Gaziantep'in CHP'li Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz ve 7 meclis üyesi 'Kirli düzene karşıyız' diyerek partilerinden istifa etti
Gaziantep, Şehitkamil Belediyesi'nin CHP'li Başkanı avukat Umut Yılmaz ve 7 meclis üyesinin istifası ile sarsıldı. “Belediyeyi soymak isteyenlerle mücadele ettik, yalnız bırakıldık” sözleriyle parti yönetimini hedef alan Başkan Yılmaz, “Milletin parasını kendi cebine indirmek isteyen çıkar grupları belediyeyi kuşattı” dedi.

Gaziantep Şehitkamil Belediye Başkanı Avukat Umut Yılmaz ve 7 meclis üyesi, "kirli düzene karşıyız" diyerek CHP'den istifa etti.
Gaziantep, Şehitkamil Belediyesi'nin CHP'li Başkanı avukat Umut Yılmaz ve 7 meclis üyesinin istifası ile sarsıldı.
“Belediyeyi soymak isteyenlerle mücadele ettik, yalnız bırakıldık” sözleriyle parti yönetimini hedef alan Başkan Yılmaz, “Milletin parasını kendi cebine indirmek isteyen çıkar grupları belediyeyi kuşattı” dedi.
Belediye başkan yardımcısına silahlı saldırı, mecliste fiziki şiddet, karalama kampanyaları ve sistematik itibarsızlaştırma girişimlerine de dikkat çeken Umut Yılmaz, CHP Gaziantep İl Başkanlığı ve Genel Merkez’i bu çarpık yapıya göz yummakla suçladı.
“Bu bir istifa değil, halkı soyup soğana çeviren çetelere karşı onurlu bir direniştir!”
“Makama değil, halkın duasına bağlıyız” diyen Umut Yılmaz, görev süresi boyunca şeffaf, dürüst ve halk odaklı hizmet verdiklerini vurgulayarak, “Bu düzenin parçası olmayacağım” dedi.
Bugün bir basın toplantısı düzenleyerek istifasını açıklayan Umut Yılmaz şunları söyledi:
"Saygıdeğer hemşehrilerim,
Değerli Şehitkamilliler, kıymetli Gaziantepliler,
Aziz milletimizin vicdan sahibi fertleri ve basınımızın kıymetli temsilcileri,
Sizleri en kalbi duygularımla, saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
Seçildiğim günden bu yana, bana emanet edilen görevi; halkımızın menfaatlerini gözeterek, adalet, liyakat ve şeffaflık ilkelerinden sapmadan, dürüst ve sorumlu bir yönetim anlayışıyla yerine getirmeye gayret ettim.
Ancak bugün gelinen noktada; şahsi ikbal peşinde koşanların, kirli rant düzeninin, iftira siyasetinin ve ahlak dışı kumpasların belediye yönetimini felç ettiğini üzülerek ifade etmek zorundayım.
Günden güne artan baskılar, tehditler, itibarsızlaştırma çabaları ve şehir yönetimini bir çıkar kapısı olarak gören anlayışla mücadele ederken yalnızca şahsıma değil, Gaziantep halkının iradesine de müdahale edilmiştir.
Belediye meclisinde halkın çıkarlarına aykırı kararlar almak için kurulan çıkar çeteleri, millete hizmeti engellemek amacıyla yaratılan yapay krizler ve bazı milletvekilleri ile meclis üyeleri eliyle yürütülen kumpaslar artık tahammül sınırlarını aşmıştır.
Bu yaşananlar sadece siyasi bir rekabet değil, aynı zamanda bir ahlaki ve vicdani çöküştür.
Belediyeyi halkın hizmeti için değil, kendi menfaatleri için kullanmak isteyenlere karşı bugüne kadar onurluca direndim. Ancak;
* Kendi partilim tarafından belediye başkan yardımcımın silahlı saldırıya uğraması,
* CHP’li bir meclis üyesi tarafından her meclis toplantısına şahıslar getirilmesi,
* Belediye başkanının dövdürülmeye çalışılması,
* Aynı meclis üyesi tarafından getirilen şahıslarla bir başka CHP’li meclis üyesinin meclis binasında darbedilmesi,
* Özel ofisimin basılması, evimin videosunun çekilerek AİLEME TEHDİT yöneltilmesi,
* Sosyal medyada gece gündüz hakaret, küfür ve iftira kampanyaları yürütülmesi,
* Meclis üyesinin kardeşi tarafından 24 kez CİMER’e şikâyet edilerek itibarsızlaştırma çabaları,
* Ve en acısı, CHP’li meclis üyelerinin kendi belediye başkanlarını savcılığa vermek için sıraya girmesi,…artık tahammül edilemez bir boyuta ulaşmıştır.
