Mesleksiz gençler yetişiyor

Mesleksiz gençler yetişiyor

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eğitim sistemindeki yanlışları gündeme getirdi..

Mesleksiz gençler yetişiyor
16px
24px
27.10.2008 21:49
ABONE OLgoogle

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, rektör seçimlerinin üniversitelerde derin yaralar açtığını belirterek, sistemin değişmesi gerektiğini söyledi. Gül, “Bu yetkileri sağlıklı bir üst kuruma bırakmaya ben hazırım” dedi. Gül, üniversitelerde sistem değişimi ile ilgili tüm fikirlerin ortaya konulması gerektiğini belirten Gül, “Ne kadar gecikilirse, netice de o kadar gecikir. Bu konuda başlangıç yapıldıktan sonra, ertesi yıl neticesi alınmaz. En az 5 yıl geçer. Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok” dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA) Kurumsal Değerlendirme Programı (IEP) tarafından hazırlanan “Türkiye'de Yükseköğretim: Eğilimler, Sorunlar ve Fırsatlar” başlıklı raporunu, kamuoyuna sundu.

Türkiye'deki yükseköğretim sistemi üzerine gözlemler ve önerileri içeren raporun tanıtım toplantısının açılışına katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversitelerdeki sorunlara değindi. Gül, en önem verdiği alanlardan birinin üniversiteler olduğunu söyleyerek, Türkiye'nin üniversiteler anlamında önemli bir süreçten geçtiğine işaret etti. Yeni kurulan üniversitelerin olduğu ve rektörlerin birçoğunun değiştiği bir dönemden geçildiğine dikkat çeken Gül, “Üniversitelerde yeniden yapılanmanın, dönüşümün tartışıldığı bir dönemdeyiz. Türkiye AB ile müzakere sürecinde olduğu için ve üniversiteler de kendi standartlarımızı AB'ye göre uyarlamalıyız. Tarama sürecinde üniversiteler de bulunuyor” dedi.

ÜNİVERSİTELER BEKLENTİLERİ KARŞILAMIYOR”

Üniversitelerin, rektör seçimleri ve yasaklar ile gündeme geldiğini söyleyen Gül, bu duruma karşın üniversitelerin başarılarının da olduğunu anlatı. Buna karşın üniversitelerin beklentileri karşılamadığının altını çizen Gül, üniversitelerin sadece eğitim veren kurumlar olmadığını, aynı zamanda bilgiyi üreten bur kurum olması gerektiğini kaydetti.

Bu anlamda da Türk üniversitelerinin bekleneni vermediğini ifade eden Gül, üniversitelerin fonlardan dahi yararlanamadığına değindi. 6. Çerçeve Programı'nın (ÇP) “acı sonuçlarının” olduğunu belirten Gül, bu nedenle 7. ÇP'ye katılınması konusunda önemli çekincelerin yaşandığını kaydetti. “Üniversitelerde yeni bir dönemin başlaması elzemdir” diyen Gül, üniversitelerin yeniden yapılanması, fon kullanımlarının artırılması, üniversitelerde sorunların çözülmesi ve çekişme yerine harmoninin olması gerektiğini kaydetti.

“MESLEKSİZ GENÇLER YETİŞİYOR”

Üniversitelerden “mesleksiz gençlerin” yetiştirildiğini savunan Gül, bu koduna önemli hamleler yapılması gerektiğini söyledi. Özellikle iş dünyası ile el ele olmasının eğitim kurumlarının çok daha faydalı olmasını sağlayacağını ifade eden Gül, YÖK'ün bu konudaki çalışmalarının önemli olduğunu kaydetti.

“REKTÖR SEÇİM SİSTEMİ DEĞİŞMELİ”

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversitelerdeki tartışılması gereken bir konunun rektör seçimleri olduğunu belirterek, “Rektör seçimleri derin yaralar açıyor. Gelişmiş ülkelerde bu nasıldır herkes biliyor. Bu değişmelidir. Seçimin Cumhurbaşkanına da bırakılmamalıdır. Bu yetkileri sağlıklı bir üst kuruma bırakmaya ben hazırım” dedi.

