Kamu güvenliği ve maliye açısından verimlilik: Polis ve jandarma teşkilatlarının tek çatı altında birleştirilmesi gerekliliği
AB’de her yüz bin kişiye 341 kolluk görevlisi düşerken, bu rakam Türkiye’de 614. Kırsalda ise durum daha farklı: Burada her yüz bin kişi için 3684 Jandarma personeli görev yapıyor. İçişleri Bakanlığı stratejik aklı devreye sokarak, tıpa tıp aynı görevleri yapan bu her iki teşkilatı birleştirip, kamu güvenliği ve maliyesinde verimliliği sağlamak için bu fırsatı kaçırmamalı.

Feramuz ERDİN
Metropol kent İstanbul’da artık bazı büyük operasyonların Jandarma tarafından yapılıyor olması dikkatli gözlerden kaçmıyor. Cumhuriyet Başsavcılığı, her ikisi de bire bir aynı görevleri yapan teşkilatları gerektiğinde efektif olarak kullanırken, İçişleri Bakanlığı tıpa tıp aynı birimleri sahip olan her iki teşkilatı birleştirerek büyük bir verimlilik sağlama seçeneğini neden değerlendirmiyor? Kırsal bölgelerdeki asayiş hizmetlerini yerine getirmek üzere görevlendirilen Jandarma ile aynı hizmetleri kentlerde yerine getiren Emniyet’in tek çatı altında birleştirilerek Kamu Güvenliği alanında güçlü bir yapılanmaya gidilmesi günümüz suçlarıyla mücadelede kaçınılmaz hale gelmiştir. Motorlu araçlarla ülkenin her metrekaresine ulaşılabilen bir çağda, temeli 1840’lara dayanan polis ve jandarma ayrımını sürdürmeye çalışmanın kamu maliyesine olan yükü ortaya konmalıdır.
KOLLUK PERSONELİ SAYISINDA AB ORTALAMASININ ÜSTÜNDEYİZ
Türkiye’de Emniyet Hizmetleri Sınıfında kayıtlı yaklaşık 320 bin polis görev yaparken, muvazzaf ve sözleşmeli personel sayısını neredeyse yüzde 95’lere taşıyan Jandarma teşkilatının toplam personel sayısı ise yaklaşık 210 bindir. Buna, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda görev yapan yaklaşık 10 bin personel de eklendiğinde ülkemizde her 100 bin kişiye düşen ortalama genel kolluk sayısı 614’tür. 2020 – 2022 yılları arasında bu konudaki resmi AB ortalaması 341 kolluk görevlisi olarak kayıtlara geçmiştir. Ülke toplam nüfusunun yaklaşık 5,7 milyonluk kısmının kırsalda yaşadığı düşünüldüğünde ise bambaşka bir tablo ortaya çıkmaktadır. Toplamda 5.7 milyon nüfus için 210 bin personel görevlendirilmektedir. Bu durumda, kırsalda yaşayan her 100 bin kişi için görevlendirilen 3684 Jandarma personeli gibi bir durum mevcuttur. Tabii ki bu rakamları değerlendirirken yakın zamana kadar yapılan terörle mücadele görevinde her iki teşkilat bünyesinde de çok sayıda özel eğitilmiş personel istihdam edildiğini de aklımızın bir kenarında tutmak gerekir. Ancak bu fiili durumun, gelecekte suçla daha etkin mücadele etmek amacıyla daha verimli hale getirilmesi gerekliliğini de göz ardı edemeyiz.
HER BİRİMİN İKİZİ VAR
Teşkilatlanma, lojistik ve kadrolar incelendiğinde aslında aynı işi yapan iki farklı kurumun olduğu görülmektedir. İçişleri Bakanlığı’nın stratejik bir akılla ve mümkünse de uluslararası bir danışmanlık şirketi gözetiminde yeni bir verimlilik çalışması başlatmak ilk önceliği olmalıdır. Böylelikle genel kolluk olarak görev yapan her iki teşkilat da her anlamda birleştirilerek kamu güvenliği alanında yeni bir sinerji yaratılması mümkündür. Bu şekilde, geleceğimizde önemli bir sorun haline geleceği daha şimdiden belli olan organize ve siber suçlarla mücadeleye daha fazla odaklanma imkanı elde edilebilecektir.
patronlardunyasi.com