Dolar
42,2268
0,26%
Euro
48,953
0,36%
Sterlin
55,7048
0,39%
Bitcoin
4.305.961
1,26%
BİST-100
10.924,53
-1,34%
Gram Altın
5.432,356
0,78%
Gümüş
48,39
0,70%
Faiz
39,87
0,00%

Kolezyumun altında metro Kocaeli'nde çöken bina

Roma, iki bin yıllık Kolezyum’un altına metro inşa ediyor; bizde ise bir bina çökünce ilk suçlu yine metro oluyor. Tıpkı depremde olduğu gibi. Peki, gerçek böyle mi?

09.11.2025 06:10Güncelleme: 09.11.2025 06:10
Kolezyumun altında metro Kocaeli'nde çöken bina
16px
32px

Toygun ATİLLA

NEDEN METRO SUÇLANIYOR? 

Geçen hafta Kocaeli’nde çöken ve bir aileye mezar olan bina ile ilgili iki yazı yazdım. 

O yazılardan sonra bir mühendis arkadaşım aradı. “Bizde metro düşmanlığı mı var? Roma’da adamlar Kolezyum’un altına metro inşa ediyor, kimse ‘Kolezyum çöker mi?’ diye umursamıyor bile. Bizde ise bir bina çökünce hemen metro suçlanıyor” dedi. 

Telefonu kapadıktan sonra dostumun söylediklerinin peşine düştüm. Gerçekten dünyada metro inşaatları nasıl ilerliyor, biz neden hâlâ aynı tartışmaları yapıyoruz diye araştırdım.

Ortaya çıkan tablo, bence bir ülkenin bilime ve mühendisliğe bakışının röntgeniydi.

DÜNYA YERİN ALTINA YAŞAM KURDU

Dünyanın en gelişmiş şehirlerine bakın…New York’un, Londra’nın, Paris’in, Moskova’nın altı adeta bir örümcek ağı gibi. Yer altına kilometrelerce uzanan bir yaşam hattı var. 

Rakamlar ne söylüyor birlikte bakalım, 

Çin, toplam 10.000 kilometreden fazla metro hattıyla dünyada açık ara lider. Sadece Şanghay Metrosu, 830 kilometre uzunluğuyla dünyanın en büyük ağı. Londra, 1863’te açılan ilk metro hattına sahip. Bugün 436 kilometre uzunluğunda. Moskova Metrosu, 408 kilometre hat uzunluğuyla hem mühendislik hem estetik olarak örnek.Paris Metrosu, 220 kilometrelik hattında günde 5 milyon yolcu taşıyor.New York, 399 kilometrelik hat uzunluğuyla 5,5 milyon yolcuya ev sahipliği yapıyor.

TÜRKİYE SADECE ŞANGHAY’IN DÖRTTE BİRİ 

İstanbul ise 2025 itibarıyla 354 kilometre metro hattına sahip milyonlarca insanın yaşadığı bir şehir için hala yetersiz. 

Ankara, 63 km, İzmir, 33 km, Bursa, 40 km. Metro uzunluğu büyük şehirlerimizde bu durumda. 

Türkiye’nin toplam metro uzunluğu, sadece Şanghay’ın dörtte biri kadar. biz hâlâ “metro çöktü” tartışmasını yapıyoruz.

KOLEZYUMUN ALTINDAN GEÇEN METRO

Şimdi gelelim en çarpıcı örneğe; İtalya, Roma’nın kalbinde dev bir işe girişti. Metro C hattı, Kolezyum’un hemen altından, tarihi şehir merkezinin ortasından geçecek. Yaklaşık 3 milyar euro bütçeyle yürütülen proje, 2034’te tamamlanacak. Kazılar 85 metre derinliğe kadar inecek; her metrede yeni bir tarih katmanı çıkıyor.

Arkeologlar ve mühendisler aynı şantiyede çalışıyor. Hedef sadece bir ulaşım hattı yapmak değil; aynı zamanda yeraltında “yaşayan bir müze” oluşturmak.

İTALYA’DA DA TARTIŞILIYOR 

Gelin görün ki, bu proje de İtalya’da tartışılıyor. 

İtalya’daki tartışma nedenlerine baktığımızda ise başlıca şunları görüyoruz, 

Arkeolojik risk: Kazılarda her gün binlerce yıl öncesine ait kalıntılar bulunuyor. Bu da işi hem yavaşlatıyor hem pahalı hale getiriyor.

Mühendislik riski: 85 metre derinlik, karmaşık zemin ve su tabakası büyük teknik zorluklar yaratıyor.

Finansal risk: Bütçe şimdiden üç katına çıktı, bitiş tarihi 10 yıl ertelendi.

Toplumsal tartışma: Halk “tarihe zarar mı veriyoruz?” sorusunu soruyor.

Yani Roma’da da sorunlar var ancak dikkat edin, hiç kimse “metro yüzünden bina çöker” demiyor. Çünkü orada tartışma, bilimsel sınırlar içinde kalıyor.

Bizde ise tartışma, algı sınırlarını aşıp suçlu aramaya dönüşüyor.

DEPREM ÖLDÜRMEZ ÇÜRÜK BİNA ÖLDÜRÜR

Artık şunu kavramamız gerekiyor, “Deprem öldürmez, çürük bina öldürür. Metro çökertmez, yanlış zemine yapılan bina çöker."

Roma’da mühendisler, arkeologlar ve şehir plancıları “tarihi koruyarak metro yapmak mümkün mü?” sorusuna cevap arıyor. Bizde ise hâlâ “metro yüzünden bina çöktü” manşetleri atılıyor.

Oysa mesele metro değil,  mesele zemin etüdü, yapı denetimi, belediye izinleri, mühendislik kalitesi. Yani görünmeyen ama her şeyi belirleyen zincir.

ROMA 2 BİN YILLIK TARİHİN ALTINA İNDİ

Roma’da her metre kazı bilim insanlarının gözetiminde ilerliyor. Bizde ise her çökmede herkes elindeki taşı “suçluya” fırlatıyor.

Roma, iki bin yıllık tarihin altına iniyor. Biz ise otuz yıllık binalarımızı toprağın üstünde bile koruyamıyoruz.

Mesele bilime, denetime, mühendisliğe olan inanç. Mesele, her çökmede “kader” deyip geçmek değil, “neden?” diye sormak.

Çünkü bazı ülkelerde metro insanı gideceği yere taşır, bizde ise hâlâ suçu üstlenmek zorunda kalır.

patronlardunyasi.com