Tüm bu tabloya rağmen, Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep İl Başkanlığı, Genel Merkez ve parti yönetimi yaşananlara karşı sessiz kalmış; bu çarpık yapının ortadan kaldırılması adına en küçük bir adım dahi atmamış, beni yalnız bırakmıştır.
Halkın oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanına yönelik bu açık saldırılara sessiz kalmak, bu suçlara ortak olmak anlamına gelir.
Bugüne kadar her türlü çıkar ilişkisine, rant düzenine ve siyasi kumpasa göz yuman ya da doğrudan destek olan bir anlayışla artık yol yürümem mümkün değildir.
Şunu açıkça ifade etmek isterim:
Şehitkamil halkı, bizim hizmet anlayışımızda kırmızı çizgimizdir ve her tartışmanın, her hesaplaşmanın önündedir.
Hiçbir siyasi çıkar, bu halka hizmet etme sorumluluğumuzun önüne geçemez.
Hiçbir koltuk, halkın duasından, alın terinden, hayır duasından daha kıymetli değildir.
Bu karar; ani ya da duygusal bir tepki değil, uzun süredir devam eden bir sürecin sonunda yapılan, vicdani ve sağduyulu bir muhasebenin ürünüdür.
Aylardır şahsıma ve aileme yöneltilen sistematik saldırılar, itibarsızlaştırma çabaları ve karakter suikastları karşısında artık susmam mümkün değildir.
Benim için siyaset, halka hizmetin adıdır. Makam, mevki, koltuk; bu anlayışın ne ön koşuludur, ne de amacı.
Bu noktada kendime şu soruyu sordum:
“Babam olsa ne yapardı?”
Ben, Ahmet Yılmaz’ın oğluyum. Babam da bu ilçeye yıllarca belediye başkanı olarak hizmet etti. Halkın menfaatini her şeyin üzerinde tutan, dürüst, onurlu ve şeffaf bir belediyecilik anlayışının temsilcisiydi.
Eğer bugün yaşananları görseydi, bu yozlaşmış düzenin bir parçası olmayı asla kabul etmez, ilkeli ve dik duruşlu bir adımla benim yaptığımı yapardı.
Ben de onun bana miras bıraktığı değerlerden sapmadan, aynı onurlu kararlılıkla bu yapının içinde daha fazla yer almayacağımı kamuoyuna ilan ediyorum.
Yol yürüdüğüm meclis üyesi arkadaşlarımın hukukunu, kendi hukukumun önünde tutacağımı da bu vesileyle açık yüreklilikle beyan ediyorum.
Onların emeğini, vicdanını ve gayretini kişisel çıkarların gölgesinde ezdirmeyeceğim. Onların yanında durmak benim için siyasi değil, insani bir sorumluluktur.
Ayrıca hem benim hem de birlikte görev yaptığım yol arkadaşlarımın yüzü aktır, alnı açıktır.
Bugüne dek kamuoyunu soyut iddialarla meşgul eden, rant beklentisi içinde olan herkesi açıkça uyarıyorum:
Elinizde ne varsa adliyeye verin!
Çünkü bizim saklayacak hiçbir sözümüz, korkacak hiçbir geçmişimiz yoktur.
Milletin vicdanı, hakikati her zaman er ya da geç ortaya çıkarır.
Bu karar yalnızca bir partiden ayrılmak değildir.
Bu karar; bir duruşun, bir ahlakın, bir vicdanın ve bir halk sevdasının ilanıdır.
Bu karar; onurlu bir mücadelenin, inançla yürünmüş bir yolun ve samimi bir hizmet anlayışının dışa vurumudur.
Ve unutulmamalıdır ki:
Gücünü makamdan değil, halktan alan herkesin yolu daima aydınlıktır.
Bu vesile ile dün meclis üyesi arkadaşlarımla birlikte Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ettiğimizi kamuoyuna saygıyla duyururum.
patronlardunyasi.com