Hedef ve tahmin ayrı şeyler

Babacan, enflasyon hedefinde değişiklik olup olmayacağı sorusu üzerine, öncelikle hedef ile tahminin ayrı şeyler olduğunu söyledi. Hedefin, programı yaparken koydukları, ilan ettikleri ve ulaşmak için çalıştıkları rakam olduğunu kaydeden Babacan, şöyle konuştu: 'Hedeflerde herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Ama tahmin ayrı bir şey. Herkesin de kendine göre ayrı tahmini, ayrı projeksiyon yöntemi vardır. DPT'nin, Hazine'nin, Merkez Bankası'nın, Maliye Bakanlığı'nın ayrı tahmini olabilir. Ancak hedef apayrı. Eğer biz tahminler farklılaşıyor diye, ayda bir, 2 ayda bir hedefleri yerinden oynatmaya başlarsak, bunun sonunu getirmek mümkün olmaz. O zaman hedeflerin hiçbir güvenilirliği de kalmaz. Biz, hedefleri ısrarla, inatla yerlerinde tutup, bu hedeflerden uzaklaşmamak için, o hedeflere mümkün olan en yakın noktada dönemlerimizi kapatabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.' Daha önce de belirttiği gibi önümüzdeki ay, ondan sonraki ay belki iki haneli enflasyonların görülebileceğini anlatan Babacan, 'Yıl sonu için, (enflasyonda) daha önce açıkladığımız hedefin daha üstünde yılı kapatacağız, şu anda bizim tahminlerimiz öyle. Bakın hedef duruyor ama tahminimiz, hedefin üzerinde gerçekleşebilecek diyoruz' şeklin konuştu.

-FİYAT POLİTİKASI-

 Babacan, kamudaki fiyat politikasına dair bir soruyu yanıtlarken de, 2003-2006 döneminde, kamunun ürettiği ürünler ve hizmetler ile gelir politikasında hep enflasyon hedeflerine uyumlu şekilde hareket ettilerini belirtti. 2007 ve daha sonraki yıllarda da aynı hassasiyetin sürdürüleceğini kaydeden Babacan, şöyle devam etti: 'Türkiye'nin toplam kamu borç stokunun dinamikleri, bundan 3-4 sene öncesiyle mukayese edilemeyecek kadar iyileşmiş durumda. Zaten bizim son 3-4 yıldır uyguladığımız politikalar, özellikle bütçe disiplini ve özelleştirme uygulamaları, kamu kesimi borçlanma gereğini azaltmıştır. Bu borç dinamikleri açısından gerçekten çok önem taşımaktadır. Türkiye'nin kamu borç stokunun hızla bir sıkıntı alanı olmaktan uzaklaşmasını sağlamış bulunmaktayız. Zaten Türkiye, bu global hareketlilikte, ekonomisini korunaklı bir şekilde götürüyorsa, bunun arkasında şimdiye kadar uyguladığımız disiplinli politikaların, risklerden korunmaya yönelik atmış olduğumuz adımların çok büyük faydası var.'

 -FAİZ ARTIŞLARININ MALİYETİ-

 Babacan, faiz artışlarının bütçeye maliyetiyle ilgili soru üzerine, bu konuyu değerlendirirken, faizlerin yüzde 66 olduğu dönemden bugüne kadar sağlanan düşüş sonucu elde edilen avantajın bir kenara yazılması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin 3 yıl arka arkaya bütçesine koyduğu faiz ödeneğinden çok daha düşük bir faiz gideri bulunduğunu anlatan Babacan, 'Faizlerde şimdiye kadar sağlamış olduğumuz tasarruf çok çok büyük oranlardadır' dedi.

-STOPAJ DÜZENLEMESİ-

 Devlet Bakanı Babacan, stopaj düzenlemeleriyle ilgili değerlendirmesi sırasında da, yatırım araçlarında 1 Ocak'da 2006'da uygulamaya konulan stopaj düzenlemesini, 1 yıl önce duyurduklarını ve 'Bundan değişiklik olmaz' dediklerini hatırlattı. Verdikleri sözde durduklarını da kaydeden Babacan, 'Ama her uygulamada olduğu gibi kağıt üzerinde, teorik çalışmalar ayrı, fiilen uygulamaya başladıktan sonra karşı karşıya kalınan durum farklı. 6 ay az bir süreç değil. İyi bir test süreci geçirmiş olduk' diye konuştu. Atılan adımlar konusunda Şubat, Mart aylarında kendi aralarında değerlendirmeler yaptıklarını da anlatan Babacan, 'Defalarca uygulama ile ilgili gidişat nasıl, daha iyileştirmeler nerelerde, nasıl yapılabilir diye fikir egzersizi yapa yapa gelmiştik' açıklamasında bulundu. Yeni düzenlemede, mükimliğin esas alınacağına dikkati çeken Babacan,