Güven, Paris'e 14 milyar dolar getirdi
Özellikle sarı yelekliler ve göçmen olayları sonrasında alınan tedbirlerle, Paris’in güvenliğinde gözle görülür bir iyileşme dikkat çekiyor. Bu iyileşmenin ardından turist sayısında meydana gelen artışla birlikte, sadece geçen yıl Paris’i ziyaret eden 22.6 milyon yabancı turist, tam 14 milyar dolar para bırakmış.

Feramuz ERDİN
Paris’te, Disneyland yönüne gidenler başta olmak üzere, tüm toplu taşıma araçları ve turistik mekanlarda eş ve çocuklarıyla seyahat eden ABD’li turistleri yoğun olarak görmek mümkün. Paris’e düşkünlüğüyle tanınan Japonların yerini ise artık sanki Çinliler almış.
TURİZMİN GÖZBEBEĞİ HER ZAMAN AMERİKALILAR OLDU
Turizm camiasında, tarihe olan ilgilerinin yanında rahat para harcama özellikleriyle de tanınan Amerikalılar her zaman turizmin gözdesi olmuştur. ABD’li turistin seyahat ettiği ülkelere diğer ülkelerden de turist akını olur. Zaten Paris’in de ziyarette birinci sıraya yerleşen ABD’li turistler sayesinde oldukça parlak sezonlar geçirdiği söylenebilir.
DISNEYLAND’A AMERİKALI AKINI
New Orleans tarzı yapısı ve son aylardaki soğutma sistemleriyle sizi daha ana kapıdayken bir ABD tesisine girdiğiniz hissiyatına boğan Paris Disneyland’ın en dikkat çekici tarafı, aynen İstanbul AVM’lerinde olduğu gibi kapıda yapılan güvenlik aramaları.
ABD’lilerin güvenlik önceliği burada da kendisini göstermiş durumda. Disneyland’ın ziyaretçi profili ise oldukça ilginç: Ortalıkta Disney kahramanı kıyafetleriyle dolaşan orta yaşın üzerindeki insanlar en az çocuklar kadar, hatta belki de onlardan bile fazla ortamın keyfini çıkarıyorlar. Buna, yaşanamamış gençliğin acısını çıkarmak da diyebiliriz. Çocukların çoğunluğu ise maalesef kafalarını tablet veya telefonlara gömmüş vaziyette, kendilerini oradan oraya sürükleyen ebeveynlerinin peşinde, etrafta olan bitenin farkına varmadan dolanıyorlar. ABD’de Disney World gibi devasa eğlence parkları bulunurken, Amerikalıların Paris Disneyland’a akın etmesi ise gerçekten şaşırtıcı.
YETİŞKİNLERE “EMILY IN PARIS”, ÇOCUKLARA “UĞUR BÖCEĞİ”
Marka kent olmayı çok önceden başarmış olan Paris, bu şöhretinin üzerine yatmak yerine, üstüne bir şeyler katmanın faydasını fark etmiş. Şehrin yöneticilerinin, Netflix’te yayınlanan ve izlenme rekorları kıran 'Emily in Paris' dizisini desteklemeleri, muhtemelen Amerikalıların son bir kaç senedir bu şehre akın etmesinin en büyük nedenlerinden birisi olmuştur.
Aynı şekilde, Disney Channel’de yayınlanan ve çocuklara Paris ve Eiffiel aşkı aşılayan Uğur Böceği ve Kara Kedi (Miraculous) isimli çizgi filmin de turizme katkısı gözle görülebilir şekilde: Çocuklar, ebeveynleri ile birlikte şehrin çeşitli yerlerinde düzenlenen Miraculous etkinliklerinde hayal kahramanı olan bu ikiliyi aramaktan asla yorulmuyorlar.
ORTA DİREK ŞEHRİ PARİS
2 milyonu merkezde yaşayanlar olmak üzere, banliyöleri ile birlikte toplam 12 milyon nüfusa sahip olan Paris’in, her yıl, neredeyse nüfusunun 2 katı kadar turist ağırlamasına rağmen asla kalabalık olmaması, müthiş bir şehircilik planlamasının sonucu olmalıdır. Birbiri ile bağlantılı ve makul fiyatlı toplu taşıma ağları, insanların bunalmadan ve mağdur olmadan şerin bir yakasından diğerine seyahat etmesini mümkün kılmaktadır. Bazı yerlerde, benzerlerine göre İstanbul’dan bile daha ucuz olduğuna şahit olabileceğiniz fiyatlar gerçekten şaşırtıcı.
Yöresel bazı farklar bulunmakla birlikte, özellikle yiyecek – içecek fiyatlarında sürprizle karşılaşmayacağını bilmek, turistleri de cezbeden bir diğer özellik. Her halükarda orta direk için planlandığı bariz olan Paris’teki, “yerli” Fransız markalarından oluşan lüks mağazaların önündeki kuyruklar ise şehrin alışverişin diğer yüzüne imkân veren yanını yansıtıyor.
İLLE DE GÜVENLİK
En son 12 yıl önce geldiğim Paris’te bu kez dikkatimi çeken; eskiden toplu halde gezen, sağa – sola bulaşan ve rahatlıkla suç işleyen çetelerin ortadan kaybolmuş olması. Sokaklarda ve toplu taşıma araçlarında hissedilir bir güvenlik hissiyatı mevcut. Toplu taşıma araçlarına görevli olarak ansızın 7- 8 kişilik gruplar halinde binen ve bir kaç durak sonra inen üniformalı ve ağır silahlı polisler, kalıp ve duruşları ile gerçekten de bırakın suç işlemeyi, göz göze gelmekten bile kaçınmayı sağlayacak bir etkiye sahipler. Bunun yanında, ikili mobil devriyeler halinde gezen ve ne zaman nerede belireceği belli olmayan Mission Vigipirate (Terörle Mücadele) kollluk görevlileri ise genel güvenliğe ayrı bir katkı sunuyor.
patronlardunyasi.com