Küçük: Büyümenin yüksek çıkması çok olumlu bir gelişme
İSO Başkanı Tanıl Küçük, büyüme rakamlarının beklentilerden yüksek çıkmasının çok olumlu bir gelişme olduğunu, ancak bu büyümenin yüksek bir cari açıkla elde edildiğinin de unutulmaması gerektiğini bildirdi.
31.03.2006 15:49
ABONE OL
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan büyüme rakamlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, yüzde 7,6 ile 2005 yılında GSMH'de tahminlerin üzerinde bir büyüme gerçekleştiğini kaydetti.
Bu gelişmede, 2005'in 4. çeyreğindeki büyümenin beklenenin çok üzerinde çıkması ve daha önceki çeyreklere ait sonuçların da büyük ölçüde revize edilmesinin etkili olduğunu dile getiren Küçük, 2005'in ilk üç ayındaki yüzde 5,3'lük büyüme oranının yüzde 7,5'e, ikinci üç aydaki yüzde 3,4'ün yüzde 4,7'ye ve üçüncü çeyrekteki yüzde 7,3'lük artışın da yüzde 8'e çıkarıldığını aktardı.
Üçer aylık milli gelir tahminlerinde, daha önce verilen tahminlerin bu kadar büyük oranda revize edildiğinin ilk kez görüldüğünü dile getiren İSO Başkanı Küçük, 2005 yılı için programda yüzde 5 olarak öngörülen büyümenin yüzde 7,6 olarak gerçekleştiğini, bunun sürpriz bir gelişme olduğunu ve çok yüksek bir artış olduğunu belirtti.
2006 için öngörülen büyümenin yüzde 5 olduğunu, fakat son yıllarda gerçekleşen oranların, öngörülen oranların oldukça üzerinde çıktığı tespitini yapan Küçük, dolayısıyla, 2006 için bir şey söylemenin de güçleştiğini ifade etti.
'DAHA FAZLA YATIRIMA İHTİYAÇ VAR'
Ancak, 2005'teki yüzde 7,6'lık büyümeden sonra, 2006'da yüzde 5'lik bir büyüme elde etmenin oldukça zor olacağının söylenebileceğini belirten Küçük, şunları kaydetti:
'Büyümenin beklentilerden yüksek çıkması, elbette çok olumlu bir gelişmedir, ancak bu büyümenin yüksek bir cari açıkla elde edildiğini de unutmamak gerekiyor. Harcamalar yolundan sonuçlara baktığımız zaman, 2005 yılında dış kaynağın, yani mal ve hizmet ihracatı, eksi ithalat farkının 38,8 milyar YTL olduğunu görmekteyiz Bu da GSMH'nin yüzde 8'ine denk gelmektedir ve oldukça yüksek bir orandır.
Büyümeye rağmen, istihdamda bu oranda bir gelişme olmamasını, kriz sonrasında firmaların verimliliği yükselterek yeni işçi alımını ertelemelerine ve atıl kapasiteyi harekete geçirmelerine bağlayabiliriz.
Ayrıca, büyümenin bileşenlerine baktığımız zaman, ihracatın arttığı, ancak bu artışın ithalatın gerisinde kaldığı görülmektedir. İthalat arttığı zaman, kendi istihdamınızı değil, başkalarının istihdamını destekliyorsunuz demektir. Türkiye'nin nüfus artış hızı hala dünya ortalamasının üzerindedir ve yatırımlarımızdaki artış, her yıl çalışabilir nüfusa katılan, 15 ve üzeri yaştaki 1 milyon kişiye iş yaratmak için yeterli değildir. Türkiye'nin daha fazla yatırıma ihtiyacı vardır.'
Bu gelişmede, 2005'in 4. çeyreğindeki büyümenin beklenenin çok üzerinde çıkması ve daha önceki çeyreklere ait sonuçların da büyük ölçüde revize edilmesinin etkili olduğunu dile getiren Küçük, 2005'in ilk üç ayındaki yüzde 5,3'lük büyüme oranının yüzde 7,5'e, ikinci üç aydaki yüzde 3,4'ün yüzde 4,7'ye ve üçüncü çeyrekteki yüzde 7,3'lük artışın da yüzde 8'e çıkarıldığını aktardı.
Üçer aylık milli gelir tahminlerinde, daha önce verilen tahminlerin bu kadar büyük oranda revize edildiğinin ilk kez görüldüğünü dile getiren İSO Başkanı Küçük, 2005 yılı için programda yüzde 5 olarak öngörülen büyümenin yüzde 7,6 olarak gerçekleştiğini, bunun sürpriz bir gelişme olduğunu ve çok yüksek bir artış olduğunu belirtti.
2006 için öngörülen büyümenin yüzde 5 olduğunu, fakat son yıllarda gerçekleşen oranların, öngörülen oranların oldukça üzerinde çıktığı tespitini yapan Küçük, dolayısıyla, 2006 için bir şey söylemenin de güçleştiğini ifade etti.
'DAHA FAZLA YATIRIMA İHTİYAÇ VAR'
Ancak, 2005'teki yüzde 7,6'lık büyümeden sonra, 2006'da yüzde 5'lik bir büyüme elde etmenin oldukça zor olacağının söylenebileceğini belirten Küçük, şunları kaydetti:
'Büyümenin beklentilerden yüksek çıkması, elbette çok olumlu bir gelişmedir, ancak bu büyümenin yüksek bir cari açıkla elde edildiğini de unutmamak gerekiyor. Harcamalar yolundan sonuçlara baktığımız zaman, 2005 yılında dış kaynağın, yani mal ve hizmet ihracatı, eksi ithalat farkının 38,8 milyar YTL olduğunu görmekteyiz Bu da GSMH'nin yüzde 8'ine denk gelmektedir ve oldukça yüksek bir orandır.
Büyümeye rağmen, istihdamda bu oranda bir gelişme olmamasını, kriz sonrasında firmaların verimliliği yükselterek yeni işçi alımını ertelemelerine ve atıl kapasiteyi harekete geçirmelerine bağlayabiliriz.
Ayrıca, büyümenin bileşenlerine baktığımız zaman, ihracatın arttığı, ancak bu artışın ithalatın gerisinde kaldığı görülmektedir. İthalat arttığı zaman, kendi istihdamınızı değil, başkalarının istihdamını destekliyorsunuz demektir. Türkiye'nin nüfus artış hızı hala dünya ortalamasının üzerindedir ve yatırımlarımızdaki artış, her yıl çalışabilir nüfusa katılan, 15 ve üzeri yaştaki 1 milyon kişiye iş yaratmak için yeterli değildir. Türkiye'nin daha fazla yatırıma ihtiyacı vardır.'
