Kretschmer: Kaygılı gidiyor

Kretschmer: Kaygılı gidiyor

Ağustos sonunda Türkiye'den ayrılacak olan AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Kretschmer: "Erken seçim, cumhurbaşkanlığı ve ekonomideki sorunlar nedeniyle, kaygılı ayrılıyorum"

Kretschmer: Kaygılı gidiyor
16px
24px
07.06.2006 00:00
ABONE OLgoogle

AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Hansjörg Kretschmer, Türkiye'deki 4 yılının ardından ağustos sonunda Türkiye'den ayrılacak. Kretschmer, 4 yılda "muhteşem" bir değişim gerçekleştirdiğini vurguladığı Türkiye'den "son dönemde yoğunlaşan erken seçim, cumhurbaşkanlığı ve ekonomik göstergelerdeki oynamalar nedeniyle siyasi istikrar açısından kaygı duyarak ayrılacağını" açıkladı.
Kretschmer'in değerlendirmeleri şöyle:

4 yılda ne değişti?
2002 seçimlerinden birkaç ay önce Ankara'ya atandım. İdam cezası kalkalı iki gün olmuştu. Şimdi geriye bakınca, olağanüstü muhteşem değişiklikler olduğunu görüyorum. Bence en önemlisi Türkiye'de artık açık, ulaşılabilir ve tartışılabilir bir idarenin bulunmasıdır. Eskiden tartışılamayan tabulara dokunuldu. İnsan hakları ve temel özgürlüklerde çok ilerleme sağlandı. Örneğin gözaltılar ve tutukluların haklarında, avukata ulaşma, gözaltı öncesi ve sonrası sağlık muayenesi gibi çok önemli kazanımlar elde edildi. Kötü muamele ve işkencenin azalması da pozitif bir gelişme.

Bunlar AB sayesinde mi oldu?
Siyasetçiler bunun Türk halkı için yapıldığını söyleyeceklerdir. Haklılar. Ama ben ucunda AB ile yakınlaşma olmasa, bu kadar ilerlemenin mümkün olamayacağını düşünüyorum. Türkiye çok başarılı bir süreç geçirdi ve üyelik sürecini tamamlamak için bu dinamizmin korunması lazım.

Vicdani ret eleştirisi
Öne çıkan eksiklikler nelerdir?
Türkiye çok değişti, ama bu daha değişmeyecek anlamına gelmiyor. Temel dönüşüm sürecinin sonuna henüz gelmedik. Yargı reformu çok büyük öncelik. Özellikle ifade özgürlüğü alanında sorunlar yaşanıyor. Savcılarca açılan birçok dava sonradan beraatla sonuçlansa bile yılgınlığa neden olabiliyor. Din özgürlüğünde hemen hiçbir şey yapılmadı. Son 4 yılda en az ilerleme sağlanan alan bu. Tabii sivil-asker ilişkileri var.

İfade özgürlüğüyle TCK'nın 301. maddesini mi kastediyorsunuz?
Biz 301. maddenin değiştirilmesini istedik. Türk hükümeti ise uygulamanın beklenmesini tercih etti. Gerçekten de mahkemelerden birçok beraat çıkıyor. Ama yargılanma tehdidi ciddi bir yıldırma yöntemi. Belki 301. maddeyle doğrudan ilgili değil, ama vicdani reddi desteklediği için yargılanan Perihan Mağden'in durumu... Kendime soruyorum; bunun nesi yanlış? Türkiye'de vicdani ret diye bir hak olmasını düşünüyorsanız, bunu neden söyleyemiyorsunuz? Ve bu neden bir yargılanma gerekçesi oluyor? Avrupa bakış açısından kabul edilemez olan bunun gibi birçok konu var.

Avrupa'daki uygulama nasıl?
Avrupa Konseyi üyeleri arasında sadece iki ülke var vicdani ret hakkı verilmeyen. Biri Türkiye, diğeri Azerbaycan sanırım. AB'deki pratik ise çok açık. Tüm üyelerde bu hak var.

Türkiye'den hangi imajla ayrılıyorsunuz?
Çok kompleks bir konu. Kişisel olarak Türkiye'deki siyasi tartışmalardan biraz kaygılıyım. Erken seçim olacak mı, olmayacak mı? Kim yeni cumhurbaşkanı olacak? Şemdinli tartışmaları, şimdi de ekonomik göstergelerde gözlenen oynama ve TL'nin değerinin düşmesi. Kötümser gözükmek istemem, belki bunların hepsi bir arada idare edilebilir. Ama bu faktörler kaygılanmamı engellemiyor. Türkiye'de istikrarın ve siyasi reform sürecinin sürmesini en çok ben isterim. Bu açıdan TÜSİAD'ın erken seçim konusundaki spekülasyonlara son verilmesi talebini memnuniyetle karşıladım. En önemli konu siyasi istikrar. Siyasi istikrar sadece siyasi reform sürecinin devamı açısından değil, ekonomi açısından da önemli.

Erken seçim talebinin asıl gerekçesinin cumhurbaşkanlığı seçimi olduğu yorumları var.
Ben Türkiye'de yeni cumhurbaşkanı'nın kim olacağı tartışması

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde