Denizbank'ın satışı hazirana kaldı

Zorlu Grubu'nun patronu Ahmet Nazif Zorlu, "satıldı - satılacak" iddialarıyla her gün gündeme gelen Denizbank için hala tam kararını veremedi. Bankanın yüzde 46'sını Fransız - Belçika sermayeli Dexia'ya "prensipte" satıldığı iddialarına karşılık, "Hayır" diyen Zorlu, kendisiyle görüşmemizde satış işinin Haziran içinde netleşeceğini söyledi.

Denizbank'ı, 1997'de özelleştirmeden alan Zorlu, 9 yılda 5 milyar dolarlık aktif varlıkla bankasını, özel sektör bankaları arasında 8'inciliğe taşırken, bu yılın Şubat ayında verilen satış kararında şu anda gelinen aşamayı şöyle anlattı: "Henüz satış gibi bir durum yok. Acele etmiyoruz. Sat - kurtul gibi bir derdimiz de yok. Aralarında Dexia'nın da bulunduğu 4 banka ile görüşmeler bitmedi. Haziran ayında son durum netleşir."

ÇOĞUNLUK TARTIŞMASI

Zorlu'nun satış için sözünü ettiği 4 banka içinde Dexia dışında İtalyan İntesa, Fransız Societe Generale, İngiliz Standard Chartered'in adları geçiyor. Kulislerde dolaşan iddialara göre Denizbank yönetimi, geçen perşembe akşam üzeri piyasalar kapandıktan sonra bankanın bazı üst kademe personeline, Dexia ile prensipte anlaşıldığına dair bilgiler verdi. Ve iştirakleriyle birlikte bankanın değeri 3.1 milyar dolar olarak belirlendi.

Bu değerin yüzde 46'lık bölümünün satışı için de Dexia ile son aşamaya gelindiği kaydedildi. Yüzde 25'i halka açık olan bankanın yüzde 46'sının satışı durumunda ise Zorlu Holding'in payının yüzde 29'a ineceği ve yönetimi de partnerine bırakacağı iddiaları ortaya çıktı.

Tüm bunları hatırlattığımız Ahmet Nazif Zorlu, "Bu kadar kesin nasıl konuşuluyor. Böyle bir satış yok. Dediğim gibi, öteki bankalarla da görüşmeler tamamlandıktan sonra ancak Haziran ayında kesin açıklama yapılacak" dedi.

Dikkatli olun

Güncel gelişmeleri de konuştuğumuz Zorlu, Danıştay'a yapılan saldırının ardından oluşan tepkiler için herkese "Dikkatli olun" uyarısı yaptı. "Biz işadamları 2001'i hiç unutmuyoruz. Krizlerin ardından bugünlere gelmek için hepimiz çok zorlandık. Dünyada son 3 yılda hızla kalkınan bir ülke olduk" diyen Zorlu, yaşanan kutuplaşmanın önlenmesi için herkesin kendisini sorgulaması gerektiğini savundu ve şöyle konuştu: "Ne yaptık, ne yapmadık, bunu siyasiler de oturup düşünmeli ve akl-ı selimin hakim olması için hatalara düşülmemeli. Türkiye, laik bir ülkedir. Üzücü olaylar olmaması için hepimiz dikkatli olmalıyız."

Perihan Çakıroğlu/Bugün