Kat Mülkiyeti Yasa Tasarısı, Bakan Kurulu'nda
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu’nda, vatandaşın kat mülkiyeti konusunda yaşadığı bürokratik engellerin giderilmesine yönelik Kat Mülkiyeti Yasa Tasarısı ile Kamu denetçiliği Yasa Tasarısı’nın imzaya açıldığını bildirdi.
23.11.2005 23:33 •

16px
32px
Çiçek, Bakanlar Kurulu Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, devletten izin almış ancak çiftçi kayıt sistemine dahil olmamış çeltik üreticilerinin, üretimlerinin tamamının TMO tarafından satın alınabilmesine ilişkin kararın Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldığını bildirdi.
Kat Mülkiyeti Kanun Tasarısı üzerinde de durduklarını belirten Çiçek, tasarının Adalet Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından hazırlandığını söyledi.
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun ilk kez 1965 yılında çıkarıldığını kaydeden Çiçek, aradan geçen zaman içinde birden fazla parsel üzerinde birden çok yapılaşma olduğunu anlattı. Dolayısıyla, Kanun ile mevcut yapılaşma arasında boşluklar bulunduğunu kaydeden Çiçek, şunları söyledi:
"Bu boşluğun bir kısmı Yargıtay içtihadı ile doldurmuş olsa da pek çok hukuki sorun yaşanmaktadır.
Türkiye belli bölgelerinde deprem felaketini yaşadı. Bu felaketin kat mülkiyeti ile ortaya çıkardığı bir takım sıkıntılar var. Bu sorunlarla ilgili olarak da mevzuatta yeni düzenlemelerin yapılması gerekmekteydi.
Bütün bunları gözönüne alarak, en son ihtiyaçları da gözetmek suretiyle bir kat mülkiyeti yasası çıkarmak hasıl olmuştur." Türkiye’nin, bazı kurumları itibarıyla giderek elektronik sisteme girdiğini anlatan Çiçek, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün elektronik sisteme geçme çabasının söz konusu olduğuna dikkati çekerek, kurumların birbirine entegre olma çalışmasına imkan sağlayacak "ortak hükümlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Çiçek, şöyle devam etti:
"Bunlar da bu tasarıyla gerçekleşecek. Kat mülkiyeti ile ilgili birçok bürokratik engel var, birçok belge isteniyor. Artık bu belgelerin istenmesi veya eski usulle kayıtların yapılması, vatandaşı sıkıntıya sokuyordu. Bunları da ortadan kaldıracak yeni bir düzenlemeyi getirmiş oluyoruz.
Bugün geldiğimiz noktada vatandaşın kat mülkiyetinden doğan problemlerini hiç olmazsa öngörebildiğimiz önemli bir kısmını ortadan kaldırmış olacağız.
Birçok müteahhidimiz, arsa üzerine kat karşılığı inşaat yapabilmektedir. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımız da arsa alınır alınmaz ya da inşaat esnasında bu inşaatlardan daire satın almakta. İnşaat bitiyor, yapı kullanma izni alınıyor, fakat bir türlü kat mülkiyetine geçilmiyor. Kat mülkiyetine geçilmediği için adam dairede oturuyor, fakat elinde bir tapusu, bir belgesi yok. Bunun getirdiği pek çok hukuki sorun var, bundan doğan vergi kayıpları var.
Dolayısıyla getirdiğimiz kat mülkiyeti yasası ile hem geriye hem de ileriye dönük belli süreler ve uyulmaması halinde belli müeyyideler getirmek suretiyle ilelebet kat mülkiyetine geçişi sağlayacak düzenlemeyi getiriyoruz."
"RIZA ARANMAKSIZIN..."
Deprem nedeniyle bir kısım binaların yıkıldığını, halen de belli bölgelerde bu riskin bulunduğunu kaydeden Cemil Çiçek, bundan dolayı mevcut yapıların güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Eski sistemde genellikle kat maliklerinin tümünün rızasının alınmasıyla bir takım tadilatların yapıldığını belirten Çiçek, "Halbuki, kat maliklerinin tamamının rızası aramamız söz konusu olduğunda o zaman yapının tamamına tesir edebilecek bir kısım aksaklıkları, onarımları yapma imkanı yok. Bu türlü durumlarda eğer teknik zaruret varsa, bilirkişiler ya da mahkeme kararlarıyla maliklerin rızası aranmaksızın bunlara imkan veren düzenlemeyi de getirmiş oluyoruz"dedi.
