MB: Enflasyon riski sürüyor
MERKEZ BANKASI'NIN 20 TEMMUZDA YAPTIĞI TOPLANTI DA ENFLASYON RİSKİ GÖRÜŞÜLDÜ.

Para Politikası Kurulu’nun 20 Temmuz’daki toplantı notlarında, Merkez Bankası’nın bu risklerin orta vadeli enflasyon beklentilerine etkisini dikkatle izleyeceği ve orta vadeli perspektifle hareket edeceği yinelendi. Son 2 ayda döviz kurunun yıllık enflasyona etkisinin 1,5 puana ulaştığını belirten Kurul, kurların fiyatlara etkisinin temmuzda da yoğun olarak görüleceğini, ancak ağustos ayından itibaren azalacağını öngördü.
Kurul, “Geçtiğimiz aylarda yaşanan arz yönlü gelişmelerin yıllık enflasyon rakamı üstündeki yansımasının ortadan kalkması bir yılı aşkın bir zaman alacağından, önümüzdeki kısa dönemde yıllık enflasyon yüksek seyretmeye devam edecektir” değerlendirmesini yaptı.
Önümüzdeki dönemde kredi artış hızında yavaşlamanın daha belirginleşeceğini vurgulayan Para Politikası Kurulu, 2007’nin ikinci çeyreğinden itibaren yıllık enflasyonda düşüş eğiliminin belirginleşeceğini bildirdi.
Ekonominin genelinde fiyatlama davranışlarının bozulması riskinin ortaya çıktığını yineleyen Kurul, temmuzun ilk yarısında orta vadeli beklentilerde belirgin bir düzelme gözlenmediğini kaydetti.
Para Politikası Kurulu, son dönemdeki kararlarının beklentilerin düzeltilmesine ve ikincil etkilerin önüne geçilmesine katkıda bulunacağını öngörmekle birlikte, bu konuda temkinli olma gereğinin devam ettiğini vurguladı.
Kurul, hedeflerin yakalanabilmesi için bütçe harcama sınırlarına uyumun, AB ve ekonomik reformların devamının şart olduğunu da bildirdi.
Enflasyon üzerinde arz yönlü şokların etkili olduğu bir dönemde, yerli paranın hızla değer kaybetmesinin enflasyon beklentilerindeki yükselişi de beraberinde getirdiği, bir diğer ifadeyle 'ekonominin genelinde fiyatlama davranışlarının bozulması riski'nin ortaya çıktığı bildirildi.
Para Politikası Kurulu'nun (PPK) 20 Temmuz Perşembe günü yaptığı ve faizleri çeyrek puan artırdığı toplantıya ilişkin değerlendirmeye göre, yakın dönemdeki döviz kuru hareketlerinin enflasyona etkisi,
birincil olarak ithal içeriği yüksek mallardaki fiyat ayarlamaları, ikincil olarak da fiyat artırma eğiliminin salt ithal içeriği yüksek mallarla sınırlı kalmayarak bütün ekonomiye yansıması durumunda ortaya çıkıyor.
Merkez Bankası enflasyonda geçici bir süre yükselişe neden olan ve orta vadeli enflasyon eğilimini değiştirmeyen söz konusu birinci etkilere tepki vermezken, enflasyondaki yükselişin kalıcı bir görünüme
kavuşması halinde enflasyonun tekrar düşürülmesi maliyetli olacağından ikincil etkilere büyük önem veriyor.
Söz konusu ikincil etkilere daha çok beklentilerin yol açtığına dikkat çekilen değerlendirmede, 'Enflasyon üzerinde arz yönlü şokların etkili olduğu bir dönemde aynı zamanda yerli paranın hızla değer kaybetmesi, enflasyon beklentilerindeki yükselişi de beraberinde getirmiştir. Bir diğer ifadeyle ekonominin genelinde fiyatlama davranışlarının bozulması riski ortaya çıkmıştır' denildi.
Değerlendirmeye göre, Temmuz ayının birinci yarısı itibarıyla orta vadeli beklentilerde belirgin bir düzelme gözlenmemişken, 'Kurulun son dönemdeki kararlarının beklentilerin düzeltilmesine ve ikincil etkilerin önüne geçilmesine katkıda bulunacağı tahmin edilse de bu konuda temkinli olma gereği devam etmektedir' denildi.
KREDİ VERME İŞTAHI AZALIYOR
Kurulu göre, mali piyasalarda yaşanan son dalgalanmaların riskten kaçınma eğilimini artırdığı için, doğal olarak bankaların kredi verme iştahını da azaltıyor.
Ayrıca kısa vadeli faizlerdeki artışın kredilerin fonlama maliyetle