Bu sektörde patlama yaşandı: Dert dinleyip 10 Bin TL kazanıyorlar

Bu sektörde patlama yaşandı: Dert dinleyip 10 Bin TL kazanıyorlar

Psikolojik danışmanlık merkezi sayısında patlama yaşandı. Adını duyurup markalaşan psikologlar ayda 10 bin TL’den fazla kazanıyor…

Bu sektörde patlama yaşandı: Dert dinleyip 10 Bin TL kazanıyorlar
16px
24px
29.08.2014 15:34
ABONE OLgoogle
Ezgi Güler'in haberi

Modernleşme ve kentleşme insanların profesyonel psikolojik destek ihtiyacını artırdı. Buna bağlı olarak psikolojik danışmanlık merkezi sayısında patlama yaşandı. Adını duyurup markalaşan psikologlar ayda 10 bin TL’den fazla kazanıyor…

SAĞLIK Bakanlığı’nın son verilerine göre, son dört yılda Türkiye’de psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle doktora başvuran kişi sayısı üç kat artarak 3 milyondan 9 milyona çıktı. Ancak psikolojik şikayetlerle doktora başvuran kişi sayısında patlama olmasına rağmen antidepresan ve benzeri nitelikteki ilaçların tüketim miktarında son dört yılda ciddi bir artış olmadı.

İstanbul’da 2009 yılında 6 milyon 523 bin 5 kutu antidepresan benzeri ilaç satılırken, 2013 yılında bu rakam 6 milyon 736 bin 378’e çıktı. Bu durum, ilaç kullanmadan psikolojik destek alma tercihinin arttığını gösteriyor. İlaçsız bir yöntem olarak psikoloğa başvuranların sayısı artarken, buna bağlı olarak psikoloji merkezlerinin sayısında da ciddi bir artış yaşanıyor. Öyle ki, eskiden psikoloji merkezleri belli başlı yerlerde konumlanırken artık bu merkezlere mahalle aralarında bile rastlar olduk.

DENETLEYEN BİR MEKANİZMA YOK

Türkiye’de faaliyet gösteren psikoloji merkezlerinin sayısına ilişkin elimizde net bir veri yok. Bunun en önemli sebebi ise bu merkezleri denetleyen herhangi bir mekanizmanın olmaması. Uzmanlardan aldığımız bilgilere göre, bağımsız çalışan psikologlar ve psikolojik danışmanlar, faaliyetlerini danışmanlık hizmeti kapsamında ticaret odalarına bağlı olarak yürütüyor. Tıp merkezlerinde veya psikiyatri kliniklerinde verilen hizmetler, Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenirken, psikologları denetleyen bir mekanizma yok.

KiM Psikoloji Kariyer İstihdam Merkezi’nden Psikolojik Danışman Dr. Ömer Akgül bu noktada şunları söylüyor: “Ruh sağlığı hizmeti sunan branşları temsil eden dernekler birbirleriyle anlaşamadıkları için maalesef mesleğimiz odalaşamadı. Meslek odasının ve yasasının olmaması nedeniyle mesleki faaliyetlerin, meslektaşların ve merkezlerin denetimi maalesef yapılamıyor” diyor.

ÜNİVERSİTE MEZUNU OLMAK YETMİYOR

Türk Psikologlar Derneği Başkanı Gökhan Malkoç ise, dünyada psikolojik danışmanlık merkezlerinin açılışının belli bir lisanslamaya dayalı olduğunu, ancak Türkiye’de bu alanda ehliyeti olan ya da olmayan herkesin, bazen ilgili kitapları okuyarak bazen internet üzerinden yüzeysel bir eğitim alarak kendisini uzman olarak tanımlayıp bu merkezleri kolaylıkla açabildiğini söylüyor. Malkoç’a göre, böylesi bir merkezde hizmet verebilmek için üniversitelerin dört yıllık psikoloji bölümlerinden mezun olmak yeterli değil.

“Psikoloji mezunu olan kişi, bir takım beceriler kazanır, ancak terapi yapamaz. Çünkü bu uzmanlık gerektiren bir iştir. Terapi, psikoterapi nasıl yapılır, kim yapar, bunlar okullarda öğretilmez. Okullarda psikoloji bilimi öğretilir. Terapi üzerine ayrıca eğitim almak gerekir. Terapinin uygulama ve değerlendirme süreçleriyle ilgili belli başlı ekollerin izinden giden ekstra eğitimler alınmalı” diyen Malkoç, Türkiye’de açılmış psikolojik danışmanlık merkezlerinin büyük bir kısmının, bilgi ve becerisi olmayan kişiler tarafından açıldığını söylüyor ve ekliyor: “Ülkemizde durum çok kaotik. Merdiven altı merkezlerde psikolojik danışmanlık hizmetleri veriliyor. Oysabağımsız bir meslek yasası olursa psikolojik danışmanlık merkezlerinin de denetimi yapılır ve ihtiyaç sahipleri denetlenen uzmanlardan bu hizmeti alır.” 

“BAZI DEĞERLER YOK OLDU”

Psikolojik danışmanlık merkezleriyle ilgili durum karmaşık, ancak bir gerçek var ki o da bu merkezlerin sayısının giderek artması. “Günümüzde yoğun iş stresi, ekonomik zorluklar ve politik yorgunluklardan bunalan insanımız bir çıkış yolu bulma arayışında” diyen Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a göre, insanların tembelleşmesi, lüks ve eğlencenin yüceltilmesi, görev ve sorumluluk duygusunda azalması, israfın, aç gözlülük ve doyumsuzluğun yaygınlaşması, sosyal ilişkilerde saygının ve empatinin değerini yitirmesi, bencilliğin teşvik edilmesi sonucu toplumda bazı değerler geriledi. Sevgi, saygı, güven, merhamet ve sorumluluk değerleri zarar gördü. Bu gelişmelerin sonucunda psikoloji hizmetine duyulan ihtiyaç arttı ve buna bağlı olarak bu desteği veren merkez sayısında da artış yaşandı. 

FARKINDALIK ARTTI

Bu merkezlere ilişkin “İhtiyaç var ki bu sayı artıyor” diyen uzmanlar, son yıllarda Türk insanın bu konuda bilinçlenmesine bağlı olarak da psikolojik destek ihtiyacının arttığını söylüyorlar. Psikolojik Danışman Dr. Ömer Akgül, son yıllarda insan psikolojisine dair yayınların daha fazla ulaşılabilir olması, psikoloji ile ilgili farkındalığın artması, depresyonun tedavi edilebilir olduğu ile ilgili kanaatin yaygınlaşması gibi etkenlerin bu artışta etkili olduğunu söylüyor.

Son yıllarda prestijli bir bölüm haline dönüşen psikolojinin de öğrenciler tarafından daha fazla tercih edilmesi piyasadaki psikolog sayısını arttırdı. Psikologların bir kısmı birleşerek kendi ofislerini açtı. Bir diğer sebep ise psikolojik destek hizmetleri sonrasında yaşanan memnuniyetin tavsiyeye dönüşmesi oldu. Akgül’e göre, bir diğer önemli etken de modernleşme. Modernleşmeyle birlikte kendine yabancılaşan, hayatı anlamlandırma konusunda sorun yaşayan, sosyal olarak yalnızlaşan bireylerin artması kendilerini anlatabilecekleri uzman arayışlarında etkili oldu.

GİTMEDEN ÖNCE DETAYLI ARAŞTIRIN

Artık psikolojik destek satın alınabilir bir hizmet haline geldi. Peki piyasada seans ücretleri ne durumda? Genelde 50 dakika süren seansların ücretleri, uzman psikologun markalaşmasına, merkezin nerede olduğuna ve rahatsızlığın çözülme sürecine göre değişiyor. Bu noktada net bir rakam vermek zor.

Genel olarak seans ücretleri 200-450 TL arasında değişiklik gösterdiğini belirten Sağduyu Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Lerna Mezirciyan Çankırı, bu ücretlerin yetişkin ve çocuk ayrımında da farklılaştığını söylüyor ve ekliyor: “Burada asıl odaklanılması gereken şey, seçilen kurumun ve kişinin sunduğu hizmetin kalitesidir. Her alanda olduğu gibi bu meslekte de ticari kaygılarla açılan etik olmayan çalışma ortamları söz konusu olabiliyor. Bu nedenle gidilecek uzman ve kurum seçilmeden önce muhakkak detaylı bir araştırma yapılması gerekiyor.”

