada tutuklamayı gerektirecek bir durum yokken verilmiş bir tutuklama kararı var. Belgesiz ve delilsiz tutuklama. Dreyfus davası bundan daha mantıklı. Savcı, Nedim’e ‘Gözaltına alınacağını biliyordun, bunu geciktirmek ve zaman kazanmak için mi eşinin ameliyatını öne aldırdın’ demiş. Ahmet benim 20 yıllık arkadaşım. Ahmet Ergenekon üyesi ise ben de öyleyim. Odatv’de bulunduğu söylenen evraklar üzerinden işlem yapılıyor. Bir dezenformasyon süreci var. Bu kabul edilemez bir durum” dedi.

Şık, iddiaları açıkladı

Ahmet Şık, savcılıkta verdiği ifadede Soner Yalçın’ı, Odatv yazarlarını ve kendisiyle aynı anda gözaltına alınan kişileri tanımadığını, Nedim Şener’i muhabirlik yaptığı dönemden tanıdığını söyledi. Şık’a Odatv’de bulunduğu söylenen “Ulusal Medya 2010’ isimli bir örgüt dokümanına göre Ergenekon’un medya yapılanmasıyla ilgili yeni çalışmalar yaptığı belirtilerek “Sizin Ergenekon terör örgütünün medya yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiğiniz tespit edilmiştir. Bu kapsamda bir çalışmanız oldu mu” diye soruldu. Şık da “Ben bu soruyu ve soruş şeklini kabul etmiyorum, benim bu belgelerden haberim yoktur. Benim bu örgütle adımın anılmasını zül sayarım” dedi.

Ulusal Medya 2010’da yer alan stratejilerle ilgili hiçbir bilgisinin olmadığını vurgulayan Şık’a “Odatv’den ele geçirilen belgelerden, 2011 yılı Haziran ayında yapılacak genel seçimlerden önce yine örgütün talimat ve yönlendirmeleri ile Nedim Şener’le birlikte ‘Haliç’te Yaşayan Simonlar’ benzeri bir kitap çalışması içerisinde bulunduğunuz, bu kitabın da Emniyet Müdürü Sabri Uzun ismi ile yayımlanması için çalışmalar yaptığınız tespit edilmiştir. Bu kitap çalışması talimatını kim ya da kimler verdi” diye soruldu. Şık ise “Bugüne kadar kimsenin talimatıyla ne bir haber yazdım ne de kimsenin talimatıyla yazdığım haberi geri çektim. Nedim Şener’le kitap çalışması yapmadım. Birkaç aydır kendi başıma çalıştığım bir kitap var. Kitabı yazarken de kimseden talimat almadım. Kitabı Sabri Uzun’la çıkarmaya çalışmadım. Sabri Uzun kitabın içerisinde geçen Emin Aslan gibi öznelerden biridir. Hanefi Avcı, Emin Aslan, Sabri Uzun ve son dönemde görevden alınan bazı emniyet müdürlerinin isimleri vardır. Bazılarıyla görüştüm, bazıları da görüşmeyi kabul etmedi” yanıtını verdi.

Kitap taslağının Odatv bilgisayarında ne aradığının aydınlatılmasını isteyen Şık, Hanefi Avcı’nın işkenceci siciliyle yaptığı haberin, Radikal’de yayımlandığını belirtti. Avcı’nın haber nedeniyle kendisini aradığını söyleyen Şık, “Haberde yer alan işkence mağduru kişiyle yüzleşmek istediğini söyledi. Mağdur kişiye söyledim, kendisi tek gidemeyeceğini söyledi, beraber gittik ve kendisiyle Hanefi Avcı ile tanıştık” dedi.

Cumhuriyet