Küresel ekonomik aktiviteler yavaşlıyor, parasal sıkılaşma dönemi piyasalara göz kırpıyor...
ABD, İngiltere, Japonya ve İsviçre'deki Merkez Bankaları faiz oranlarını sabit tutmaya karar verdi. Küresel ekonomideki yavaşlama enflasyonist baskıların hafifleyeceği umutlarını beraberinde getiriyor.

Küresel ekonomik aktivitenin yavaşladığına dair kanıtlar arttıkça ekonomistler, finansal piyasalar ve merkez bankalarının çoğu daha fazla faiz artışına gerek kalmayacağını düşünüyor.
"PARASAL SIKILAŞMADA DÖNÜM NOKTASI"
Capital Economics'in küresel baş ekonomisti Jennifer McKeown, "Küresel para politikası döngüsünde bir dönüm noktasına ulaştık. Küresel parasal sıkılaştırma döngüsü sona erdi.” dedi. McKeown, 2020'nin sonundan bu yana ilk kez dünyanın en büyük 30 merkez bankasından fazlasının önümüzdeki çeyrekte faiz oranlarını artırmak yerine düşürmesinin beklendiğini söyledi. McKeown "Artık büyük merkez bankalarının çoğunun faiz artırımına gitmeyeceğini ve gelişmekte olan birçok ekonomideki faiz kesintilerinin olmayacağını fiyatlıyor" diye belirtti.
Citi Bank'ın baş ekonomisti Nathan Sheets, küresel ekonominin daha düşük büyüme ve enflasyonun bulunduğu bir "geçiş noktasına" yaklaştığını söyledi. Sheets, "Enflasyonun kademeli düşürülmesi ve büyümenin yavaşlaması ile karakterize edilen yeni bir rejimin kanıtlarını görüyoruz" dedi.
Gelişmekte olan birçok ekonomi faiz oranlarını düşürmeye başlarken, İngiltere Merkez Bankası ve İsviçre Ulusal Bankası'nın borçlanma maliyetlerini artırmak yerine tutma kararı ekonomistleri şaşırttı.
DEVLERDE FAİZ İNDİRİMİ ŞİMDİLİK YOK
Önde gelen ekonomilerdeki para politikasını belirleyen isimler henüz faiz indirimi olasılığı hakkında konuşmuyor. Gelişmiş ülkelerde fiyat istikrarını yeniden sağladıklarına dair daha fazla kesinlik oluşana kadar faizde kararlı kalınacak.
Avrupa Merkez Bankası geçen hafta borçlanma maliyetlerini artırdı, ancak baş ekonomisti Philip Lane Perşembe günü yaptığı açıklamada, faiz oranlarının mevcut seviyelerde "yeterince uzun bir süre korunması" koşuluyla enflasyonu yenme yolunda ilerlediğini söyledi. Lane'in açıklaması Avrupa Merkez Bankanın euro bölgesi faiz oranlarının muhtemelen zirveye ulaşmış olabileceğine dair şimdiye kadarki en güçlü sinyal diye okundu.
Faiz oranlarının sabit tutulması yönünde oy kullanan İngiltere Merkez Bankası üyeleri, politikanın daha da sıkılaştırılması için baskı yapmak yerine, enflasyona karşı maddi ilerleme sağlanana kadar para politikasının "kısıtlayıcı" tutulması gerektiğini de vurguladı.
FED TUTUMUNDA KARARLI: FAİZLER İNMEYECEK
ABD Merkez Bankası Fed'in başkanı Jay Powell, faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutması gerektiğine dair tutum içinde bulunuyor.
Daha önce Fed'in başkan yardımcılığını yürüten ve şu anda Pimco'da tahvil yöneticisi görev yapan Richard Clarida, Powell'ın yaklaşımını merkez bankasının enflasyona karşı sigortalama "kararlılığını" yansıttığını söyledi.
Powell, Fed'in faiz oranlarını sabit tutma kararının, merkez bankasının sıkılaştırma programının sonuna ulaştığının bir sinyal olarak yorumlanmaması gerektiğini açıkça belirtti.
Amundi Enstitüsü başkanı Monica Defend şu uyarıda bulundu: "Fed çok fazla şey yaptı ve bu kadar gecikmeli sıkılaştırma eninde sonunda ekonomiye zarar verecek."
Faiz artışlarındaki duraklama, birçok bölgede enflasyonun keskin bir şekilde azalmasıyla ortaya çıktı. ABD'de fiyat artışının hızı, Haziran 2022'deki yüzde 9,1'lik zirveden geçen ay yüzde 3,7'ye düştü.
Bazı Baltık ve Doğu Avrupa ülkelerinde enflasyon zirveden yüzde 10 daha fazla düştü. Önümüzdeki hafta resmi verilerin, euro bölgesi enflasyonunun Eylül ayında iki yılın en düşük seviyesi yüzde 4,6'ya düşmesi bekleniyor.
Ekonomik performansın önemli bir ölçüsü olan Eylül ayı satın alma yöneticisi endeksleri İngiltere ve Euro Bölgesi'nde zayıflığa işaret ederken, ABD'de daha fazla yavaşlama kaydedildi.
patronlardunyasi.com