Üniversitelerin esnek bir yönetime kavuşması gerektiğini söyleyen Gül, üniversitelerin kendi fonunu üreten, performans kriteri geliştiren, sanayi ile işbirliği içinde olan bir sisteme geçmesi gerektiğini vurguladı. Bu konuda tüm fikirlerin ortaya konulması gerektiğini belirten Gül, “Ne kadar gecikilirse netice de o kadar gecikir. Bu konuda başlangıç yapıldıktan sonra ertesi yıl neticesi alınmaz. En az 5 yıl geçer. Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok” dedi.

YÖK BAŞKANI ÖZCAN: “BU YIL 1 MİLYON GENÇ ÜNİVERSİTELİ OLDU”

Açılışta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Türk yükseköğretiminin karşılaştığı en büyük problemin üniversite öğretimini talep eden ortalama 1,5 milyon lise mezununa yer bulmak olduğunu söyledi.

Bu problemi çözebilmek için birkaç farklı yaklaşımı kullandıklarını kaydeden Özcan, “Bunlardan ilki kontenjanları arttırmaktı. Önceki senelerde 4 öğrenciden biri üniversiteye gidebilirken, bu yıl iki öğrenciden biri üniversiteli olma şansını elde etti. Çarpıcı bir örnek olması nedeniyle tıpta kontenjanlar her yıl 50 öğrenci artar veya eksilirken, bu yıl artış bin 600 öğrenci olmuştur. Bu artışla tıp fakültelerine kabul edilen öğrenci sayısı ülkemizde ilk defa 6 bin 600'e çıkmıştır. Örgün ve ikinci öğretimdeki artışların ve taban puanların düşürülmesinin sonucu toplam 1 milyon lise mezunu üniversiteye girme hakkını elde etmiştir” dedi.

“ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA HER LİSE MEZUNU ÜNİVERSİTEYE GİREBİLECEK”

Vakıf üniversitelerine bakışlarının devlet üniversitelerine bakışlarından farklı olmadığını söyleyen Özcan, “Yeni açılan üniversite kontenjanları, ikinci öğretimdeki genişlemeler, açık öğretimin bütün bölümlerinin herkese açık hale gelmesi ve yeni uzaktan öğretim programlan sayesinde önümüzdeki yıllarda bütün lise mezunu öğrencilerimize üniversite imkânı ağlanacaktır” dedi.

Yükseköğretim sistemimizin ikinci öncelikli sorununun öğretim üyesi ihtiyacını karşılamak olduğuna değinen Özcan, 2547 sayılı kanunda yapılan değişiklikle öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanlarının atanma süreçleri yeniden düzenlediklerini anımsattı. Yeni sistemde nesnel sınavlardan elde edilen basarı puanlarının temel belirleyici hale getirildiğine işaret eden Özcan, öğretim üyesi ihtiyacını karşılamak için Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içerisinde 900 öğrencinin lisansüstü derecesi için yurtdışına yollanması hazırlıklarını da tamamlamak üzere olduklarını kaydetti.

Uzaktan eğitim olanaklarından faydalanılması konusunda da önemli adımlar atıldığını belirten Özcan, ön lisans ve yüksek lisans programlarında kullanılan uzaktan eğitimin bu yıl ilk defa lisans programlarında da kullanmaya başlandığını, Sakarya Üniversitesi'ne 3 lisans programı için öğrenci alma izni verdiklerini bildirdi. Özcan, uzaktan eğitimin, öğretim üyesi temininde zorluk yaşayan üniversiteler için de yararlı olacağını söyledi.

MESLEK LİSELERİNE SINAVLA ÖĞRENCİ ALIMI

Yükseköğretim sisteminin üçüncü öncelikli sorununun ise mesleki ve teknik eğitimin istenilen seviyeye ulaştırılamaması olduğunu kaydeden Özcan, “Mesleki ve teknik öğretim ülkemiz için hayati öneme sahiptir. Ancak bugüne kadar hak ettiği önem gösterilmemiştir. Bu konuda yapılacak en önemli iş mesleki ve teknik eğitimi seçenlerin seviyelerini yükseltmek ve önlerindeki engelleri kaldırmaktır” dedi. Bu amaçla meslek liselerinden başlamanın doğru olacağını ifade eden Özcan, meslek liselerine liselere sınavla öğrenci alınması için Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmelerin devam ettiğini açıkladı.

