Dubai ve Kuzey Emirlikleri Türk İş Konseyi Başkanı Kanat Kutluk yazdı: Türk iş dünyası Güney Afrika pazarında hangi iş fırsatları yaratabilir
Dubai ve Kuzey Emirlikleri Türk İş Konseyi Başkanı Kanat Kutluk, Patronlar Dünyası için kaleme aldığı yazısında bu kez de Türk iş insanlarının radarında olmayan Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki iş fırsatlarını mercek altına aldı.

Kanat KUTLUK
Bir ülke düşünün; Atlas Okyanusu’yla Hint Okyanusu’nun buluştuğu yerde, dünyaca ünlü doğal güzellikleriyle turistleri büyülüyor, ama aslında devasa bir ekonomik potansiyeli barındırıyor. Güney Afrika Cumhuriyeti, Türkiye’de çoğu iş insanının radarına henüz tam anlamıyla girmemiş bir pazar. Oysa hem Türk ürünlerine hem de Türk girişimciliğine burada ciddi bir ihtiyaç var.
AFRİKA'NIN EN GELİŞMİŞ ALT YAPISINA SAHİP ÜLKE
Yıllardır farklı vesilelerle Güney Afrika’nın neredeyse tüm bölgelerinde bulundum. Johannesburg’un finans kulelerinden Cape Town’un sahil kasabalarına, Durban’ın limanından ülkenin kuzeyindeki maden bölgelerine kadar birçok fırsatı yerinde görme şansım oldu. Güney Afrikalilar çokça bana ‘orada ne işin vardı, ben bile gitmedim?!’ derdi, beraber gülerdik. Burası yalnızca turistik değil, aynı zamanda Afrika kıtasının en gelişmiş altyapısına sahip ülkesi. Hatta çok kültürlü yapısıyla bence adeta küçük bir Amerika havasında; Cape Town’da Avrupalı yaşam tarzı, Durban’da Hint etkisi, Johannesburg’da Afrika kültürü bir arada yaşıyor.
ÜLKEDE FIRSATLAR SINIRSIZ
Peki neden Güney Afrika? Çünkü 60 milyonu aşkın nüfusuyla Afrika’nın en büyük ikinci ekonomisi. Otomotiv, madencilik, tarım, finans, lojistik ve perakende sektörlerinde dünya ile entegre olmuş bir yapıdan bahsediyoruz. Ancak Türkiye’den bakıldığında hâlâ uzak, bilinmez ve biraz da riskli algılanıyor. Oysa doğru ortaklarla ve iyi planlamayla buradaki pazara girmek çok daha kolay ve kârlı. Hala ülkede fırsatlar sınırsız.
İDEAL TEDARİKÇİ: TÜRKİYE
Örneğin tarım makineleri, gıda işleme teknolojileri, inşaat malzemeleri, mobilya, tekstil ve hızlı tüketim ürünlerinde Türk markaları burada kendine rahatlıkla yer bulabilir. Güney Afrika tüketicisi kaliteye önem verir ama Avrupa fiyatlarını her zaman karşılayamaz. Türkiye, bu açığı doldurabilecek ideal tedarikçi.
LOJİSTİK AVANTAJI
Bir diğer önemli konu lojistik avantaj. Güney Afrika, sadece kendi iç pazarı için değil, tüm Sahra Altı Afrika’ya açılan bir kapı. Johannesburg ve Durban limanlarından Botsvana, Zambiya, Mozambik gibi ülkelere ihracat yapmak oldukça kolay. Üstelik Türk Hava Yolları’nın İstanbul’dan Johannesburg ve Cape Town’a düzenli uçuşları, ulaşımı eskisinden çok daha pratik hale getiriyor. Ülkenin devasa yüzölçümü ise lojistik sektörünün önemini artırıyor. Özellikle depo yönetimi, soğuk zincir taşımacılığı ve akıllı lojistik çözümleri hâlâ gelişmekte olan alanlar. Bu alanlarda yatırım yapan girişimciler, sadece Güney Afrika’ya değil tüm bölgeye hizmet verebilir.
BÜROKRASİ VE YEREL ORTAK
Tabii ki zorluklar da yok değil. Bürokrasi, gümrük işlemleri ve yerel ortak bulma süreçleri dikkatli yönetilmeli. Ancak bu sorunlar, Afrika’nın geri kalanına göre çok daha şeffaf ve öngörülebilir. Türk iş insanları olarak burada ağ kurma ve uzun vadeli ilişkiler geliştirme konusunda avantajlıyız. Çünkü Türkler, Avrupalılar kadar mesafeli, Çinliler kadar yalnız ve Amerikalılar kadar uzaktan bakmıyorlar. Tam tersine, samimi ve çözüm odaklı yaklaşıyoruz.
İNŞAAT VE GIDA SEKTÖRÜNDEKİ TÜRKLER
Türkiye’den şimdiden bu pazara adım atmış ve başarılı olmuş birkaç örnek firma var. İnşaat sektöründe faaliyet gösteren bir Türk şirketi Johannesburg’da önemli bir konut projesine imza attı. Yine gıda sektöründe Türk ürünleri yerel zincir marketlerde raflarda yer bulmaya başladı. Endüstriyel mutfak ekipmanları satan Türk üreticileri ise oteller ve restoran zincirlerinde hızla büyüyor. Sayıları henüz az ama etkileri büyük olan bu girişimler, aslında Türk iş dünyası için yol gösterici örnekler niteliğinde.
GÜVENLİK SORUNU VAR MI ?
Öte yandan, güvenlik konusu da sıkça gündeme geliyor. Türkiye’de ve dünyada medyada duyduğumuz “Güney Afrika’da güvenlik sorunu var” söylemi, gerçeğin sadece bir kısmını yansıtıyor. Evet, bazı bölgelerde dikkatli olmak gerekiyor ama bu durum New York, Paris ya da İstanbul için de geçerli. Önemli olan nerede, nasıl hareket edeceğini bilmek. Temel güvenlik kurallarına uyduğunuz sürece, burada iş yapmak ve yaşamak gayet mümkün ve keyifli.
CAPE TOWN GİRİŞİMCİLİK DOSTU
Ayrıca sanılanın aksine Güney Afrika küçük ve orta ölçekli yatırımcılar için de uygun bir ülke. Gelişmiş ekonomilere kıyasla kurulum maliyetleri görece düşük. Kendi işini kurmak isteyen Türk girişimciler, özellikle restoran, perakende, dijital hizmetler, eğitim ve danışmanlık gibi alanlarda daha az sermayeyle burada iş kurabilir. Özellikle Cape Town gibi girişimcilik dostu şehirlerde, küçük ölçekli işler için büyük fırsatlar var.
Kendi deneyimlerimden biliyorum ki, Güney Afrika’da insan ilişkileri hâlâ işin merkezinde. Birlikte vakit geçirmek, güven inşa etmek ve yerel kültüre saygı göstermek sizi rakiplerinizden ayırıyor. Türkiye’nin bu insani yönü burada çok kıymetli.
Kısacası Güney Afrika sadece bir ülke değil, farklı dünyaların buluştuğu bir platform. Türk iş insanları bu platformda kendine yer bulabilir, yeter ki önyargılardan arınıp sahaya inmeye cesaret etsin. Tıpkı Zanzibar gibi; biraz uzak gibi görünse de aslında kalbimize ve hedeflerimize oldukça yakın. İlk keşif seyahatinizi Cape Town’a yapın, zaten geri dönmek istemeyeceksiniz.
patronlardunyasi.com