Mustafa Süzer, BDDK'dan hangi bankayı istiyor?
Kentbank’ın eski sahibi Mustafa Süzer Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde açtığı davayı 7 sene sonra kazandı.

Kentbank’ın eski sahibi Mustafa Süzer Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde açtığı davayı 7 sene sonra kazandı. Süzer, mahkemenin belirlediği 4.1 milyar dolarlık tazminatın yerine bankacılık lisansı talep ederken, hedefteki bankanın Birleşik Fon Bankası olduğu konuşuluyor.
Vatan Gazetesi'nden Ufuk Şanlı'nın haberine göre Kentbank’ın eski sahibi Mustafa Süzer’in 7 yıl önce bankasına haksız bir şekilde el konulduğunu belirterek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) açtığı dava dün sonuçlandı. Strasbourg Mahkemesi, Kentbank’a el konulması konusunda Danıştay tarafından alınan iptal kararlarına uyulmadığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma ve mülkiyet haklarıyla ilgili maddelerinin ihlal edildiğine oybirliğiyle hükmetti.
Ya tazminat ya da lisans
Taraflara uzlaşmaları için 6 aylık bir süre tanıyan mahkeme bu süre içinde anlaşma sağlanamazsa, tazminat miktarını duyuracak. Mustafa Süzer ve Eksen Holding maddi tazminat olarak Türk Hükümeti’nden toplam 4 milyar 132 milyon 753 bin Amerikan Doları talep etmişti. Manevi tazminat olarak “Türk Hükümeti’nden resmi özür” talep eden davacılar, mahkeme masrafı olarak da 722 bin euro istemişti. Kararda, davacıların tüm tazminat taleplerine olumlu yanıt verilmesinin mümkün olmadığı ancak ulusal planda tazminata hükmedilirken Kentbank’ın el konulan varlıklarının ve davacıların bankacılık izinlerinin dikkate alınması istendi.
Kentbank’ın eski sahibi işadamı Mustafa Süzer, 2001 yılında başlattığı hukuk mücadelesini 2004 yılında çıkan Danıştay kararıyla Türkiye’de sonuçlandırmıştı. Danıştay Dava Daireleri Kurulu’nun “Kentbank’a haksız bir şekilde el konulmuştur. Bankayı eski sahiplerine iade edin” kararının ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) kapısını çalan Süzer, buradan olumsuz yanıt aldı.
Öncelikle TMSF’ye devredilen Kentbank, birleştirme ve tasfiye operasyonları sonrasında tarihin tozlu sayfalarına karışmıştı. Buna ilaveten yargı kararına rağmen Ekonomi Yönetimi bankacılık sektöründe eski oyuncuların yeniden boy göstermesine pek sıcak bakmıyordu. Bu nedenle Süzer Grubu’nun talepleri Ankara’da sessizce unutulmaya bırakıldı. Ortaya çıkan bu tablo üzerine Mustafa Süzer ve Eksen Holding, iç hukuk süreçlerinin tıkandığını düşünerek konuyu 2005 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıdı. AİHM dosyayı uzun bir süre (6 yıl) inceledikten sonra 2011’de davanın kabulüne karar verdi. Dün çıkan karar artık bir yeni sürecin başlayacağı anlamına geliyor.
BFB’yi istiyor
Bürokrasi kulislerinde konuşulanlara göre Mustafa Süzer, devletle helalleşmek için Birleşik Fon Bankası’nı (BFB) istiyor. Bilmeyenler için açıklayalım. BFB, fona devredilen bankalardan geriye kalan tek şubeli bir banka. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre 30 Haziran 2012 tarihi itibarıyla 795 milyon lira aktif büyüklüğü olan bankanın bilanço dışı hesaplarının toplam büyüklüğü ise 6 milyar lirayı buluyor. TMSF’nin tahsilât sürecine operasyonel destek sağlayan BFB’nin sahip olduğu tam bankacılık lisansı kurumu değerli kılıyor.
Süzer Grubu’nun yeni bir banka kurmak yerine neden BFB ile ilgilendiği sorusunun iki cevabı var. Birincisi tasfiye olan Kentbank’ın anısı hala BFB’de canlı. Bu yüzden Süzer Grubu duygusal anlamda bu bankayı alarak mazideki güzel günleri yad etmek istiyor. İkinci neden ise sıfırdan bankacılık yapmak için BDDK’nın istediği 300 milyon dolarlık sermaye bedeli ve sektördeki güçlü rekabet ortamının getirdiği yüksek maliyetten sakınma arzusu...
Mustafa Süzer’in taleplerine zamanında onay vermeyen ekonomi bürokratları gruba faktoring ve leasing alanında faaliyet gösterme izni vererek bir anlamda ‘itibarlı bir grup’ olduğunu teyid etmişti. Hatta Süzer Grubu’nun Hırvatistan’da Banka Brod’u satın alma sürecinde BDDK, Hırvat bankacılık otoritelerine grubu ‘muteber ve saygın bir şirket’ olarak lanse etmişti. Ancak tüm bu jest ve referanslara rağmen iş bankacılık lisansına geldiğinde Ankara, Mustafa Süzer’in beklentilerini karşılayacak adımları bir türlü atmadı.
Dostane şekilde çözüleceğine inanıyoruz
Süzer Grubu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Süzer Grubu’nun Kentbank’a el konulmasıyla ilgili yaptığı şikâyet başvurusunun olumlu bulmasına ilişkin, “Konunun, Mahkeme tarafından verilen 6 aylık süre içerisinde çözüme ulaşacağına inanıyoruz” açıklamasını yaptı. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
“Süzer Grubu olarak her zaman olduğu gibi hukukun üstünlüğüne ve Mahkeme kararlarının gereklerine duyduğumuz saygı içinde yetkili makamlarla bundan sonra her konuda mutabakat sağlamak yönünde her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz. Konunun, Mahkeme tarafından verilen 6 aylık süre içerisinde çözüme ulaşacağına inanıyoruz. Daha önce de çeşitli defalar kamuoyuyla paylaştığımız üzere Süzer Grubu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden herhangi bir maddi tazminat beklentisi içerisinde olmamıştır ve olmayacaktır.”
AİHM’nin açıkladığı Kentbank kararı bankalara el konulmasıyla ilgili davalar için emsal oluşturuyor. Demirbank’a haksız bir şekilde el konulduğunu savunan ve AİHM’ye başvuran Sema Cıngıllıoğlu ve Ali Cıngıllıoğlu 2006’da dava açtı. Cıngıllıoğlu ailesi devletten şu anda 742 milyon euro yani 915 milyon dolar talep ediyor.