Meslek liselilere uygulanan katsayı uygulamasını, gelişimlerini önlemeyecek hale getirmek ve dikey geçiş imkânlarını olabildiğince arttırmayı amaçladıklarını belirten Özcan, “Halen üzerinde çalıştığımız ÖSS sistemi ile üniversiteye giriş daha çağdaş bir hale gelecek ve sorunlar kendiliğinden çözülecektir” dedi.
Mesleki ve teknik eğitim için, alternatiflerden birinin yüksek teknik okulların kaldırılarak yerine “Teknoloji Fakültelerinin” kurulması olduğunu anlatan Özcan, “Uygulama mühendisi mezun edecek bu fakülteler için teknik çalışmalar tamamlanmış olup, önümüzdeki günlerde Kurulumuzda değerlendirilecektir” dedi.

EĞİTİMDE “DANIŞMA KURULU” GELİYOR

Meslek yüksekokullarının en ciddi sorununun ekonominin ihtiyacı olan kaliteli insan gücünü yetiştirememesi ve ekonomiden uzak oluşları olduğunun altını çizen Özcan, şöyle dedi:

“Bu nedenle bu okul mezunları iş bulamamaktadır. Çözüm bu okullar ile iş dünyası arasında organik bir bağ kurmaktır ki, bunun en güzel örneği ABD'de görülmektedir. Her meslek yüksekokulunun iş adamlarından kurulu bir danışma kurulu vardır. Bu kurul müfredat programlarını okul idaresiyle birlikte hazırlayarak istenilen elemanların mezun edilmesini sağlamakta ve bu sayede mezunlar hemen iş bulabilmektedirler. Başta TÜSÎAD olmak üzere diğer tüm paydaşlarla istişare edip Danışma Kurullarının meslek yüksekokullarında kurulmasına hemen başlanacaktır”

Yükseköğretimde kalite ve rekabeti özendirmenin etkin yollarından birinin de öğretim üyesi ve öğrenci değişimi olduğunu anlatan Özcan, Erasmus programı başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesindeki saygın kuruluşlarla değişim programlarının düzenlendiğini söyledi. Özcan, YÖK olarak Erasmus benzeri Ulusal Değişim Programının (UDEP) bütün alt yapı çalışmalarını tamamlayarak uygulamaya hazır hale getirdiklerini bildirdi.

YALÇINDAĞ: “ÖZERLİK ÜNİVERSİTELER İÇİN ÖNEMLİDİR”

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ise, Türkiye'de Yükseköğretim: Eğilimler, Sorunlar ve Fırsatlar Raporu'nda 250 değerlendirmenin bulunduğunu söyleyerek 21 Türk üniversitesinin de değerlendirmelere girdiğini anlattı. Üniversite temsilcileri ile bir dizi toplantılar yapıldığını kaydeden Yalçındağ, üniversitelerin güçlü ve zayıf yönlerinin ortaya çıkarılarak analiz edildiğini bildirdi. Yalçındağ, rapora göre üniversitelerin en önemli sorunlarının başında özerklik konusu geldiğine değinerek, özerklik ve hesap verebilirliğin akademik özgürlükle ilişkili önemli ilkeler olduğunu söyledi.

Özerkliğin tüm kurumlarda çeşitliliğe olanak tanımak ve kaynakların kullanımında etkinliği geliştirmek açısından gerekli olduğunu kaydeden Yalçındağ, “Aynı zamanda yaratıcılık ve yenilikçiliğin gelişebilmesinin ön koşulu olarak da önem taşımaktadır. YÖK, yükseköğretimin siyasi etkilerden bağımsız olmasını sağlamak için bir tampon işlevi gören kurum olarak önemli rol oynamıştır ve bu rolü oynamaya gelecekte de devam etmelidir” dedi.

TÜRKİYE'DE YÜKSEKÖĞRETİM: EĞİLİMLER, SORUNLAR VE FIRSATLAR RAPORU

Türkiye'de Yükseköğretim: Eğilimler, Sorunlar ve Fırsatlar” başlıklı rapor ile EUA tarafından daha önce değerlendirilmiş olan on yedi Türk üniversitesinin inceleme raporları analiz edildi. Türkiye ve Avrupa'da yükseköğretim ile ilgili yakın zamanda yayımlanmış çeşitli çalışmaları da dikkate alan rapor, yükseköğretim sisteminin güçlü ve zayıf noktalarını analiz edip öneriler sunarak, sistemin Avrupa bağlamında gelişimini desteklemeyi amaçlıyor. 

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde