Kim bu hortumcular?
ERDOĞAN'DAN MEDYAYA: VAVEYLANIN ALTINDAKİ GERÇEK, HORTUMLARIN KESİLMESİ.

Partisinin Erzurum İl Kongresi'nde konuşan Başbakan Erdoğan, "Ama yazılı, ama görsel medya hiçbir zaman yaptıklarımızı anlatmıyor. Bugün 15'e yakın açılış yapacağız ama birkaç istisna dışında onların hiçbirinde görmeyeceksiniz. Çünkü onlarda bu heyecan yok." diye konuştu.
Göreve geldiklerinde kendilerine '3 y' belirlediklerini ifade eden Erdoğan, "Bunlar, yoksulluk, yolsuzluk ve yasakları önlemekti. Biz göreve geldiğimizde işe başlayarak tek tek hortumları kesmeye başladık. Vaveylanın (çığlık) altında yatan gerçek, hortumların kesilmesi. Bazıları acaba AK Parti'ye, yöneticilerine, yerel yöneticilerini nasıl iftira atabiliyorlar? Biz abdestimizden şüphe etmiyoruz ki namazımızından şüphe duyalım." şeklinde konuştu.
1988'den 2000'e kadar zorunla tasarruf adı altında para kesildiğini belirten Erdoğan, "Devlet, memuruna borçlu olamaz. Biz, 20 Haziran'da zorunlu tasarruf adı altında kesilen 14 katrilyonu ana parasıyla sahiplerine ödedik. 1988'den 2000'e kadar bu paralar kesildi. Peki gelen hükümetler niye ödemedi? Bunların içinde DYP'si, CHP'si, MHP'si, DSP'si, ANAP'ı vardı. Şimdi soruyorum, niye bu paraları ödemediler? Hani bunlar halkımızın yanındaydı, vatandaşın yanındaydılar? Bu millet icraat istiyor, icraat." dedi.
Konuşmasında daha sonra İmar Bankası olayına değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülkede zadeler ve zedeler vardır. Birisi saltanat sürüyor, birisi de sıkıntı çekiyor. Bankalar devletin güvencesinde. 8.5 katrilyon İmar Bankası mağdurlarının alacağı var. Bunların 7 katrilyonunu ödedik. Kalanını Ocak 2007'ye kadar ödeyeceğiz. Biz geldiğimizde Merkez Bankası'nın kasasında 26 milyar dolar var. Şimdi o kasada 60 milyar dolar bulunuyor. Yolsuzluk bunun neresinde?" diye sordu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal bir hukuk devleti olduğuna vurgu yapan Başbakan Erdoğan, "3 yıldır yurdun dört bir yanında ilköğretim öğrencileri sıralarında ücretsiz kitaplarını alıyor mu? Lise öğrencileri için de 'Kitaplarımızı alamayoruz, paramız yok.' dediler. Onun da kararını verdik. 2006- 2007 liselerde de yavrularımız kitaplarını sıralarının üzerinde bulacak. Muhalefet diyor ki, fakire veriyorsunuz ama zengine niye veriyorsunuz? AK Parti'nin felselesi, öğrencinin zengini olmaz. Haydi Kızlar Okula dedik. Fakirlik bahane değil. İlköğretimde erkek öğrenciye 18, kız öğrenciye ise 22 milyon vereceğiz dedik. 3 yıldır veriliyor. Lisede ise erkeğe 28, kıza 39 milyon ödüyoruz. Ama parayı kime veriyoruz biliyor musunuz? Çocuğa mı? Hayır. Babaya mı? Hayır. Anneye veriyoruz anneye. Niye anneye, babaya verip de duman olmasın diyoruz." diye konuştu.
Göreve geldiklerinde üniversitede okuyan gençlere 45 milyon burs verildiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Üniversite öğrencisi şimdi 130 milyon alıyor. Kredili Yurtlar Kurumu'nda kalıyorsanız sabah kahvaltısı ve akşam yemeği bedava. Bunu da ilave ederseniz 190 milyon ediyor. Bunu nasıl yaptık yolsuzlukla mücadele ile. Biz göreve geldiğimizde söz verdik, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeyecek ve yedirtmeyeceğiz diye." dedi.
'IMF'YE KARŞI ÇIKANLAR BİR ZAMANLAR IMF'DEN AKIL ALDILAR'
IMF ile işbirliği yapılmasına karşı çıkanları ana ve yavru muhalefet olarak nitelendiren Erdoğan, "Biz göreve geldiğimizde IMF'ye 23.4 milyar dolar borç vardı. Türkiye IMF'nin 29 kurucu ortağından birisidir. IMF'nin aleyhinde konuşanlar bir zamanlar masada oturup akıl IMF'den aldılar. Biz gelene kadar 23.4 milyar dolar borç yaptılar. Şimdi bu borç 11.5 milyar dolara düştü. Nereden nereye. Yaklaşık 12 milyar dolar da oraya ödedik. Bu da 18 katrilyon yapar. Böylece (kazancımız) 110 katrilyona çıktı. Hesap ortada. Halep ordaysa arşın Erzurum'da. Dürüst olsunlar samimi olsunl