Çok katlı binaların alt katlarında işyeri sahiplerinin, binanın kolonları ve kirişlerinde tasarrufa gidebildiklerini, böylece yapıyı tehlikeye soktuklarını ifade eden Çiçek, "Eski kanuna göre, bundan böyle tadilatların veya tahribatları yapanların mutlak suretle kat maliklerinin rızasını almak durumun olacaklar" diye konuştu.<
Kat Mülkiyeti Kanun Tasarısı üzerinde de durduklarını belirten Çiçek, tasarının Adalet Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından hazırlandığını söyledi.
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun ilk kez 1965 yılında çıkarıldığını kaydeden Çiçek, aradan geçen zaman içinde birden fazla parsel üzerinde birden çok yapılaşma olduğunu anlattı. Dolayısıyla, Kanun ile mevcut yapılaşma arasında boşluklar bulunduğunu kaydeden Çiçek, şunları söyledi:
"Bu boşluğun bir kısmı Yargıtay içtihadı ile doldurmuş olsa da pek çok hukuki sorun yaşanmaktadır.
Türkiye belli bölgelerinde deprem felaketini yaşadı. Bu felaketin kat mülkiyeti ile ortaya çıkardığı bir takım sıkıntılar var. Bu sorunlarla ilgili olarak da mevzuatta yeni düzenlemelerin yapılması gerekmekteydi.
Bütün bunları gözönüne alarak, en son ihtiyaçları da gözetmek suretiyle bir kat mülkiyeti yasası çıkarmak hasıl olmuştur." Türkiye’nin, bazı kurumları itibarıyla giderek elektronik sisteme girdiğini anlatan Çiçek, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün elektronik sisteme geçme çabasının söz konusu olduğuna dikkati çekerek, kurumların birbirine entegre olma çalışmasına imkan sağlayacak "ortak hükümlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Çiçek, şöyle devam etti:
"Bunlar da bu tasarıyla gerçekleşecek. Kat mülkiyeti ile ilgili birçok bürokratik engel var, birçok belge isteniyor. Artık bu belgelerin istenmesi veya eski usulle kayıtların yapılması, vatandaşı sıkıntıya sokuyordu. Bunları da ortadan kaldıracak yeni bir düzenlemeyi getirmiş oluyoruz.
Bugün geldiğimiz noktada vatandaşın kat mülkiyetinden doğan problemlerini hiç olmazsa öngörebildiğimiz önemli bir kısmını ortadan kaldırmış olacağız.
Birçok müteahhidimiz, arsa üzerine kat karşılığı inşaat yapabilmektedir. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımız da arsa alınır alınmaz ya da inşaat esnasında bu inşaatlardan daire satın almakta. İnşaat bitiyor, yapı kullanma izni alınıyor, fakat bir türlü kat mülkiyetine geçilmiyor. Kat mülkiyetine geçilmediği için adam dairede oturuyor, fakat elinde bir tapusu, bir belgesi yok. Bunun getirdiği pek çok hukuki sorun var, bundan doğan vergi kayıpları var.
Dolayısıyla getirdiğimiz kat mülkiyeti yasası ile hem geriye hem de ileriye dönük belli süreler ve uyulmaması halinde belli müeyyideler getirmek suretiyle ilelebet kat mülkiyetine geçişi sağlayacak düzenlemeyi getiriyoruz."
"RIZA ARANMAKSIZIN..."
Deprem nedeniyle bir kısım binaların yıkıldığını, halen de belli bölgelerde bu riskin bulunduğunu kaydeden Cemil Çiçek, bundan dolayı mevcut yapıların güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Eski sistemde genellikle kat maliklerinin tümünün rızasının alınmasıyla bir takım tadilatların yapıldığını belirten Çiçek, "Halbuki, kat maliklerinin tamamının rızası aramamız söz konusu olduğunda o zaman yapının tamamına tesir edebilecek bir kısım aksaklıkları, onarımları yapma imkanı yok. Bu türlü durumlarda eğer teknik zaruret varsa, bilirkişiler ya da mahkeme kararlarıyla maliklerin rızası aranmaksızın bunlara imkan veren düzenlemeyi de getirmiş oluyoruz"dedi.
Çok katlı binaların alt katlarında işyeri sahiplerinin, binanın kolonları ve kirişlerinde tasarrufa gidebildiklerini, böylece yapıyı tehlikeye soktuklarını ifade eden Çiçek, "Eski kanuna göre, bundan böyle tadilatların veya tahribatları yapanların mutlak suretle kat maliklerinin rızasını almak durumun olacaklar" diye konuştu.<