Hong Kong'da Çin rejimini eleştiren yayınları ile bilinen Apple Daily'nin eski patronu Jimmy Lai, yargılandığı ulusal güvenlik davasında suçlu bulundu
Hong Kong’da demokrasi yanlısı yayınlarıyla tanınan Apple Daily'nin patronu Jimmy Lai, “yabancı güçlerle işbirliği” ve “isyankâr yayın” suçlamalarıyla görülen davada suçlu bulundu. Çin’in Hong Kong’a dayattığı Ulusal Güvenlik Yasası kapsamındaki en dikkat çekici davalardan biri olarak görülen karar, basın özgürlüğü ve siyasi haklar tartışmasını yeniden alevlendirdi.

2021'de polis baskınının ardından kapatılan Hong Kong merkezli Apple Daily gazetesinin kurucusu olan 78 yaşındaki Lai, 2020’den bu yana cezaevinde bulunuyor.
Lai, “yabancı güçlerle işbirliği” ve “isyankâr yayın” suçlamalarıyla görülen davada suçlu bulundu.
Savcılık, Lai’nin ABD başta olmak üzere yabancı ülkeleri Hong Kong ve Çin’e karşı yaptırım ve “düşmanca faaliyetler” uygulamaya teşvik eden iki ayrı komplonun “beyni” olduğunu öne sürdü. Ayrıca Apple Daily’de yayımlanan yazı ve programların, hükümete karşı “hoşnutsuzluğu körüklediği” iddia edildi.
Mahkeme heyeti adına konuşan Yargıç Esther Toh, Lai’nin uzun yıllardır Çin Halk Cumhuriyeti’ne karşı derin bir öfke ve husumet beslediğini savunarak, yazılarında bunun açıkça görüldüğünü söyledi. Toh, Lai’nin Ulusal Güvenlik Yasası’ndan çok önce ABD’nin Çin’e karşı hangi “baskı araçlarını” kullanabileceğini düşündüğünü de kayda geçirdi.

ÖMÜR BOYU HAPİSTE KALABİLİR
Karar duruşmasında açık yeşil hırka ve gri ceket giyen Lai, kollarını kavuşturmuş halde, tepkisiz bir şekilde hükmü dinledi. Konuşmayan Lai, ömür boyu hapis cezasına kadar varan bir yaptırımla karşı karşıya bulunuyor. Ceza daha sonra açıklanacak; Lai’nin temyiz hakkı var.
ABD VE AB'DEN DİPLOMATİK TEMSİLCİLER DAVAYI İZLEDİ
Duruşma günü mahkeme çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. ABD, Avrupa Birliği ve Fransa’dan diplomatik temsilciler davayı izleyenler arasındaydı. AB Hong Kong ve Makao Ofisi Başkan Yardımcısı Matthias Kaufmann, “Bu davalara yakından ilgi gösterdiğimizi göstermek için buradayız” dedi.
Salonda ayrıca Lai’nin eşi Teresa, oğlu Lai Shun-yan, Kardinal Joseph Zen ve eski milletvekili Emily Lau gibi Hong Kong’un demokrasi hareketinin önde gelen isimleri de yer aldı. Dava, Pekin ile Batılı ülkeler arasında yeni bir gerilim başlığına dönüşürken; ABD Başkanı Donald Trump’ın, ekim ayında Çin lideri Şi Cinping ile görüşmesinde Lai’nin serbest bırakılmasını gündeme getirdiği bildirildi. İngiltere ise, Britanya vatandaşı olan Lai’nin yargılanmasını defalarca “siyasi saikli” olarak nitelendirdi.
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) kararı “sahte bir mahkûmiyet” olarak tanımladı. CPJ Asya-Pasifik Direktörü Beh Lih Yi, kararın Hong Kong’un basın özgürlüğüne yönelik “açık bir saygısızlığı” ortaya koyduğunu söyledi.
Kendini bir dönem “doğuştan asi” olarak tanımlayan Lai, tekstil ve medya imparatorluğundan kazandığı servetiyle yıllarca Çin Komünist Partisi’ne meydan okuyan bir figür olarak öne çıktı. Pekin yönetimi ise Hong Kong’un “ulusal güvenliği koruma” çabalarına tam destek verdiğini açıkladı.

"HAYALİ ÖZGÜR VE DEMOKRATİK BİR ÇİN'Dİ"
Duruşma öncesinde konuşan eski bir Apple Daily çalışanı, Lai’nin “özgür ve demokratik bir Çin” hayali kurduğunu aktararak, “Ülkesini seviyordu, rejimi değil. Olan biten absürt” dedi. Cezaevinde ciddi kilo kaybı yaşadığı ve sağlık durumunun kötüleştiği belirtilen Lai’nin kızı Claire, babasının diyabet hastası olduğunu ve uzun tutukluluk süresinde ciddi fiziksel sorunlar yaşadığını açıkladı. Hong Kong hükümeti ise Lai’ye “yeterli ve kapsamlı” sağlık hizmeti verildiğini savundu.
Savcılık, Apple Daily’de yayımlanan 161 içerik ile Lai’nin yazı ve programlarını delil olarak sundu. Bu içerikler, kolonyal dönemden kalma yasalar uyarınca “isyankâr” kabul edildi. Lai ise savunmasında, hiçbir ülkenin dış politikasını etkilemeye çalışmadığını, gazetesinin Hong Kong halkının temel değerlerini —hukukun üstünlüğü, özgürlük, demokrasi ve ifade özgürlüğü— yansıttığını söyledi.
patronlardunyasi.com















