İran'da iş yapmak, deveyle hendek atlamaya benziyor

İran'da iş yapmak, deveyle hendek atlamaya benziyor

Geçen yıl, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın da bulunduğu bir heyetle Tahran'a gitmiştim. Atatürk Havalimanı işletmecisi TAV, Humeyni Havalimanı ihalesini kazanmış, resmi faaliyete başlamak için gün sayıyordu.

İran'da iş yapmak, deveyle hendek atlamaya benziyor
16px
24px
06.09.2005 00:00
ABONE OLgoogle

Geçen yıl, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın da bulunduğu bir heyetle Tahran'a gitmiştim. Atatürk Havalimanı işletmecisi TAV, Humeyni Havalimanı ihalesini kazanmış, resmi faaliyete başlamak için gün sayıyordu.

Ama TAV hiçbir zaman havalimanını işletemedi.

Nedeni yabancı sermaye düşmanlığı ve yabancıların İslam devrimi için tehlike oluşturması mı?

Sanmıyorum.
İran'da devlet mekanizması sandığımız gibi çalışmıyor. Kademeler arasındaki kopukluk inanılmaz boyutta. Bu kopukluk, verilen sözlerin yerine getirilmediği algılamasına yol açıyor. Ayrıca spekülasyonlara çok çabuk kapılıyorlar. TAV'ın İsrail ile ilişkili bir şirket olduğu yalanına bile inanmış ve günlerce Türk firması aleyhinde politik rüzgârlar estirilmişti.

***

Bir başka özellikleri de muhatabınız ister kamu kurumu, ister özel sektör olsun, inanılmaz pazarlık yapıyorlar. El sıkışıyorsunuz, ardından bir bahane bulup, yeniden pazarlık masasına oturtuyorlar. Bıkma, nefessiz kalma sınırına yaklaştığınızda ipi gevşetip, taviz verir gibi yapıyorlar. Ardından yeniden sıkmaya başlıyorlar. O nedenle İran'da uluslararası tahkim maddesine dayalı bir sözleşmeniz yoksa "verilen söz" pek bir anlam ifade etmiyor.

Sözün özü, Turkcell'in, İran'ın ilk özel GSM lisansını kazanan İ tanecil'deki pozisyonuna ilişkin basına yansıyan "Bu iş oldu" havasına aldırmayın. İran'ın ticari havasını kestirmek, imkânsız denecek kadar zordur.

TAV, milyonlarca dolar yatırdıktan sonra, İran'ı terk etmek zorunda kaldı. Peki paraları da orada mı bıraktılar? Elbette hayır. Götürdükleri makine parkını geri getirdiler. Diğer harcamalarını geri almak için pazarlık masasında enerji harcıyorlar. Halk arasındaki deyimle TAV "çırak" çıktı.

Türkiye'de milyarlarca dolar borç yapılandıran, yıllardır tartışma konusu olan Mehmet Emin Karamehmet'in, Türk basınına görünmezken İrancell ile ilgili Tahranda meslektaşlarımızın karşısına çıkması, Turkcell'in İran piyasasına verdiği önemi gösteriyor...

Haksız sayılmazlar. 70 milyon nüfus ve yaş ortalaması 24 (Türkiye'de 29 civarında.) Devlete ait bir cep telefon şebekesi var ve abone sayısı 5.5 milyon ile sınırlı. İletişim kalitesi ise düşük. Gözlemlerimize göre Tahran'da cep telefonuna sahip olmak için gelir düzeyinizin iyi olması gerekiyor. O günlerde bir SİM kartının değeri 800-900 dolarlara kadar tırmanmıştı. Kişi başına düşen milli gelirin 2 bin 100 dolar olması kimseyi yanıltmasın. Türkiye'deki gibi, güçlü bir kayıtdışı ekonomi var.

Coğrafya olarak Türkiye'nin 2 katı olmasına rağmen, nüfus belirli bölgeleri yığılmış durumda. Bu nedenle modern tekniklerle çalışan bir GSM şebekesinin kısa zaman içinde Türkiye gibi ülkelere göre daha düşük yatırımla, abone sayısını 5-6 milyonlara tırmandırması mümkün gözüküyor.

İran hükümeti, Turkcell'in (East Asian Consortium B.V) İrancell'deki payını yüzde 71'den yüzde 49'a çekmiş olmasına ve çoğunluk hissesini düşürmüş olmasına rağmen, Turkcell yönetiminin İran'daki yatırıma pozitif yaklaşımı sürüyor. İran yönetiminin de Turkcell'in elinden alınan yüzde 21 hisseyi devlet bankası Bank Melli'ye vermesi ve söz konusu hisseleri üç yıl içinde halka açma sözü vermiş olması da önemli bir gelişme.

***

Ancak asıl sancılı süreç şimdi başlıyor.

Ortaklık yapısı değiştiğinden, 21 Kasım'a kadar (lisans bedelinin yatır

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde