Dolar
38,8691
0,13%
Euro
43,3759
-0,14%
Sterlin
51,6075
-0,29%
Bitcoin
4.017.971
0,28%
BİST-100
9.668,36
1,33%
Gram Altın
3.999,568
-1,09%
Gümüş
32,31
-1,09%
Faiz
48,56
0,00%

Ankara’nın önde gelen iş insanlarından olan ve önceki gün yaşamını yitiren İsmet Celebcioğlu'nu Çağrı Develioğlu yazdı

Ankara’nın önde gelen iş insanlarından olan ve önceki gün yaşamını yitiren İsmet Celebcioğlu'nu, eski çalışanı PD yazarı Çağrı Develioğlu kendi gözünden anlattı. 

17.05.2025 15:46Güncelleme: 17.05.2025 15:49
Ankara’nın önde gelen iş insanlarından olan ve önceki gün yaşamını yitiren İsmet Celebcioğlu'nu Çağrı Develioğlu yazdı
16px
32px

Çağrı DEVELİOĞLU

Işıltılı ve devasa bir bina. Servis koridorundan asansörle yukarıya çıkıyorum. Bekleme odasından geçip yönetim bölümüne giriyorum. Genel müdür, departman direktörleri, yöneticiler… Hepsinin büyük ve keyifli odaları var. Bana koridorun sonuna doğru yürümemi söylüyorlar. Diğerlerinden farklı olarak ışıksız, küçük bir odaya giriyorum. İsmet Amca orada beni bekliyor. 

Diğerlerinden farklı dedim ya, bu küçük odanın içinde sade bir masa, birkaç sandalye var. İçinde en ufak bir debdebe ya da şaşa bulunmuyor. İçerideki adam Ankara’nın efsane patronu İsmet Celebcioğlu. Odası sade ama kıyafetleri son derece jilet. Hatırladığım İsmet Amca zaten dikkat çekici giyinmeyi sever. Kış olduğunda papak takar, baharda iş yerine binicilik kıyafeti hatta elinde kamçısıyla geldiği bile olur. 

İsmet Amca’ya son kez o şekilde hitap ediyorum. Zira bu benim iş görüşmem ve enişteme artık İsmet Bey demeye başlıyorum. Artık büyükbabamın yanına gelen, babama ağabeylik yapan, bayramlarda gördüğümüz o efsane patron, benim de patronum.

ANKARA’YA BIR BAVULLA GELDI, IMPARATORLUK KURDU

Pazarlama departmanında başladığım CEPA serüvenimde İsmet Celebcioğlu’ndan çok şey öğrendim. Eğer bir aksilik yoksa mutlaka her sabah at biner, işe öyle gelirdi İsmet Bey. Karizmatik ses tonuyla tüm çalışanlara, AVM’deki kiracalarına, personele ismiyle hitap ederdi. Sonra yönetim katına çıkar, kahvesini yudumlardı. Rutinlerinin dışına çıktığına pek rastlanmazdı. 

“Old School” bir tarzı olduğunu görürdünüz. Profesyonellerin işine ulu orta karışmazdı. Kendi doğrularını ve sınırlarını belirler, sistemi akışına bırakırdı. 

MBA yapmamıştı, muhtemelen üniversite tahsili de yoktu. Kayseri’den Ankara’ya geldiğinde sadece bir bavuluyla büyükbabamın yanında soluğu almıştı. Sonra Kâzım Karabekir Caddesi’nde işçi olarak çalışmaya başladı. Tam anlamıyla sıfırdan kurmuştu bu imparatorluğu. Akücülükten demirciliğe geçiş yaptı. Demir haddanesinde işler iyi giderken, bir dönem banka satın almayı dahi düşünmüştü. Ancak emekliliğine yakın CEPA AVM’nin temellerini attı. 

Bir gün AVM koridorlarında yürürken sosyetik bir hanımefendinin telefonun ucundaki arkadaşına, “Evet şekerim “Sipa”dayız” (CEPA’yı İngilizce bir kelime sanıp, İngiliz aksanıyla telaffuz etmişti) dediğine şahidim. Celebcioğlu Pazarlama kısaltması olduğunu duysa kahkaha atardı sanki. 

KAĞIT KONUSUNDA ÇOK HASSAS, TELEFON KABLOSUNA DAHA DA…

Makro yöneticilik konusunda ahkam kesecek kadar yanında çalışmadım. O büyük toplantılarda yanında çok bulunmadım. Ya da muazzam iş fikirleri, yöneticilik hikayelerini derleyecek kadar tecrübe edinecek zamanımız olmadı. 

Ama yanında olduğum süre içinde mikro yöneticilikte de çok hassas olduğunu fark ettim. Eğer masanızda bir tomar kağıt varsa yanmıştınız. Zira o kağıtların israf olacağını düşünür ve hemen uyarırdı. “Onları hemen depoya gönderin”. Az kağıt tutun masada. 

Benim çalıştığım dönemde hâlâ kordonlu telefon ahizeleri tercih ediliyordu. Eğer telefonun kordonu biraz dolanmış ise bu ona hakaret gibi bir şeydi. Hemen kızardı. Kordon dümdüz olmalıydı. 

Çok hızlı yürürdü. Genç asistanı kendisine yetişmek için koşmak zorunda kalırdı. Her gün holdingi, AVM’yi, haddaneyi kontrol etmek onun misyonuydu. İşinin başındaydı. Kendisi ufak tatillere çıktığında çalışanların derin bir nefes aldığına yemin edebilirim. 

Bir hassasiyeti de Mercedes-Benz marka otomobileydi. Araçlarını özel olarak Almanya’dan getirtirdi. Görenlerin zaten dibi düşerdi. 

İsmet Bey benim patronumdu. Sert, akıllı, dedim ya old school, kendisinden çok şey öğreneceğiniz bir adamdı. Aynı İsmet Amca ise benim efsaneleriyle büyüdüğüm, nikah şahidim olduğu için mutlu hissettiğim, büyükbabamın sırdaşı olarak addettiği bir aile büyüğümdü. Uzun bir ömür yaşadı. Ömrünün sonuna kadar çalıştı. Belki de son demlerinde bile bu kadar dinç olmasını böyle bir patron olmaya borçlu olduğunu söylemek mümkün. 

Mekanın cennet olsun İsmet Bey Amca.

İLGİLİ HABER

Ankara’daki CEPA AVM ve Üstünçelik’in sahibi İsmet Celebcioğlu hayatını kaybetti

patronlardunyasi.com