Psikolojik tedavide seans ücreti, içeriğe göre değişiklik göstermiyor. Ancak kullanılan teknik ve materyal bazlı farklılıklar, bazen farklı ücretlendirmelere yol açabiliyor. Örneğin hipnoz, uygulanması uygun görülen testler gibi…

KAZANÇLARI 10 BİN TL’Yİ BULUYOR

Peki bir psikologun aylık kazancı ne? Psikologların çalışma alanları çok geniş olduğu için aynı şekilde ücret yelpazeleri de oldukça geniş bir çerçeveyi kaplıyor. Rehabilitasyon merkezlerinden şirketlerin insan kaynakları departmanlarına, devlet hastanelerinden özel kuruluşlara kadar farklı pozisyonlarda psikolog bulmak mümkün. Ayrıca psikoloğun bir yerde maaşlı çalışıyor olması veya kendi yerini açmış olması da kazancı etkileyen ayrı bir etmen.

“Kendi ofisinde çalışan bir psikoloğun danışan ağının yoğunluğu da gelirine birincil yansıyan değişken olacaktır” diyen Lerna Mezirciyan Çankırı, genel bir değerlendirme yaparak bir psikoloğun aylık kazancının bin 500 ile 10 bin TL civarında değiştiğini söylüyor. 

“Bağımsız meslek yasası şart”
Prof. Dr. Gökhan MALKOÇ / Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı 

ABD’de psikologluk bağımsız bir meslek alanı ancak Türkiye’de değil. ABD’de uzman psikolog olabilmek için Psikologlar Birliği’nden, bir takım gerekli becerileri karşılamak üzere uzmanlığınızı onaylayan bir ehliyet almanız gerekir. Yani sadece üniversite mezunu olmak yeterli değildir. Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığı, yaklaşık üç yıl önce psikolojik danışmanlık ve rehberlik mezunları ve psikoloji mezunlarının, klinik psikolojide yüksek lisans yaptıkları takdirde klinik psikolog olabileceğini onaylayan bir yasa çıkardı. Bu yeterli değil. Türkiye’de acilen bu konuda bağımsız bir meslek yasasının oluşturulması ve bu yasa gereğince denetimlerin gelişmiş ülkelerde olduğu gibi meslek kuruluşları tarafından yapılması gerekiyor.

“Modernite ruhsal destek ihtiyacını arttırdı” 
Prof. Dr. Çiğdem KAĞITÇIBAŞI / Koç Üniversitesi Psikoloji Departmanı Bölüm Başkanı 

Son yıllarda eğitimin artmasıyla birlikte insanlar psikolojik desteği satın alabilir hale geldi. Bunun önemini de kavramaya başladılar. Medyanın da etkisiyle psikolojik rahatsızlıklar hakkında daha çok bilgi sahibi oluyorlar. İnsanlar sıkıntılarını artık yakınlarıyla değil, profesyonel bir uzmanla paylaşıyorlar. Bu, bir ölçüde toplumun ve yaşam tarzlarının değişmesiyle ilgili. Daha geleneksel toplumlarda insanlar yüz yüze ilişki içinde.

Ancak toplum modernleştikçe sorunlar artıyor. Araştırmalara göre, ABD ve Avrupa’da her yetişkin bireyin hayatında bir kere de olsa profesyonel destek aldığı biliniyor. Bu ülkelerde psikolog sayısı da çok fazla. Türkiye’de de bir ihtiyaç var ki bu alanda bir ekonomi dönüyor. Psikolog hizmetine talep varsa bu merkezlere de ihtiyaç vardır elbette. Modern yaşam insanı daha fazla strese sokuyor ve daha rekabetçi bir ortamda yetişiyoruz. İş dünyasında da aynı durum söz konusu. İnsanın çok başarılı olunması talep ediliyor ve bu da psikolojik destek ihtiyacı yaratıyor.

En çok hangi şikayetler için başvuruluyor?
•    Stres
•    Kaygı bozukluğu
•    Panik atak
•    Cinsel işlev bozuklukları
•    Evlilik/ ilişki sorunları
•    Dikkat eksikliği problemi
•    Yeme bozukluğu
•    Uyku bozukluğu
•    Obsesyon

Para Dergisi
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde