"Herkes taşın altına elini koyacak"

Başbakan Erdoğan resmi bir ziyaret için gideceği Hindistan'a hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda bir açıklama yaptı.

Esenboğa Havalimanı'nda yapacağı gezi ile ilgili bilgi veren Başbakan Erdoğan "Bu krizden tüm ülkeler nasibini az yada çok alacak. Hindistan'da aynı bu durumun içerisinde bizlerde aynen bu durumun içerisindeyiz. G-20 Zirvesinde de beraber olduk orda da aynı değerleri paylaştık.  

Bu ziyarette de her iki ülke neler yapabileceğimizin değerlendirmesini yapacağız. Son dönemde hindistan hızlı yükselme ve gelişme katetmiştir. Aramızda tarihi dostluk bağları bulunan Hindistanı diğer dallarda da ilişkilerimizin kuvvetlenmesi için çabalarımızı sürdüreceğiz. Bu yılın ilk dokuz ayında 2,5 milyar Dolar'a ulaşmış yol sonuna kadar 3,0 milyar doları bulacaktır ticaretimiz. Hedefimiz ilk aşamada ticaret hacmimizin 6 milyar Dolar seviyesine ulaşmasıdır. ikili konuların yanı sıra bölgesel meslelerin yanı sıra kapsamlı konularda da istişare etmeyi düşünüyoruz. Müşterek olarak nasıl adımlar hangi adımları atabiliriz bunları değerlendireceğiz. Ziyaret porgramım hakkında bilgi vermek istiyorum. Yarın Başlayacak programımda sabah Başbakanla başbaşa ve heyetle yapacağım görüşmelirimizin yanı sıra Hindistan Cumhurbaşkanı'nın yanı sıra Muhalefet partisiyle de görüşmelerimiz olacaktır."dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IMF ile görüşmelerin devam ettiğini belirterek, "Ben Amerika'daki görüşmelerden ümitli olduğumu söyleyebilirim. Şu anda arkadaşlarımız hızla bu süreci sürdürürken öyle zannediyorum ki dönene kadar belli bir mesafe alacaklar ve ondan sonra bir araya gelme tekrar şansı olacaktır. Neticeye varmış bir durum yok" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın gezisine Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan da katılıyor. Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan'nın da katıldığı geziye, bazı iş adamları ve gazetecilerden oluşan bir heyet de eşlik ediyor.

Erdoğan, Hindistan'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Küresel ekonomik krizin tüm ülkeleri olduğu gibi Türkiye ve Hindistan'ı da bir şekilde etkileyeceğini belirten Erdoğan, yapacağı ziyaretle iki ülkenin bu konuda neler yapabileceğinin değerlendirileceğini söyledi.

Erdoğan, Hindistan ile Türkiye arasında dış ticaret alanında son yıllarda çok ciddi bir artışın görüldüğünü belirterek, 2003 yılında 2003 yılında 795 milyon dolar, 2007 yılı sonu itibarıyla 2.6 milyar dolar ve 2008'in 9 ayında ise 2.5 milyar dolara ulaşan ticaret hacmini 2010 yılında 6 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı amaçladıklarını söyledi.

"BDDK BAŞKANININ AÇIKLAMASI ÖYLE DEĞİL"

Bir gazetecinin kredileri geri çağırmaları ve faiz oranlarıyla oynamaları gerekçesiyle bankaları ve finans sektörünü eleştirdiğini ve BDDK'nın bu konularda devreye girebileceğini söylediğini anımsatarak, "Ancak bugün BDDK Başkanı Meclis'te yaptığı konuşmada finans sektörünün olumlu bir duruş gösterdiğini ve performans gösterdiğini söyledi.

Bu konuda gözler BDDK'ya çevrilmişken BDDK'dan böyle bir açıklama gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine şöyle dedi:

"Metinleri tam almanız, tam incelemeniz lazım. Bir defa BDDK başkanımızın ifadesi böyle değil. BDDK Başkanımızın ifadesi "bankalarımız, finans sektörü 2001 krizindeki duruşlarına göre bugün daha olgun bir noktadadır." Bunu bizzat BDDK başkanından dinledim ve kendisinden bunu aldım. Sizin dediğiniz gibi olursa olay farklı olur. Kaldı ki "BDDK da tavır alacaktır" diye benim bir konuşmam yok. Tam aksine BDDK da bu süreci muhakkak değerlendirecektir dedim. Niçin? Çünkü denetim düzenleme tamamen BDDK'ya aittir."

