'Ekonomide abdest tazelemek lâzım'

'Ekonomide abdest tazelemek lâzım'

"AK Parti İktidarı'nın ekonomi politikası konusunda hüküm verebilmek için evvelâ, mevcut iktisadî gelişmelerdeki olumsuzlukların günlük yorumlarını bir tarafa bırakıp.."

'Ekonomide abdest tazelemek lâzım'
16px
24px
15.06.2006 11:04
ABONE OLgoogle

Hasan Celal Güzel'in yazsısı...

AK Parti İktidarı'nın ekonomi politikası konusunda hüküm verebilmek için evvelâ, mevcut iktisadî gelişmelerdeki olumsuzlukların günlük yorumlarını bir tarafa bırakıp objektif bir değerlendirme yapmak ve bardağın dolu tarafıyla boş tarafını bir arada görebilmek gerekir.

Bunun için, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 Kasımı'ndan günümüze kadar devam eden 3.5 yılda ekonomide meydana gelen değişmeleri ana hatlarıyla ele alırsak şu tabloyu görürüz:
Enflasyon oranı yüzde 50'lerden alınarak yüzde 10'ların altına, tek haneli rakamlara indirildi. Faiz oranı da yüzde 60'lardan yüzde 10'lar civarına düşürüldü. Büyüme hızında rekor seviyesinde oranlara ulaşıldı. Gene ihracatta süratli bir artış sağlanarak rekorlar kırıldı. YTL uygulaması başarıyla gerçekleştirilerek Türk Lirası'nın itibarı artırıldı ve 'dalgalı kur sistemi' piyasa ekonomisinin kaideleri çerçevesinde tatbik edildi. Ayrıca, son dönemde ilk olarak 'bütçe disiplini' sağlanabildi. Üstelik bütün bu müsbet gelişmeler, petrolün varil başına fiyatının 30 dolardan 70 dolara yükselmesine rağmen gerçekleştirildi.
Bardağın boş tarafına gelirsek; üretim ve yatırımların istenildiği kadar hızlandırılamadığını, buna bağlı olarak istihdam sorununun bütün ağırlığıyla devam ettiğini söyleyebiliriz. Çeşitli sebeplerle YTL aşırı değer kazanınca, başta tekstil olmak üzere önemli bazı ana sektörlerde ciddî problemler yaşanmış ve ihracat kadar ithalat da artış göstererek 'dış açık' oranının büyüdüğü görülmüştür. Özelleştirme ve yabancı sermayedeki artışlar müsbet karşılanmakla beraber, bu hareketlerin parasal düzeyde kaldığı, yeni yatırımlara ve üretime dönüşmediği müşahade edilmiştir. IMF politikaları neticesinde uzayan 'kemer sıkma' süreci de piyasalarda durgunluğa ve şikâyetlere sebep olmuştur. Ayrıca, bölgesel ve mahallî teşvik uygulamaları neticesiz kalmıştır.

Son bir aylık dönemde ekonomiyi sarsan malî dalgalanmaların gerisinde, bir taraftan dış ekonomik gelişmeler, bir taraftan da içerdeki siyasî provokasyonların rolü bulunmaktadır. Sonuç olarak, enflasyon oranında 1 puan civarında yükselme kaydedilmiş ve faiz oranları da yüzde 20'ye doğru artış göstermiştir. Aslında, dolar için 1.6-1.7 YTL ve avro için de 2.0-2.1 mertebesinde yeni bir denge, para piyasalarını istikrara kavuşturabilecektir.
Lâkin, bizce vakit kaybetmeden ekonomide 'abdest tazelemek' lâzımdır. Bunun için de muhalif, muvafık herkesin 'slogancı ekonomi'den sıyrılarak ekonomiyi tarafsız bir bilim ve teknik süzgecinden geçirmesi gerekir.
Önce şurasını artık anlamalıyız ki, IMF, ihtiyaç duyan ülkelere belli bir faiz karşılığında kredi veren, bu maksatla 'yapısal uyum' (stand-by) anlaşmaları yapan ve sözkonusu ülkeden de 'kemer sıkma' politikaları uygulamasını isteyen uluslararası bir kuruluştur. Esasen ekonomik ve malî kriz dönemlerinde, en tesirli iktisadî politikalar 'moneter' (parasal) politikalardır. Çünkü kısa vadede, toplam talep-toplam arz dengesini sağlayabilmek için, 'talep enflasyonu' şeklinde ortaya çıkan arızanın giderilmesinin kestirme yolu, para ve faiz politikalarıyla talebi baskılamaktır.
Ancak bu politika, yıllara uzanan bir vadede geçerli değildir. Geçmişte de merhum Özal, moneterist politikanın enflasyonu halletmeye yetmeyeceğini geç anlamıştır. M. Friedman'ın 'Şikago Oğlanları'nın (Chicago Boys) enflasyon denkleminin yalnızca talep tarafını kısa vadede etkileyeceği, en fazla bir yıllık bir vadeden sonra arz artışı sağlanamayınca, sıkıntılara ve 'maliyet enflasyonu'na maruz kalınacağı görülememiştir. Beni 'Keynesci' olmakla itham eden Özal, Şubat 1988'de yeni iktisat politikasıyla dengeyi kurmaya çalıştıysa da, kısa vadede üretim artırılamayacağı için ithalat musluklarını açmak zorunda kalmıştır.

Hükûmet, bir yandan para politikasını uygularken diğer yandan yatırıml

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde