Canevi: AB süreci yabancı bankaların cesaretini kıracak
TEB Yönetim Kurulu Başkanı Canevi, 3 Ekim müzakere sürecinin, Türkiye'yi izleyip bugüne kadar gelemeyen bankalara cesaret vereceğini belirterek, "Sistem, sürdürülebilir bir büyüme rayına girmek üzere" dedi

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, "3 Ekim müzakere süreci, Türkiye'ye sıcak bakan bankalar ile bugüne kadar gelmeye cesaret edemeyen bankalara cesaret verecektir" dedi. Canevi, Türkiye'nin büyümesi paralelinde bankacılık sektörünün de büyüyeceğine işaret ederek, sektörün toplam bilanço rakamlarının hâlâ gayri safi milli hasılanın (GSMH) bir yüzdesi konumunda bulunduğunu anlattı. Türkiye'nin en yakın rakiplerinde bunun GSMH'nin birkaç misli olduğunu belirten Canevi, şunları söyledi:
"Dolayısıyla Türkiye'de hâlâ bankacılık sistemi görece olarak küçük. Bunun büyümesini öngörüyoruz. Bu büyürken de rekabet fevkalade ciddi hale gelecek. Çok küçük bankaların yaşama şansı biraz zorlaşacak ve onlar kendi aralarında belki birleşmeye, evlenmeye çalışacaklar. Orta boylar 'Daha hızlı nasıl büyüyebiliriz?' arayışı içine girecekler... O yüzden büyüklük ve ölçek, önemli bir strateji haline gelecek."
2006 yılında birkaç yabancı daha gelir
3 Ekim'de AB ile müzakere sürecinin başlamasının bankacılık sektörüne etkisini görmek için biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu belirten Canevi, "Bankacılık sektörü birinci kuşak konsolidasyonu tamamlamak üzere. 2006 yılında bu sektöre yeni bir bakış açısıyla birkaç yabancının daha ilgi duyacağını tahmin ediyorum" diye konuştu. Canevi, sektörde evlilikler ve büyüklüklerin henüz oturmadığını dile getirerek, şöyle dedi: "Hâlâ küçük-orta boylar var, büyükler tam yerini alamadı. 2006'nın birinci yansından itibaren sektörde evlilikler hem yerli bankalar arasında olabilir hem de yabancı bir iki tane daha Türkiye'ye rakip gelebilir. 3 Ekim müzakere süreci bu olayları hızlandıracak, Türkiye'ye sıcak bakan bankalar ile bugüne kadar cesaret edemeyenlere cesaret verecektir."
Mortgage sisteminin, kanunun çıkmasıyla birlikte, Türk bankacılık sistemine yeni bir boyut getireceğini belirten Canevi, mortgage kredisi sayesinde Türkiye'de bundan sonra itici sektörün inşaat olacağım vurguladı. Canevi, "Ayrıca konut sektörünün yan sektörlere, 45-50 sektöre, çok büyük bir katkısı oluyor. Bugüne kadar ihracat bizim dinamomuz olmuştu. Şimdi ihracatla birlikte yeni bir sektör doğuyor" dedi.
'2006'da uluslararası notumuz yükselir'
3 Ekim'in en önemli faydasının, Türkiye'nin 2006 yılında uluslararası notunun yükselme beklentisi olduğunu kaydeden Canevi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye hâlâ yatırım yapılabilir ülke notunda değil. Eğer 2006'nın sonuna doğru bu notu alabilirsek, Türkiye hem yabancı sermaye açısından daha cazip hem de reel faizlerin, devletin borçlanma faizlerinin düşmesiyle çok daha ucuz kredi alınabilir ve verilebilir bir ülke haline gelecek. Bu da bizim büyümemizi hızlandıracak ve yüzde 6-7 büyüme böyle sürdürülecek."
"Gideceğiniz yeri, hedefinizi 15-20 sene bile olsa bildiğiniz için ve orada daha huzura kavuşacağınızı bildiğiniz için, yoldaki sıkıntılara razı olacaksınız ve kimse heyecanlanmayacak" diyen Canevi, şöyle konuştu:
"Ufak tefek spekülatif şeyler olabilir; borsada, kurda, dolarda olabilir. Bizim dışımızda çok büyük dalgalanmalar olmazsa, mesela petrol fiyatları 150 dolara çıkmazsa, ABD ile Avrupa ya da Çin arasında ciddi bir ihtilaf olup da ABD Doları çok yükselmez ya da çok düşmezse gibi... Ama bunların yaşanmayacağını varsayarsak, sistem, kendi kendine istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme rayına girmek üzeredir ve bunun kıymetini bilmemiz lazım."