FİNANS SEKTÖRÜNE: "BUGÜNÜN YARINI DA VAR"

Erdoğan, krizi atlatmak için hükümet olarak üzerlerine düşeni yaptıklarını dile getirerek süreci reel sektör ve finans sektörüyle birlikte yürüteceklerini söyledi. "Kimse ben taşın altına elimi koymuyorum diyemez" diye konuşan Erdoğan Türkiye'nin saygın reel sektör gruplarıyla görüşmelerinin olduğunu ve reel sektörün kredi geri çağırma noktasında şikayetleri bulunduğunu belirtti.

Başbakan Erdoğan, "Finans sektöründeki bankalar bunlara para satmak suretiyle çok ciddi imkanlar elde ettiler. Ama şimdi böyle dar zamanlarda kalkıp da kredi geri çağırmak gibi bir şey yaptıklarında haklı olarak onların farklı tepkileri var. Çünkü yanlarında bunca çalıştırdıkları insanlar var. Şu anda devlete yaptıkları yatırımlar var. bu yatırımlarda şu anda bizden önde gidiyorlar. Yani "önce devlet geçmişte olduğu gibi bize para versinler, biz iş yapalım' durumunda değiller. Onlar yatırım yapıyor, biz arkasından onlara ödeme yapıyoruz. Ve bundan dertliler. Biz de bunların şüphesiz ki takipçisi olacağız ve olmak durumundayız. Kimse darda sıkıntıda olan bir reel sektöre "bir tekme de ben vurayım' diyemez. Finans sektörü bu noktada çok daha dikkatli adım atması lazım. Çünkü bugünün yarını da var. Bunu kimsenin unutmaması lazım" dedi.

"IMF İLE GÖRÜŞMELERDEN ÜMİTLİYİM"

Erdoğan, IMF ile görüşmelerde son durumun ne olduğu alınacak kredinin miktarının ne olacağı konusunda sorulan bir soru üzerine de şöyle dedi:

"IMF ile görüşmeler devam ediyor. Şu anda bugün de yine bakanlıktan bazı bilgiler talep ettiler. Arkadaşlarımız da o bilgileri kendilerine geçecek. Bize verecekleri kredinin miktarı ne kadar olacağı hususu henüz yerli yerine oturmuş değil. Ama bizim kendilerine önerdiğimiz bazı teklifler var. Tabi bu tekliflerde aramızda yapılacak olan anlaşmanın içeriği neler olacak, bunlar hassasiyet arz ediyor. İnanıyorum ki onlar bizim bu hassasiyetlerimizi dikkate alacakları gibi bize de onların karşı önerileri olacaktır. Biz de onları değerlendireceğiz. Fakat ben Amerika'daki görüşmelerden ümitli olduğumu söyleyebilirim. Şu anda arkadaşlarımız hızla bu süreci sürdürürken öyle zannediyorum ki dönene kadar belli bir mesafe alacaklar ve ondan sonra bir araya gelme tekrar şansı olacaktır. Neticeye varmış bir durum yok."

"YETER Kİ İSTİSMAR OLMASIN"

Erdoğan, CHP'ye çarşaflı kişilerin kayıt yaptırması konusunda yorumunun sorulması üzerine, "Ben sadece bir cümle söyleyeceğim. Türkiye'de güzel gelişmeler oluyor. Temenni ederim ki bu süreç aynen bu şekilde döner. Fakat bir şey olmasın istiyorum: O da istismar" yorumunda bulundu.

Irak Devlet Bakanı Ekrem El Hekim ile görüştüğü anımsatılarak, "1 Ocak 2009'dan itibaren Irak hava sahası ABD'den merkezi hükümetin yönetime geçecek. Bu bizim hava harakatları açısından bir sorun olacak mı?" sorusunu şöyle yanıtladı:

" 1 Ocak'tan sonraki sürece yönelik bizim hava harekatımızla alakalı böyle bir taahhüdümüz, anlaşmamız filan yok. Ama merkezi hükümetle, Amerika ile üçlü olarak gayet güzel bir diyalog içinde bu süreç şu anda devam ediyor. Bundan sonra da aynen devam edecek. Burada herhangi bir sıkıntı söz konusu değil.

"GAYET İYİYİZ BİR SIKINTI YOK"

Erdoğan, 152 bin Amerikan askerinin tahliyesinin gündeme gelmesi durumunda İncirlik Üssünün ve limanların kullanımı konusunda bir talep olursa hükümetin tavrının ne olacağı sorusuna da, "Böyle bir şeyin uzaktan böyle bir görüntüsü dahi yok. Görüntüsü daha yok bir şey hakkında değerlendirme yapmamız yanlış olur. Böyle bir şey eğer olacak olursa onu o günün şartları altında değerlendirir kararımızı veririz" dedi.

Erdoğan, ekonominin iyi olmadığı şeklinde gazetelerde çıkan haberlerin ve yorumların anımsatılması üzerene de "Biz gayet iyiyiz. Herhangi bir sıkıntı yok" yanıtını verdi.