Dolar
38,7732
0,02%
Euro
42,9729
-1,44%
Sterlin
51,1546
-0,96%
Bitcoin
3.953.884
-2,08%
BİST-100
9.747,07
3,80%
Gram Altın
4.026,203
-2,84%
Gümüş
32,51
-0,69%
Faiz
51,15
-0,68%

Marmara Depremi'nin üzerinden 24 yıl geçti? Nasıl bir hasara yol açmıştı?

Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de meydana gelen ve yaklaşık 45 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki depremin üzerinden 24 sene geçti. Meclis raporlarına göre depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti. Şehirlerin finansal alt yapıları da büyük yara aldı.

17.08.2023 10:38
Marmara Depremi'nin üzerinden 24 yıl geçti? Nasıl bir hasara yol açmıştı?
16px
32px

17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 24 sene geçti. TBMM Deprem Riskinin Araştırılarak Deprem Yönetiminde Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonunun Temmuz 2010 tarihli raporuna göre, depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi yaralandı.

EN BÜYÜK KAYIP GÖLCÜK’TE

En fazla can kaybı yaklaşık 4 bin 500 kişi ile Gölcük'te oldu. Türkiye'nin sanayi, tarım ve turizm sektörlerinde öne çıkan bölgesinde yıkım çok büyük bir şekilde yaşandı. Depremin ardından Marmara Denizi'nin yükselmesiyle kıyı şeridi yaklaşık 50 metre denizin içinde kaldı. 2,5 metre derinlik oluştu, Gölcük sular altında kaldı.

İSTANBUL’DA EN BÜYÜK KAYIP AVCILAR’DA OLMUŞTU

İstanbul'da depremden en çok zarar gören yer Avcılar oldu. İlçede 270 kişi hayatını kaybederken yüzlerce kişi de yaralandı. 1823 konut ve 326 iş yerinin yıkıldığı ya da ağır hasar gördüğü ilçede, 5 bin 106 konut ve 872 iş yerinde orta hasar, 3 bin 685 konut ve 461 iş yerinde hafif hasar meydana geldi.

DEPREMİN EKONOMİK YIKIMI DA ÇOK BÜYÜK OLDU

17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara depremi, Türkiye ekonomisini de önemli ölçüde etkiledi. Marmara’da petrol rafinerileri, petrokimya tesisleri ve sanayi gibi pek çok iş kolunun yer alıyor olması ve kamu ekonomisine önemli kaynak sağlaması nedeniyle depremin ardından ekonomik kayıplar da büyük oldu.

Türkiye’de nüfus yoğunluğu bakımından önemli olan Marmara Bölgesinde gerçekleşen depremi, Türkiye nüfusunun yüzde 23’ünü kapsayan İstanbul, Düzce, Bolu, Bursa, Yalova, Kocaeli ve Sakarya kentlerinde etkili oldu. 24 yıl önce deprem gerçekleştiğinde bu 7 ilin Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payı yaklaşık yüzde 35’i buluyordu. Depremin en çok zarara uğrattığı Sakarya, Yalova ve Kocaeli’nin ise söz konusu payı ülkenin yüzde 7'sine karşılık geliyordu.

Deprem nedeniyle bölgedeki 164 firmanın ihracatında 103,9 milyon dolar azalma meydana gelmiş, bölgedeki 112 firmanın ithalatındaki azalma 77,9 milyon doları bulmuştu.

TÜSİAD’A GÖRE 17 MİLYAR DOLAR

Marmara Depremi’nin Türkiye'ye maliyeti TÜSİAD’a göre 17 milyar dolar, dönemin Devlet Planlama Teşkilatı'na göre 15 ila 19 milyar dolar, Dünya Bankası’na göre ise 12 ila 17 milyar dolar olarak açıklanmıştı.

DEPREMDEN EN ÇOK ETKİLENEN ŞEHİRLERDEN BİRİSİ SAKARYA OLDU

Depremden en çok etkilenen şehirlerden biri olan Sakarya, deprem sonrası şehir planlamasında yatay mimari tercih etmeye başlamış, şehirde yüksek katlı konutlara imar izni verilmemeye başlanmıştı.

“SESİMİ DUYAN VAR MI?” DİYE SESLENEN O KENT BİZİZ

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ, 17 Ağustos Marmara depremi ile ilgili bugün bir açıklama yayınladı. Başkan Altuğ açıklamasında şunları dile getirdi:

“Deprem ülkesi bir coğrafyanın insanları olarak belli aralıklarla deprem gerçeğini yaşıyoruz. Bu süreci kayıplarla yaşıyor olmak büyük acı… Kronolojik olarak geriye doğru gittikçe ülkemizin hemen her bölgesinde deprem gerçeği karşımıza çıkıyor. Hem ülkemizin hem ilimizin tarihi hafızasında deprem mutlaka var. Biz depremzede bir kentiz. 99 yılından sonra her depremde enkaz altından insanları kurtarmanın telaşıyla “sesimi duyan var mı? diye seslenen o kent biziz.

“DEPREMZEDELİK” SİLİNMİYOR

Şehir olarak tüm kimlikleriniz güncellenip yenilense bile “Depremzedelik” silinmiyor.

Yaşadığı depremin etkilerini 24 yıl sonra bile hala silememiş olan bir şehir olarak deprem gerçeği ile yaşıyoruz, ancak varlığını kabul etmenin ötesinde uygulanabilir, insanı yaşatabilir aksiyonları hızlandırmamız gerekiyor. Bir doğa olayı olan depremlerin engellemesinin mümkün olmadığının fakat afet risklerinin azaltılmasının sağlıklı ve sürekli bir gelişmenin en can alıcı unsuru olduğunun bilinci ile hareket etmeliyiz. İlimizde de olası bir depreme hazırlık için gerekli çalışmaların ve hazırlıkların yapılması da deprem sonrası müdahaleler kadar önemlidir.

İlimizde depreme hazırlık; şehrin depreme hazır olmayan yapı stoğunun ıslah edilmesi, alansal bazlı kentsel dönüşümün hızlanarak devam etmesi, bu konuda yasal ve mevzuat açısından yapılması gerekenlerin tespit edilmesi önemlidir.

“RİSKLİ YAPILARIN BİR AN ÖNCE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ GEREKİYOR”

Şehrimizde deprem de risk oluşturacak 4 ve 5 katlı eski riskli yapıların bir an önce dönüştürülmesi gerektiğini her platformda dile getiriyoruz. Şehrin gelecek ile ilgili stratejik imar planlarının, sağlam zeminlerde yapılması da çok önemli. Şehirde zemin araştırmalarına göre yapılaşmada deprem kuvvetlerini en aza indiren bölgelere şehri yönlendirecek şekilde gelecek imar planları hazırlanmalı. Bu şekilde şehir zaman içinde, deprem açısından daha az tehlikeli bölgelere nüfus yoğunluğu taşınarak riskler azaltılmalı.”

patronlardunyasi.com