’Bright’ Hollanda ve Almanya’da nasıl parladı?
Vanlı Çevli, Levi's bayiliğiyle öğrendiği denim işinde Bright olarak Avrupa'ya ihracat yapıyor.

Van"ın Çakırbey Köyü"nden 11 çocuklu bir ailenin çocuğu olarak hayata atılan Aydın Şevli, belboyluk, bulaşıkçılık, ağır vasıta şoförlüğü yaptıktan sonra ticarete atıldı. Levi"s bayiliğiyle öğrendiği jean-denim işinde sanayici olmayı da başardı ve Bright olarak Avrupa"ya ihracat yapıyor.
TÜRK insanının "ne iş olsa yaparım abi" geleneğinden de başarı öyküleri çıkıyor. İşte Vanlı Aydın Şevli"nin hayat ve girişimcilik öyküsü tam da böyle. Van"ın Çakırbey Köyü"nden 11 çocuklu bir ailenin çocuğu olarak hayata atılan Aydın Şevli, önce yedek parça dükkanında tezgahtar olmuş. Sonra Adana"ya gidip orada bir otelde belboy"luk yapmaya başlamış.
İncirlik"te inşaat yapan bir firmanın işçileri için aşçılık yaptıktan sonra da ağır vasıta ehliyeti alıp hayatına devam etmiş. Şevli, İstanbul"da kamyon şoförlüğü yaparken de kardeşlerini yanına alarak küçük bir bakkalla ticarete atılmış. Bakkallıkla başladığı ticaretten Levi"s bayiliğine de terfi eden Aydın Şevli, sonra jean-denim işinde kendi markasıyla ticarete devam kararı almış. Aydın Şevli, şu anda hem Bright marka denim ürünlerini Hollanda, Almanya, İspanya, İtalya, İngiltere, Fransa gibi zor pazarlarda satıyor hem de bu ülkelerin en ünlü markalarına fason üretim yapıyor.
11 ÇOCUKLU BEKÇİNİN OĞLU
Geçen yıl 13 milyon dolar ciro yapan İstanbul Tekstil Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"nin sahibi Aydın Şevli hayat hikayesini anlatmaya şöyle başlıyor: "Babam Van"ın Çakırbey Köyü"nde Karayolları"nda bekçiydi ve 11 çocuğu vardı. Biz 9 erkek iki kız kardeşiz. Babamız bize bekçi maaşıyla ekmek parası getirirdi ve yapabildiği tek şey bizi büyütmek oldu. Evimizin camı çerçevesi bile yoktu. Büyük büyük dedemiz seferberlikte kendisini sırtında taşıyan oğluna dua etmiş; "Allah sana 11 evlat versin" demiş. Dedemin de babamın da 11 çocuğu olmuş."
9 YAŞINDA YEDEK PARÇACIDA
Aydın Şevli, ilkokul ikinci sınıfa amcası tarafından Van"da bir yedek parçacı dükkanına işe koyulduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: "Orta ikiye giderken geçim sıkıntımız çoktu ve ben de Adana"ya gidip orada portakal toplamaya karar verdim. Adana"da bir otelde iş buldum, 3-4 ay, bulaşıkçılık, belboyluk yaptım. Sonra İncirlik üssünde inşaat yapan bir firmaya bulaşıkçı girdim. 3 ay sonra yemek yapmaya başladım. Sonra Van"a döndüm ve eski patronumun TIR"ında çalışarak ağır vasıta ehliyeti aldım."
Düsseldorf ve Amsterdam"a bizzat gidip dükkán açtım
AYDIN Şevli, Levi"s bayiliğini bırakana kadar kendi üretim ve ihracat altyapısını nasıl kurduğunu da şöyle anlatıyor: "Bir gün elemanlarımdan birine "benim adımın İngilizce karşılığı nedir" dedim. "Bright" dedi. Çok beğendim ve markamız Bright oldu. Almanya"dan bir müşteri iyi bir sipariş verdi. 1997"de ben de Almanya"ya gittim ve çok yüksek adetlerde Bright satmaya başladık. 2001"de de Levi"s"i tamamen bıraktık.
Yurt içinde 250 Bright bayimiz olmuştu. 2001 kriziyle iç pazarı bitirdik ve ben kafayı Almanya ve Hollanda"ya taktım. Hollanda"ya gittim bir iş merkezinden dükkan tuttum, kardeşimi götürüp başına oturttum. Bir kardeşimi de Düsseldorf"ta dükkan tutup oraya oturttum. Onlara maceralı bir şekilde oturma izinleri aldık. Hollanda işimiz hızlı büyüdü ve eski Hollanda sömürgeleri Surinam başta olmak üzere çok iyi Bright satmaya başladık. İngiltere, İtalya, İspanya, Polonya, Fransa derken Batı Avrupa pazarında markamızla hızla yükselmeye başladık."
Bir kıza áşık oldum İstanbul"a sürüklendim
İSTANBUL Tekstil Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"nin sahibi Aydın Şevli, kamyon şoförü olduktan bir süre sonra askerliğini yapar ve tekrar Van"a döner. Van"da Komando Birliği"ne iş yapan bir firmada kamyon şoförü olur. Erciş"e, Malatya"ya inşaatlara kum taşır. Sonra Van"a döner ve bakkal açar ve bir kıza aşık olur. Şevli, "O kız İstanbul"a gitti bende (1985"te) bakkalı babama bırakıp İstanbul"a geldim, kısmet olmadı onunla evlenemedim. İstanbul"da da kamyon şoförü olarak çalışmaya devam ettim.
Gurbetteki kardeşlerimi yanıma aldım ve bir ev tuttum. Yayla"da bakkal açtık. Kız kardeşimi de getirttim. Bakkalları üçledik, otomobil bile aldık. Sonra da hepsini satıp, kot toptancılığı yapmak için Mercan"da yer tuttuk. Aydın Jeans olarak çıktık. Sembolümüz Van Kedisi"ydi. Sonra perakendeye başladık ve Yayla Camii"nin altındaki dükkanları tutup; jeans-spor giyim satmaya başladık. Bir gün Levis"e randevusuz gittik ve derdimizi anlattık. Bayilik verdiler. Kısa sürede 25 Levi"s bayisi açtım. Levi"s sayesinde dünyayı gördüm. İşi öğrendim ve kendim de üretici olmaya karar verdim."
Sadi Özdemir/Hürriyet